24 TEMMUZ kimin bayramı?...
SİZİN DEĞİL BİZİM BAYRAMIMIZ! 24 TEMMUZ kimin bayramı? Gazete patronlarının oyuncağı olmuş, Genel Yayın Yönetmenlerinin mi, İktidara yalakalık yapanların mı, Yandaş olmayı kabul edip
23 Temmuz 2015 - 20:35
SİZİN DEĞİL BİZİM BAYRAMIMIZ!
24 TEMMUZ kimin bayramı?
Gazete patronlarının oyuncağı olmuş, Genel Yayın Yönetmenlerinin mi,
İktidara yalakalık yapanların mı,
Yandaş olmayı kabul edip onurunu, şerefini yok sayanların mı,
Sağ gösterip sol vuran oportünüslerin mi,
Her devrin adamı olanların mı,
Yağmur nereye yağarsa, tarlasını oraya çekenlerin mi,
Üç kuruşluk reklam için diz çökenlerin mi,
Meslek onurunu ayaklar altına alanların mı,
Bir çorbaya kalemini satanların mı,
Kapalı kapılar ardında avanta alanların mı,
Meslekle alakası olmayanlara yol verenlerin mi,
700 Yıllık Seyyid Kutbettin Camii’nin katledilmesine göz yumanların mı,
Asırlık ağaçların kesilmesine sessiz kalan sözde gazetecilerin mi,
Ecdadının kemiklerinin kırılmasını izleyip, tek kelime dahi yazamayan yerel basının mı,
Yılmış, kabuğuna çekilmiş, devrin adamı olmuşların mı,
Köşeyi dönmek için, ‘her yol mubah’ deyip, köşeden yazanların mı,
Menfaatlerini her şeyin üzerinde gören kokuşmuş zihniyetin mi,
Gelecek nesli değil, günü kurtarmanın peşine düşenlerin mi,
Üç kuruşluk dünyada fırıldak olmayı yeğleyenlerin mi,
Belediyelerle yapılan gizli ittifaklara boyun eğenlerin mi,
Diyet borcu olanların mı,
Bakana, vekile, belediye başkanına tek soru soramayan gazeteci müsvettelerinin mi?
Tek haber yazmadan sarı basın kartı sahibi olanların mı,
Akreplerin, çakalların, çiyanların mı,
24 TEMMUZ;
Meslek onurunu el üstünde tutanların,
Eğilmeyenlerin,
Diz çökmeyenlerin,
Avanta almayanların,
Kalemini satmayanların,
2,5 Yıl sadece bir tükenmez kaleme çalışanların,
Meslek aşkıyla yananların,
20 Yılda tek bir reklam geliri bile almayanların,
Ceket, palto tutanların değil, kafa tutanların,
Gazete patronlarına biat etmeyenlerin,
Yürekten yazanların,
Onuruyla ayakta kalıp yürüyenlerin, yıkılmayanların,
Diklenmeyenlerin, her zaman dik duranların,
Çile çekenlerin,
Özgür kalanların,
Gazete emekçilerinin,
24 TEMMUZ;
Hesap soranların,
Dik duranların,
Boyun eğmeyenlerin,
Hesapsızca yazanların,
Korkmayanların,
Özgür olanların,
Hiç kimsenin adamı olmayanların,
20 Yılda bir gün bile, ‘ben gazeteciyim’ demeyenlerin,
Dünya malına tenezzül etmeyenlerin,
Bu büyük camiada bir ‘kurşun kalem’ olmaya, bir nefer olarak kalmaya razı olanların,
24 TEMMUZ;
Hasan Tahsin’lerin,
Abdi İpekçi’lerin,
Uğur Mumcu’ların,
Bahriye Üçok’ların,
Muammer Aksoy’ların,
Yaşar Kemal’lerin,
Ustalarımın,
İsmail Başaran’ların,
Osman Kara’ların,
Avni Demir’lerin, günüdür…
24 TEMMUZ;
Yağmurda ıslananların,
Güneşte kurulananların,
Kar’da yananların bayramıdır…
24 TEMMUZ;
Kusura bakmayın ama,
‘Sizin değil beyler, 24 TEMMUZ bizim bayramımız!!!…’
NOT: TÜM GAZETECİLERİN 24 TEMMUZ GAZETECİLER BAYRAMINI KUTLARIM…
24 TEMMUZ kimin bayramı?
Gazete patronlarının oyuncağı olmuş, Genel Yayın Yönetmenlerinin mi,
İktidara yalakalık yapanların mı,
Yandaş olmayı kabul edip onurunu, şerefini yok sayanların mı,
Sağ gösterip sol vuran oportünüslerin mi,
Her devrin adamı olanların mı,
Yağmur nereye yağarsa, tarlasını oraya çekenlerin mi,
Üç kuruşluk reklam için diz çökenlerin mi,
Meslek onurunu ayaklar altına alanların mı,
Bir çorbaya kalemini satanların mı,
Kapalı kapılar ardında avanta alanların mı,
Meslekle alakası olmayanlara yol verenlerin mi,
700 Yıllık Seyyid Kutbettin Camii’nin katledilmesine göz yumanların mı,
Asırlık ağaçların kesilmesine sessiz kalan sözde gazetecilerin mi,
Ecdadının kemiklerinin kırılmasını izleyip, tek kelime dahi yazamayan yerel basının mı,
Yılmış, kabuğuna çekilmiş, devrin adamı olmuşların mı,
Köşeyi dönmek için, ‘her yol mubah’ deyip, köşeden yazanların mı,
Menfaatlerini her şeyin üzerinde gören kokuşmuş zihniyetin mi,
Gelecek nesli değil, günü kurtarmanın peşine düşenlerin mi,
Üç kuruşluk dünyada fırıldak olmayı yeğleyenlerin mi,
Belediyelerle yapılan gizli ittifaklara boyun eğenlerin mi,
Diyet borcu olanların mı,
Bakana, vekile, belediye başkanına tek soru soramayan gazeteci müsvettelerinin mi?
Tek haber yazmadan sarı basın kartı sahibi olanların mı,
Akreplerin, çakalların, çiyanların mı,
24 TEMMUZ;
Meslek onurunu el üstünde tutanların,
Eğilmeyenlerin,
Diz çökmeyenlerin,
Avanta almayanların,
Kalemini satmayanların,
2,5 Yıl sadece bir tükenmez kaleme çalışanların,
Meslek aşkıyla yananların,
20 Yılda tek bir reklam geliri bile almayanların,
Ceket, palto tutanların değil, kafa tutanların,
Gazete patronlarına biat etmeyenlerin,
Yürekten yazanların,
Onuruyla ayakta kalıp yürüyenlerin, yıkılmayanların,
Diklenmeyenlerin, her zaman dik duranların,
Çile çekenlerin,
Özgür kalanların,
Gazete emekçilerinin,
24 TEMMUZ;
Hesap soranların,
Dik duranların,
Boyun eğmeyenlerin,
Hesapsızca yazanların,
Korkmayanların,
Özgür olanların,
Hiç kimsenin adamı olmayanların,
20 Yılda bir gün bile, ‘ben gazeteciyim’ demeyenlerin,
Dünya malına tenezzül etmeyenlerin,
Bu büyük camiada bir ‘kurşun kalem’ olmaya, bir nefer olarak kalmaya razı olanların,
24 TEMMUZ;
Hasan Tahsin’lerin,
Abdi İpekçi’lerin,
Uğur Mumcu’ların,
Bahriye Üçok’ların,
Muammer Aksoy’ların,
Yaşar Kemal’lerin,
Ustalarımın,
İsmail Başaran’ların,
Osman Kara’ların,
Avni Demir’lerin, günüdür…
24 TEMMUZ;
Yağmurda ıslananların,
Güneşte kurulananların,
Kar’da yananların bayramıdır…
24 TEMMUZ;
Kusura bakmayın ama,
‘Sizin değil beyler, 24 TEMMUZ bizim bayramımız!!!…’
NOT: TÜM GAZETECİLERİN 24 TEMMUZ GAZETECİLER BAYRAMINI KUTLARIM…
FACEBOOK YORUMLAR