AK PARTİNİN UYGULAMALARINDAN ŞİKÂYETÇİ!
Samsun Milletvekili ve MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, TBMM Genel Kurulunda AKP Grup Önerisi üzerine bir konuşma yaparak, AKP’nin lafa gelince 2071’li yıllara takvim verdiğini ama aslında 1 saat
Samsun Milletvekili ve MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, TBMM Genel Kurulunda AKP Grup Önerisi üzerine bir konuşma yaparak, AKP’nin lafa gelince 2071’li yıllara takvim verdiğini ama aslında 1 saat sonrasının görünemediğini belirterek AK Partinin uygulamalarından şikâyetçi oldu.
Milletvekili Usta, “Dün akşam itibarıyla bugünkü gündeme ilişkin Sayın, AKP grup başkan vekilinden nelerin olabileceğine ilişkin bir kısım bilgiler geldi ancak sabah bu bilgilerin hepsi değiştirildi. Bugün bizim arkadaşlar, 6 defa gündem değiştirdiler. Yani, son dakikaya kadar da, bugün Afganistan tezkeresi görüşülecek mi, OHAL tezkeresi görüşülecek mi, belli değildi. Afganistan ve OHAL tezkerelerinin görüşülmesi lazım ancak yanlış hatırlamıyorsam Afganistan tezkeresi 6 Ocakta bitiyor. "Niye bu vakte kadar bekleniyor? Niye bunları düzgün bir plan ve program dairesinde yapmıyoruz?" Yani böyle 2071'i konuşan fakat bir saat sonrasına ilişkin planı, programı olmayan bir yönetim anlayışıyla maalesef biz bu ülkeyi yönetiyoruz. Örneğin, pazartesi günü, Bakanlar Kurulu sonrası, Sayın Hükûmet Sözcüsü Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'a, "Bakanlar Kurulunda OHAL tezkeresi görüşüldü mü?" diye soruldu. "Hayır, görüşülmedi." dedi fakat sabah OHAL tezkeresi Bakanlar Kurulu tarafından imzalanmış oldu. Bunlar nasıl oluyor? Hükûmetteki birçok bakanımız "Biz de bir şey göremiyoruz, nasıl oluyor, bu işler nasıl yürütülüyor?" diye onlar da herhâlde feryat ediyorlar ama maalesef söyleyemiyorlar diye düşünüyorum.
Günübirlik politikalarla büyük sorunları çözmek mümkün değil arkadaşlar. Türkiye bir ateş çemberi içerisinde, terörde ciddi sorunlarımız var, iç siyasette ciddi sorunlar var, çözülmesi gereken işler var, dış politika aslında tamamen bitmiş durumda, Türkiye orada da tam bir cenderenin içerisinde. Ekonomiye bakıyorsunuz, orada da ciddi zorluklar içerisindeyiz ama biz bunları böyle günübirlik meselelerle katılımcı olmayan, istişareden uzak, bırakın muhalefetle istişare etmeyi kurumlar arasında istişare yok. Bürokraside bir istişare yok, bir koordinasyon yok, en temel konularda bir konu getiriliyor onunla alakalı diğer kurumların haberi yok, Mecliste haberi olmayan nöbetçi bakanlar kendi kurumlarını ilgilendiren fakat bir başka bakanlığın getirdiği konuyu hiç haberi olmadan savunmak zorunda kalıyor. Bu şekilde yönetim anlayışının da ülkeyi gelip tıkadığını hep beraber görüyoruz” şeklinde ifade etti.
Türkiye’nin zor günlerden geçtiğini belirten Usta, "Birlik beraberlik vurgusunun, MHP olarak özellikle üzerinde çok duruyoruz; terörle mücadelede Hükûmeti destekliyoruz. Ancak, bu birlik beraberliğin de biraz altını doldurmak gerekiyor. Sıkıntı anında Hükûmetin veya iktidar grubunun muhalefet partilerini aradığı ama sıkıntıyı biraz savuşturduğunda, kendi oylarının bazı işleri yapmaya yettiği durumlarda, muhalefeti hatırlamadığı siyasi bir ortamda uzun süre sürdürmenin imkânı yoktur. Hele hele böyle büyük sorunları çözmek istiyorsak, bu ülkenin her tarafında uzlaşmayı, istişareyi hâkim kılmalıyız. Bu Mecliste de, kurumlarda da, her şeyde uzlaşmayı, istişareyi hâkim kılmalıyız. Eğer biz bu ülkenin meselelerini çözmek istiyorsak, "Bildiğim gibi yönetirim." anlayışından Hükûmetin vazgeçmesi gerekmektedir.
Hükûmete diyoruz ki: Türkiye ekonomisi çok ciddi sıkıntılar içerisinde. Getirin programlarınızı, buradan, Meclisten hızlı bir şekilde geçirelim. Muhalefet partileri de söylüyor bunu. Ancak, şu ana kadar bunlara ilişkin bir şey gelmiş değil. Türkiye ekonomisinin sorunlarını çözecek yapısal mahiyetli, reform mahiyetli çalışmalar ne komisyonlarda var şu anda ne Genel Kurul gündeminde var yani buralarda bekleyen hiçbir şey yok. Niye bunlar yapılmıyor, niye bunlar getirilmiyor? Yani, AKP'nin grup önerilerinde, Türkiye ekonomisinin sorunlarını çözecek kanun tasarılarının gündeme alındığı görmek istiyoruz. Tabii, ilk yapılması gereken iş belirsizliğin giderilmesi lazım, ekonomideki güveni tazelememiz lazım, güveni zedeleyecek davranışlardan da Hükûmetin kaçınması lazım. Bakın, bakanların çelişkili açıklamaları bu ülkede güveni zedeleyen, belirsizliği artıran en önemli unsurdur. Güveni zedelemememiz lazım, belirsizlikleri azaltmamız lazım ki bu ülkede yatırım yapılabilsin, istihdam yapılabilsin. Bir gün sonrasını göremeyen müteşebbisten yatırım yapmasını bekleyemeyiz” dedi.
Daha sonra sözlerini 2016’nın son günlerinde TÜİK tarafından açılanan Ulusal Hesap Sisteminde yapılan Revizyona getiren MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, “TÜİK bir millî gelir serisi açıkladı; bununla ilgili defalarca eleştirilerde bulunduk, Hükûmetten çıt çıkmadı. Hükûmet konuşmuyor, Sayın Cumhurbaşkanı buradaki eleştirilere cevap veriyor. Hükûmetten, bu yaptığımız eleştirilere ilişkin açıklama bekliyoruz. Eğer bu millî gelir serisi doğruysa, Türkiye, bütün politika dokümanlarını, Hükûmet programını, kalkınma planını, orta vadeli programı, yıllık programı çöpe atmalıdır. Çünkü oradaki politikalar ile bu serinin söylediği şeyler tamamen farklı. Meğer Türkiye'nin sorunları çok farklıymış, Türkiye'nin bildik sorunları yokmuş; bu seri bunu söylüyor. Şimdi, buna ilişkin, Hükûmetin bir şey söylemesi gerekmiyor mu Allah aşkına? Niye bunlar bizim gündemimizde yer almıyor? Türkiye pusulasını kaybetti, yönünü bulmakta zorlanıyor, bu şekilde, Türkiye ekonomisini yürütmeye çalışıyoruz.
2017 yılı küresel koşullar açısından, Türkiye ekonomisi açısından çok zor bir yıl olacaktır, Türkiye buna hazırlıklı olmalıdır. Buna ilişkin hiçbir hazırlık yok. Kamu maliyesinde ciddi risklerle karşı karşıyayız. Kamu-özel iş birliği projeleri bu ülkenin başındaki en büyük sıkıntıdır. Osman Gazi Köprüsü'yle ilgili sıkıntılar had safhaya ulaştı. Yani, yatırımcının, iki yılda bütün yatırım maliyetini garanti kapsamında devletten alacağı bir ortam var. Türkiye yokluk zamanlarında bunu kendi bütçesinden yapmıştır, şimdi yap-işlet-devretlerle, kamu-özel iş birliğiyle yapıyoruz ve devletin üzerine önümüzdeki dönem için çocuklarımıza ciddi bir risk getiriyoruz. Şimdi, Osman Gazi Köprüsü'nün geçiş ücretleri düşürüldü. Bu maliyeti kim yüklenecek? Bunu yatırımcı yüklenmeyecek. Bütçe bunun altından nasıl kalkacak, önümüzdeki projelerden ne kadar maliyet gelecek? Defalarca hem komisyonlarda hem Genel Kurulda bununla ilgili bilgi istiyoruz, hiçbir bilgi gelmiyor.
Madem bir gündem konuşuyorsak Türkiye'nin gündemi önümüzdeki bu riskler olmalıdır. Ekonomiyle ilgili, siyasetle ilgili, dış politikayla ilgili bu ülke ciddi risklerle karşı karşıyadır fakat bu riskleri azaltacak, bu riskleri minimize edecek, bu riskleri konuşacak bir gündemle Hükûmet maalesef gelmiyor” şeklinde sözlerini tamamladı.
şokhaber.net
FACEBOOK YORUMLAR