AKIL VE BİLİMİN REHBERLİĞİNDE ONU ANLAMAK

AKIL VE BİLİMİN REHBERLİĞİNDE ONU ANLAMAK Yokluklar ve imkânsızlıklar içinde ülkemizi kurtararak bize laik bir Cumhuriyet armağan eden büyük kurtarıcı Atatürk 76 yıl önce bugün 10 Kasım 1938’de

11 Kasım 2014 - 14:02
AKIL VE BİLİMİN REHBERLİĞİNDE ONU ANLAMAK

Yokluklar ve imkânsızlıklar içinde ülkemizi
kurtararak bize laik bir Cumhuriyet armağan eden büyük kurtarıcı Atatürk 76 yıl önce bugün 10 Kasım 1938’de ebedi âleme intikal etti.
O’nun ölümü kuşku yok ki Türk ulusunu derin bir üzüntüye sevk etmiştir.
O’nun ani ve apansız aramızdan ayrılışı bütün Türk halklarını da derinden sarsmakla kalmamış, dünya üzerinde diğer milletler arasında da büyük bir yankı uyandırmıştı.
Atatürk’ün ölümünün hemen arkasından dünya liderleri tarafından yapılan tüm açıklamaların ortak noktası, O’nun dünyaya gelmiş çok nadir bir dahi olduğu, büyük devlet adamlığı ve diğer dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları olmuştu.
Atatürk, reformcu ve ileriyi görebilen niteliklerinin yanında aynı zamanda tartışmasız büyük bir komutandı.
Türk Milli Mücadelesine yön vermiş, milleti ile birlikte “ya istiklal ya ölüm” diyerek, zaferin kazanılmasında en büyük pay sahibi kuşkusuz ki o olmuştu.

EN BÜYÜK HEDİYESİ CUMHURİYETTİR
Ulu Önder Atatürk, Milli Mücadele sonrası sağlanan başarının asla yeterli olmadığını düşünerek bir benzerinin dahi yapılması çok güç hatta imkânsız olan birçok devrimler gerçekleştirmişti.
O’nun Türk ulusuna en büyük hediyesi ise Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak olmuştur. Hayata geçirdiği devrimler ile Türk ulusuna çağ atlatmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya devletleri arasında saygın konuma yükselmesine vesile olmuştu.
İçine birçok şeyi sığdırdığı kısa yaşamının en son anına kadar memleketine hizmet etmiş olan bu büyük lider; “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” diyerek kurduğu cumhuriyete-te sahip çıkılmasını ve bunun ise çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılması suretiyle gerçekleşeceğini ifade etmişti.
İşte bütün bu nedenlerle 10 Kasım’lar bu yüzden ulusça içinde bulunduğumuz mateme rağmen; Atatürk’ün fikirlerinin en iyi bir şekilde anlaşılarak tatbik edileceği günler olarak kalmalıdır.
10 Kasım’larda bizler onu her seferinden daha da iyi anlayarak, düşüncelerinden en üst düzeyde istifade ederek, ilmin ve fennin ışığında ülkemiz ve ulusumuz için daha iyi neler yapabiliriz sorusuna cevaplar aramalı ve de vakit geçirmeden hemen işe koyulmalıyız.

Her 10 Kasım atmosferinin ruhumuzda oluşturduğu kaçınılmaz hüzne rağmen, taşıdığı anlam bakımından bu günün büyük bir gün olduğu  daha iyi anlaşılacaktır. Bu nedenlerle onun izinde yürüyen ve ulaştığı noktayı daha ilerilere taşıyacak bir kuvvetin varlığını damarlarındaki asil kanda hissetmekte olan Türk evladı, kendisinden beklenen başarıyı elde etmektedir ve etmeye de devam edecektir.

-Sen ebedi mekânında rahat uyu Atam!
-Senin bu ülkedeki heykellerine saldırılar ruhunu rahatsız etmesin Atam.!
-Bu halk emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti’ne her zaman olduğu gibi gönülden sahip çıkacak ve sana layık bir ulus olmaya devam edecektir Atam.
-Ruhun şad olsun...

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum