20 Ocak 1989 da kaybettiğimiz...

SAKİN SAKİN!...
20 Ocak 1989 da kaybettiğimiz futbol şehitlerimizi anmak için önce, Samsunspor Teknik Direktörü Nuri Asan’ın Asri Mezarlıktaki kabri başında toplandık.
Konuşmalar, dualar yapıldı.
Gençlik ve Spor Bakanı A. Çağatay Kılıç da oradaydı.
O da bir konuşma yaptı.
Mezar başında bu konuşmalar ne kadar şık ne kadar doğru siz karar verin.
Daha sonra Kıranköy Mezarlığına geçtik.
Orda da kazada kaybettiğimiz Asım Özkan’ın kabri başında dualar edildi.
Samsunspor’un eski başkanlarından Hakkı Tomaç da kısa bir konuşma yaptı.
Oradan da Cumhuriyet Meydanı’ndaki Kızılay’a ait araç da kan bağışında bulunuldu.
20 Ocak futbol şehitlerini anma proğramının büyük bir bölümü tamamlanmış oldu.
***
Samsun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Yazıcı’yla birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin Atakum’daki Kültür Sanat Merkezi’ne gittik.
Bakan A. Çağatay Kılıç’ın orda da bir proğramı vardı.
Maksat bakan Kılıç’a üç yıldır her şeyi hazır durumda olan futbol şehitleri için yapılması düşünülen anıta onay almak.
Ne hikmetse 27 yılda bir taş taş üstüne konamadı.
Cemiyet Başkanı Yazıcı, bakanın bulunduğu vip odaya girdi ve bakan Kılıç’a Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Prof. Dr. Metin Eker’le birlikte maket üzerindeki anıtı tanıttı.
Tanıttı tanıtmasına da, bakan Kılıç orada bulunanlara bakarak, ‘siz ne düşünüyorsunuz’ diye söz verdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, söz alarak ‘beklemek lazım’ demesin mi.
Bu söz üzerine Samsun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Yazıcı başkan Yılmaz’a bakarak ’27 yıl bekledik. Daha mı bekleyeceğiz’ diye karşılık verdi.
Herkes adeta buz kesti.
Başkan Yılmaz böyle bir karşılık beklemiyordu.
O da şok oldu.
Başkan Yazıcı ve Prof. Dr. Eker dışarı çıktı.
Yapılan maket üzerinde bilen de bilmeyen de yorum yaparken, sanata ve sanatçıya karşı gereken hassasiyetin gösterilmediğini gözlemledim.
Daha sonra vip odadan bakan Kılıç ve orada bulunan belediye başkanlarıyla birlikte protokol mensupları çıktı.
Başkan Yazıcı’yla birlikte dışarda bekliyorduk.
Bakan Kılıç geçerken, bize dönüp Yazıcı’ya bakarak ellerini iki yana açıp ‘sakin sakin’ diye konuştu.
Sanki bakan Kılıç; ‘siz rahat olun beni bu işi hallederim’ der gibiydi.
Sizi bilmem ama, bu şehirde bilen de konuşuyor bilmeyen de.
Ne dersiniz?...
[email protected]