15 Temmuz sonrası...
TUFAN GİBİ MANİFESTO! 15 Temmuz sonrası herkes konuştu, herkes bir açıklama yaptı
23 Ağustos 2016 - 17:33
TUFAN GİBİ MANİFESTO!
15 Temmuz sonrası herkes konuştu, herkes bir açıklama yaptı.
Ancak; bana göre en can alıcı açıklama Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP)’den geldi.
Çözümü her zamanki gibi yine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ortaya koydu.
Bu günlerde sağı solu yok.
Ortak akıl geçerli olmalı.
Bilime, akla ve vatandaşın sorununa kim tercüman oluyorsa; o alkışlanmalı.
Onun fikirleri konuşulmalı ve değerlendirilmeli.
Nasıl ki; asgari ücret 1500 olsun diyordu CHP.
N’oldu? 1300 TL olmaz diyen Ak Parti CHP’nin bu tutumu karşısında asgari ücreti 1300 TL yapmadı mı?
İnada gerek yok.
Aklın ve gerçeğin yolu bir.
Demokrat Parti’nin (DP) ve Türk siyasetinin kilometre taşlarından biri olan Osman Bölükbaşı yıllar önce şöyle demişti: ‘Zengini hayırsız evlat, memuru süslü avrat, siyasetçiyi de kuru inat bitirir.’
Nasıl ki; CHP Milletvekili rahmetli, Kamer Genç meclis kürsüsünden ‘bu Feto başınıza bela olacak!’ diye bangır bangır bağırırken, Ak parti sıralarından rahmetliye ağıza alınmayacak ne laflar söylenmedi mi?
Ne çabuk unutuldu bunlar…
İnada gerek yok.
***
Üç aşağı beş yukarı önemli gördüğüm noktaları kaleme almaya çalışıyorum.
Samsun CHP İl Başkanı Tufan Akcagöz son yıllarda gördüğüm siyaseti en iyi okuyan ender isimlerden biri.
Konuşmalarını, açıklamalarını defalarca okuyorum.
Dikkatle okuyorum…
Siyasete farklı bir boyut getirecek ender bir şahsiyet olarak görüyorum bu genç siyasetçiyi.
İzlemenizi öneriyorum.
Elbette avukat olması başarısında önemli bir etken.
Bunun avantajını çok iyi kullanıyor başkan.
***
CHP Samsun İl Başkanı Tufan Akcagöz, İlçe Başkanları ile bir araya geldi.
Çanakkale ve Nevşehir İl Başkanları toplantısının ardından, genel bir değerlendirme ve bilgilendirme yaptı.
Takip ettim.
Akcagöz; Yenikapı mitinginde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan 12 maddelik manifestoyu tüm ilçe örgütlerinin, gerek stant kurarak, gerekse mahalle toplantıları yaparak bizzat halka anlatılması gerektiğini söyledi.
Çok haklıydı.
Evelemeden gevelemeden yine olayın çözümünü ortaya koydu.
Başkan Tufan Akcagöz, ‘Ülkeyi bu karanlık sürece biz getirmedik. İtiraf ettikleri gibi, bu hain örgütü devletin içine yerleştiren bizzat kendileridir. O halde biz de, bu badireden çıkış yolunu, yani 12 maddelik manifestomuzu halkımıza anlatacağız. Ülkenin başını belaya sokan biz değiliz ama kurtuluş reçetesi bizim elimizdedir’ diyerek halka güven verdi, umut dağıttı.
Konuşmasını ustaca hazırlayan Akcagöz, olaya hem siyasetçi hem de usta bir hukukçu gözüyle de bakmayı ihmal etmedi.
AKP’li siyasetçilerin bir kısmının itiraflarının, adeta suç ortaklığının ifşası niteliği taşıdığını belirten Akcagöz, ’Kandırıldım diye savunma olmaz. Uyuşturucu ticareti yaptım ama kandırıldım demek ne kadar komikse, bu da öyle. Hem, kandırılmak, suç ortaklığını ortadan kaldırmaz. Her kim bu yapıyla ortaklık yaptıysa, bağımsız yargı önünde hesap vermeden, izlediğimiz ve beklediğimiz tertemiz demokratik yapıya sahip olmamız da mümkün değildir.’ diye sözlerini tamamladı.
Akcagöz, son olarak da CHP’nin 12 maddelik Yenikapı Manifestosunu şöyle sıraladı :
1- Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset sokmayalım.
2- Siyasette özeleştiri yapmalıyız. Bizim soylu bir uzlaşmaya ihtiyacımız var. Geçmişi iyi tahlil etmek gerekiyor. Tarihi tekerrür ettirmemeliyiz.
3- Devletin inşasında liyakat sistemini esas almalıyız.
4- Her şartta demokrasiye sahip çıkmalıyız.
5- Milletin iradesi üzerindeki her türlü gölgeye son vermeliyiz.
6- Cumhuriyetin kurucu değerlerine sahip çıkmalıyız.
7- Parlamenter sistemi güçlendirmek zorundayız. 15 Temmuz akşamı TBMM dik durarak parlamentoyu terk etmedi. Kurtuluş Savaşı’nı nasıl yönettiyse bir darbeyi püskürttü.
8- Medyanın özgürlüğü.
9- Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı.
10- Laikliğin ne kadar önemli olduğunu gördük.
11- Demokrasinin güçlenmesine sadece bugün için değil, gelecekte de katkı vermek zorundayız. Mutlaka ama mutlaka sorgulayan bir eğitim sistemini hayata geçirmemiz gerekir.
12- Balyoz ve Ergenekon gibi, geçmişin mağdurlarına haklarını, itibarlarını iade edelim.
‘İş bilenin kılıç kuşanandır.’ Derler ya durum öyle.
Ulu önderin dediği gibi; ‘Vatan söz konusu ise gerisi teferruattır!’
Bu 12 maddelik manifestonun tek maddesine muhalefet edecek tek kişi var mı?
15 Temmuz öncesi söylenenleri kulak ardı eden iktidar mensupları umarım bu açıklamaları görmezlikten gelmezler.
15 Temmuz gecesi TBMM’de birlik olan siyasetçilerin yeni hedefi; artık özgür ve tam bağımsız Türkiye olur.
15 Temmuz yeniden ayağa kalkan, demokrasiye su gibi ihtiyacı olduğunu açıklayan ve bunu tüm kurum ve kuruluşlarıyla da dünyaya gösteren Türkiye’nin miladı olur.
15 Temmuz gecesi ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığının devam ettiği, ülkenin gölgesinde değil, Cumhuriyetçilerin ve gençliğin kalbinde kazılı olduğu gecedir.
Türk Gençliği biliyor ki; ‘Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asıl kanda mevcuttur!’
[email protected]
15 Temmuz sonrası herkes konuştu, herkes bir açıklama yaptı.
Ancak; bana göre en can alıcı açıklama Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP)’den geldi.
Çözümü her zamanki gibi yine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ortaya koydu.
Bu günlerde sağı solu yok.
Ortak akıl geçerli olmalı.
Bilime, akla ve vatandaşın sorununa kim tercüman oluyorsa; o alkışlanmalı.
Onun fikirleri konuşulmalı ve değerlendirilmeli.
Nasıl ki; asgari ücret 1500 olsun diyordu CHP.
N’oldu? 1300 TL olmaz diyen Ak Parti CHP’nin bu tutumu karşısında asgari ücreti 1300 TL yapmadı mı?
İnada gerek yok.
Aklın ve gerçeğin yolu bir.
Demokrat Parti’nin (DP) ve Türk siyasetinin kilometre taşlarından biri olan Osman Bölükbaşı yıllar önce şöyle demişti: ‘Zengini hayırsız evlat, memuru süslü avrat, siyasetçiyi de kuru inat bitirir.’
Nasıl ki; CHP Milletvekili rahmetli, Kamer Genç meclis kürsüsünden ‘bu Feto başınıza bela olacak!’ diye bangır bangır bağırırken, Ak parti sıralarından rahmetliye ağıza alınmayacak ne laflar söylenmedi mi?
Ne çabuk unutuldu bunlar…
İnada gerek yok.
***
Üç aşağı beş yukarı önemli gördüğüm noktaları kaleme almaya çalışıyorum.
Samsun CHP İl Başkanı Tufan Akcagöz son yıllarda gördüğüm siyaseti en iyi okuyan ender isimlerden biri.
Konuşmalarını, açıklamalarını defalarca okuyorum.
Dikkatle okuyorum…
Siyasete farklı bir boyut getirecek ender bir şahsiyet olarak görüyorum bu genç siyasetçiyi.
İzlemenizi öneriyorum.
Elbette avukat olması başarısında önemli bir etken.
Bunun avantajını çok iyi kullanıyor başkan.
***
CHP Samsun İl Başkanı Tufan Akcagöz, İlçe Başkanları ile bir araya geldi.
Çanakkale ve Nevşehir İl Başkanları toplantısının ardından, genel bir değerlendirme ve bilgilendirme yaptı.
Takip ettim.
Akcagöz; Yenikapı mitinginde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan 12 maddelik manifestoyu tüm ilçe örgütlerinin, gerek stant kurarak, gerekse mahalle toplantıları yaparak bizzat halka anlatılması gerektiğini söyledi.
Çok haklıydı.
Evelemeden gevelemeden yine olayın çözümünü ortaya koydu.
Başkan Tufan Akcagöz, ‘Ülkeyi bu karanlık sürece biz getirmedik. İtiraf ettikleri gibi, bu hain örgütü devletin içine yerleştiren bizzat kendileridir. O halde biz de, bu badireden çıkış yolunu, yani 12 maddelik manifestomuzu halkımıza anlatacağız. Ülkenin başını belaya sokan biz değiliz ama kurtuluş reçetesi bizim elimizdedir’ diyerek halka güven verdi, umut dağıttı.
Konuşmasını ustaca hazırlayan Akcagöz, olaya hem siyasetçi hem de usta bir hukukçu gözüyle de bakmayı ihmal etmedi.
AKP’li siyasetçilerin bir kısmının itiraflarının, adeta suç ortaklığının ifşası niteliği taşıdığını belirten Akcagöz, ’Kandırıldım diye savunma olmaz. Uyuşturucu ticareti yaptım ama kandırıldım demek ne kadar komikse, bu da öyle. Hem, kandırılmak, suç ortaklığını ortadan kaldırmaz. Her kim bu yapıyla ortaklık yaptıysa, bağımsız yargı önünde hesap vermeden, izlediğimiz ve beklediğimiz tertemiz demokratik yapıya sahip olmamız da mümkün değildir.’ diye sözlerini tamamladı.
Akcagöz, son olarak da CHP’nin 12 maddelik Yenikapı Manifestosunu şöyle sıraladı :
1- Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset sokmayalım.
2- Siyasette özeleştiri yapmalıyız. Bizim soylu bir uzlaşmaya ihtiyacımız var. Geçmişi iyi tahlil etmek gerekiyor. Tarihi tekerrür ettirmemeliyiz.
3- Devletin inşasında liyakat sistemini esas almalıyız.
4- Her şartta demokrasiye sahip çıkmalıyız.
5- Milletin iradesi üzerindeki her türlü gölgeye son vermeliyiz.
6- Cumhuriyetin kurucu değerlerine sahip çıkmalıyız.
7- Parlamenter sistemi güçlendirmek zorundayız. 15 Temmuz akşamı TBMM dik durarak parlamentoyu terk etmedi. Kurtuluş Savaşı’nı nasıl yönettiyse bir darbeyi püskürttü.
8- Medyanın özgürlüğü.
9- Yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı.
10- Laikliğin ne kadar önemli olduğunu gördük.
11- Demokrasinin güçlenmesine sadece bugün için değil, gelecekte de katkı vermek zorundayız. Mutlaka ama mutlaka sorgulayan bir eğitim sistemini hayata geçirmemiz gerekir.
12- Balyoz ve Ergenekon gibi, geçmişin mağdurlarına haklarını, itibarlarını iade edelim.
‘İş bilenin kılıç kuşanandır.’ Derler ya durum öyle.
Ulu önderin dediği gibi; ‘Vatan söz konusu ise gerisi teferruattır!’
Bu 12 maddelik manifestonun tek maddesine muhalefet edecek tek kişi var mı?
15 Temmuz öncesi söylenenleri kulak ardı eden iktidar mensupları umarım bu açıklamaları görmezlikten gelmezler.
15 Temmuz gecesi TBMM’de birlik olan siyasetçilerin yeni hedefi; artık özgür ve tam bağımsız Türkiye olur.
15 Temmuz yeniden ayağa kalkan, demokrasiye su gibi ihtiyacı olduğunu açıklayan ve bunu tüm kurum ve kuruluşlarıyla da dünyaya gösteren Türkiye’nin miladı olur.
15 Temmuz gecesi ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığının devam ettiği, ülkenin gölgesinde değil, Cumhuriyetçilerin ve gençliğin kalbinde kazılı olduğu gecedir.
Türk Gençliği biliyor ki; ‘Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asıl kanda mevcuttur!’
[email protected]
FACEBOOK YORUMLAR