KALPAR'IN ÇAĞRISI
1461 Trabzon maçı sonrasında basın toplantısında bu şehrin işadamlarına, önde gelenlerine önemli bir çağrı yaptı
25 Şubat 2014 - 13:57
1461 Trabzon maçı sonrasında basın toplantısında bu şehrin işadamlarına, önde gelenlerine önemli bir çağrı yaptı. Çağrının tefsiri şuydu:
Sezon başından beri gelinen nokta büyük başarıdır.
Bu başarılı gidişin bozulmaması gerekir.
Bunun için saha dışı faktörler bir engel teşkil etmemelidir.
Şu an itibariyle tek problem maddi problemdir.
Sezon başından beri devam eden maddi problemler gerek futbolcular, gerek teknik ekip tarafından hiç ama hiç dile getirilmemiştir, çok fazla sorun edilmemiştir.
Bu anlayışlı yaklaşıma ve alınan başarılı sonuçlara maddi anlamda bir karşılık verilmelidir.
Verilmelidir ki daha iyi sonuçlar alınsın ve güzel gidişat bozulmasın.
Kalpar bu hususlarda haklı mıdır? Evet, sonuna kadar haklıdır. Hep fedakârlık yapanın futbolcuları ve kendileri olduğunu söylüyor ve bu şehre sesleniyor. Artık fedakârlık sırası sizde. Çünkü bu şehir, bu taraftar süper ligi hak ediyor ve bu yolda herkesin fedakârlık yapması gerektiğinin altını çiziyor. Kalpar gibi tecrübeli bir hoca neden bu açıklamayı şimdi yapıyor? Şurada çok haklı ve ısrarla altını çizdiği husus, olumlu atmosferin bozulmaması. Aynı zamanda oyuncularına da mesaj veriyor kurt hoca. Ben sizin de haklarınızı savunurum. Bu duruş oyuncunun hocasına daha fazla inanmasını, güvenmesini sağlar. Yani Kalpar bir taşla iki kuş vuruyor. Kalpar'ın söyledikleri aslında malumun ilamı. Ama vermek istediği mesaj açık. Hani bir söz var ya: Gülüp konuşuyorum ama oynaşım aklımdan çıkmıyor. Yani her şeyi güllük gülistanlık zannetmeyin. Oynuyoruz, kazanıyoruz ama ekonomik sorunlardan uzak değiliz.
Peki, bu çağrı nasıl karşılık bulacak. Asıl soru bu. Bekleyip göreceğiz. Kişisel fikrim bugüne kadarki durumdan farklı bir şey olmaz. Yine birkaç gönüllünün dışında omuz veren çıkmayacak. Çünkü sene başında şehirdeki inanış şu değil miydi? Yardım yapalım da Kazım Yılmaz'ın temliklerine mi gitsin. Hatta kongrede aday olsun denilen insanlar bu takımı alalım da Kazım Yılmaz'ın temliklerini mi ödeyelim dememişler miydi? Bu yükün altına Emin Başkan'dan başkasının girmeyişinin altında yatan gerekçe bu değil miydi? Öyleyse bu çağrı Sayın Kazım Yılmaz'a yapılmalıdır. Denmelidir ki Sayın Yılmaz, lütfen alacaklarını bu takım süper lige çıkıp kendi kendine yetecek duruma gelene kadar şu temlikleri ertele. Bu çağrı Sayın Yılmaz nezdinde nasıl karşılık bulur bilinmez ama eğer olumlu bir sonuç alınırsa bu takımın önünün açılacağı kesindir. Aksi halde Emin Başkan'ın gecesini gündüzüne katarak kaynak aramaya çalışmasından başka farklı bir durum oluşmayacaktır. Kazandığımız maçlardan sonra bile Emin Kar'ın o düşünceli tavrı sezon sonuna dek sürecektir.
Sayın Başkan bu takım bu duruma gelmişse, bırakın play-off oynamayı ilk ikiden şampiyon olmayı telaffuz etmeye başlamışsa bu sizin eserinizdir. Sizin bu duruşunuzun eseridir. Kim ne derse desin çaresizliklerden çare üretmeyi başardığınız içindir. Kim ne derse desin geri durmayın yolunuzdan. Doğru bildiklerinizi yapmaya devam edin. Unutmayın ki sizi anlayan birileri hala var bu şehirde.
Sezon başından beri gelinen nokta büyük başarıdır.
Bu başarılı gidişin bozulmaması gerekir.
Bunun için saha dışı faktörler bir engel teşkil etmemelidir.
Şu an itibariyle tek problem maddi problemdir.
Sezon başından beri devam eden maddi problemler gerek futbolcular, gerek teknik ekip tarafından hiç ama hiç dile getirilmemiştir, çok fazla sorun edilmemiştir.
Bu anlayışlı yaklaşıma ve alınan başarılı sonuçlara maddi anlamda bir karşılık verilmelidir.
Verilmelidir ki daha iyi sonuçlar alınsın ve güzel gidişat bozulmasın.
Kalpar bu hususlarda haklı mıdır? Evet, sonuna kadar haklıdır. Hep fedakârlık yapanın futbolcuları ve kendileri olduğunu söylüyor ve bu şehre sesleniyor. Artık fedakârlık sırası sizde. Çünkü bu şehir, bu taraftar süper ligi hak ediyor ve bu yolda herkesin fedakârlık yapması gerektiğinin altını çiziyor. Kalpar gibi tecrübeli bir hoca neden bu açıklamayı şimdi yapıyor? Şurada çok haklı ve ısrarla altını çizdiği husus, olumlu atmosferin bozulmaması. Aynı zamanda oyuncularına da mesaj veriyor kurt hoca. Ben sizin de haklarınızı savunurum. Bu duruş oyuncunun hocasına daha fazla inanmasını, güvenmesini sağlar. Yani Kalpar bir taşla iki kuş vuruyor. Kalpar'ın söyledikleri aslında malumun ilamı. Ama vermek istediği mesaj açık. Hani bir söz var ya: Gülüp konuşuyorum ama oynaşım aklımdan çıkmıyor. Yani her şeyi güllük gülistanlık zannetmeyin. Oynuyoruz, kazanıyoruz ama ekonomik sorunlardan uzak değiliz.
Peki, bu çağrı nasıl karşılık bulacak. Asıl soru bu. Bekleyip göreceğiz. Kişisel fikrim bugüne kadarki durumdan farklı bir şey olmaz. Yine birkaç gönüllünün dışında omuz veren çıkmayacak. Çünkü sene başında şehirdeki inanış şu değil miydi? Yardım yapalım da Kazım Yılmaz'ın temliklerine mi gitsin. Hatta kongrede aday olsun denilen insanlar bu takımı alalım da Kazım Yılmaz'ın temliklerini mi ödeyelim dememişler miydi? Bu yükün altına Emin Başkan'dan başkasının girmeyişinin altında yatan gerekçe bu değil miydi? Öyleyse bu çağrı Sayın Kazım Yılmaz'a yapılmalıdır. Denmelidir ki Sayın Yılmaz, lütfen alacaklarını bu takım süper lige çıkıp kendi kendine yetecek duruma gelene kadar şu temlikleri ertele. Bu çağrı Sayın Yılmaz nezdinde nasıl karşılık bulur bilinmez ama eğer olumlu bir sonuç alınırsa bu takımın önünün açılacağı kesindir. Aksi halde Emin Başkan'ın gecesini gündüzüne katarak kaynak aramaya çalışmasından başka farklı bir durum oluşmayacaktır. Kazandığımız maçlardan sonra bile Emin Kar'ın o düşünceli tavrı sezon sonuna dek sürecektir.
Sayın Başkan bu takım bu duruma gelmişse, bırakın play-off oynamayı ilk ikiden şampiyon olmayı telaffuz etmeye başlamışsa bu sizin eserinizdir. Sizin bu duruşunuzun eseridir. Kim ne derse desin çaresizliklerden çare üretmeyi başardığınız içindir. Kim ne derse desin geri durmayın yolunuzdan. Doğru bildiklerinizi yapmaya devam edin. Unutmayın ki sizi anlayan birileri hala var bu şehirde.
FACEBOOK YORUMLAR