2018-2019 EĞİTİM ve ÖĞRETİM YILINA BAŞLARKEN KAYGILIYIZ

ADD Samsun İl temsilcisi Dr

2018-2019 EĞİTİM ve ÖĞRETİM YILINA BAŞLARKEN KAYGILIYIZ
08 Eylül 2018 - 15:59
ADD Samsun İl temsilcisi Dr. Işık Özkefeli 2018-2019 Eğitim Yılı nedeniyle bir açıklama yaptı.
Yeni bir Eğitim ve Öğretim dönemi başlarken öncelikle okula başlayacak milyonlarca öğrencimize başarılar ve kolaylılar diliyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen barış ve huzur içinde geçecek bir eğitim ve öğretim yılı bizlerin en büyük dileğidir.
Büyük bir kargaşa içerisinde çocukları ile koşturan, hangi okula nasıl yerleştirebilirim çocuğumu diyen, değişen sınav sistemlerinin öğrencilerimizle beraber mağduru velilerimizi de başarılar diliyoruz. Gerçekten işlerinin çok zor olduğunun bilincindeyiz. Okul alış verişlerini ekonominin geldiği noktada anmak bile istemiyorum.
Türkiye’de eğitimin geldiği noktada; öğrenci, öğretmen ve veli olmak çok zor bunu biliyoruz. Eğitim ve öğretim de sürekli yapılan değişikler ve bunlara ayak uydurmaya çalışan çocuklarımızın ve velilerimizin durumu hepimizin gözünün önünde gerçekleşiyor. Dindar ve kindar nesil arzusu; eğitimin laik ve çağdaş sistemden uzaklaşması; imam-hatipleşme ve gerici eğitim bizleri okuduğunu bile anlamayan bir nesil yetişmesine ve Ortadoğu bataklığına hızla sürüklüyor.
Yeni bir Eğitim-Öğretim yılına daha başlarken; Türkiye Cumhuriyeti devletinde Milli Eğitim sistemini bir yana bırakanların, Milli Bayramları ve Atatürkçülüğü tekrar müfredata koydukları için sevinen bir ülke haline geldik.
Atatürksüz Müfredat hazırlayan ve artık müfredat özgürleşti diyenler bilsinler ki eğitimin siyaseti olmaz. Siyaset ve din eksenli eğitim zorlamaları sonrasında Ülkenin geldiği ve geleceği yer bellidir. Laik, çağdaş, akıl ve bilim yolu tek yoldur.
Milli Eğitim Bakanlığının görevi; Milli Eğitim Temel Yasasına ve Eğitim Birliği yasasına uygun eğitim vererek çocuklarımızı yetiştirmektir. Bu yasalar hala bu ülkede geçerlidir. Yani Eğitim siteminin temelinde Atatürk İlke ve Devrimleri bulunmaktadır. Eğitim müfredatı, Atatürksüz, Cumhuriyetsiz ve devrimsiz olamaz.
Atatürk’ün laiklik anlayışının kıymetini, dinin kul ile yaratıcısı arasında kalmasının önemini ve dinin toplum hayatına müdahalesinin neden olacağı sonuçları bugün ülkemizde yaşıyoruz.
Milli bilincimizin temeli olan; Cumhuriyet kazanımlarını çeşitli yalan ve entrikalarla küçük düşürmeye çalışarak ulusal bütünlüğümüzün bozulmasına hizmet edecek olan bu zihniyeti bugün de eğitim sistemimize sokmak; İslam âlemini batağa götüren aklı, bilimi dışlayan din eksenli eğitim anlayışını yerleştirmeye çalışmak, geleceği yok etmek olur. Gelecek demek bugünün çocukları, çocuklarımızdır.
Çağdaş dünya ülkesi olmanın öncül kaynağının akıl ve bilim olduğunu her fırsatta haykıracağız. Yarınlarımızın çalınmasına, çağdaş uygarlık yolundaki mücadelemizin engellenmesine asla izin vermeyeceğiz. Özgür düşünen, sorgulayan ve sonucu uygulayabilen bir gençlik geleceğimiz olacaktır. Bu gelecek için mücadele hepimizin boynunun borcudur.
Atatürksüz Türkiye ve Tarih yazmaya çalışarak YENİ TÜRKİYE yaratmaya çalışanlara; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü ile cevap vermek istiyorum: “TARİH YAZMAK, TARİH YAPMAK KADAR MÜHİMDİR; YAZAN YAPANA SADIK KALMAZSA DEĞİŞMEYEN HAKİKAT İNSANLIĞI ŞAŞIRTAN BİR HAL ALIR.''
Olumsuz şartlar olsa da okula başlayacak milyonlarca çocuğumuzun heyecanını biliyor ve huzur, başarı, barış içinde geçecek bir eğitim yılı diliyoruz.
Başöğretmenimiz Atatürk’ün izinde; İlke ve Devrimleri ışığında fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür,  nesilleri yetiştirecek öğretmenlerimiz, yolunuz açık, başarılarınız daim olsun…

 

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum