AKP'NİN HALKA ANLATACAĞI BİR ŞEY KALMADI

Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, partisinin Tekkeköy ve İlkadım ilçelerinin Kongresine katıldı. İlçe kongrelerinde partililerle bir araya gelen Tufan Akcagöz, Kudüs sorunundan Reza Sarraf’a, ekonomiden FETÖ’ye kadar güncel sorunları ve konuları değerlendirdi. Hikâye, 2002’de başladı diyen Akcagöz, “3 Kasım 2002 tarihinde iktidara geldiler. Sanki ülkede büyük bir ekonomik kriz varmış gibi pompalandı. Adeta, AKP iktidarına hazırlık yapılıyordu. Tam 15 yıldır iktidardalar. Bakın ülkenin başına neler geldi. Ergenekon ve balyoz davaları adı altında askeriyenin mahrem odalarına girildi. Sonra bu davaların kumpas olduğu açıklandı. Oysaki, Türkiye bağırsaklarını temizliyor deniliyordu. Onlar biz bu davaların Savcısıyız derken, bize de Avukatlığını yapmak düşüyordu. Kim haklı çıktı? Biz. Kim kaybetti? Türkiye. Peki, ülkeyi kim bu hale getirdi? AKP. Suçlu kim? CHP! Büyük bir komedi tiyatrosu oynanıyor. Medya da bu projenin bir parçası. O nedenle, asla aldanmayın ve bıkmadan, usanmadan anlatmaya devam edin. Ekonomi nasıl derseniz, bunu en iyi bilen sizlersiniz. Merkez Bankası artık yılsonu enflasyon tahmini yapamaz halde. Vatandaşın beli, büküldükçe bükülüyor. Eniştesi değilseniz, dünürü değilseniz, özel kalem müdürü değilseniz, işiniz kötü. Halka söyleyecekleri, anlatacakları bir hikâye kalmadı. Bundan sonra da yok. FETÖ’yü de ülkenin başına onlar bela etti. Yıllar yılı devletin en önemli kurumları içine onlar yerleştirdi. Biz hep onları uyaran tarafta olduk. Ama onlar dinlemediler. Aldatıldık deyip geçiştiriyorlar. Tamam anladık da, bunun maliyeti ne oldu haberiniz var mı?“ dedi.
2018 yılbaşı büyük ikramiyesinin 61 Milyon TL. olduğunu, sadece bir AKP’li Bakanın aldığı rüşvetin bile bunun dört katı olduğunu dile getiren Tufan Akcagöz, “Zarraf ötüyor, anlatıyor. Anlattıkları bize yabancı değil. Bunları biz, 17/25 Aralık sürecinde çokça duyduk. Reza Sarraf, kara para aklamadan rüşvete, resmî evrakta sahtecilikten fuhuşa kadar birçok suça bulaşmış. Bunu yaparken, devleti temsil eden hükümet adamları ile iş tutmuş. Ne diyor atalarımız, ‘Hükümdar yol vermeden, eşkıya kervan basamaz’ Durum aynen bu. 50 milyon avro rüşvet alıyor bir Bakan. Bu yılki büyük ikramiye 61 Milyon lira. Bunun 4 katı. Bu nasıl bir soygun? Milletin yüzüne nasıl bakıyorlar derseniz, böyle bir sorunları yok. Çünkü ortada yoklar. İnsan içine çıkamıyorlar. Bunları savunan her kimse, o da artık bu suça ortak demektir. Soyguncu iş adamlarından rüşvet al, utanmadan sıkılmadan, ‘aman bir şey olursa ben senin önüne yatarım, seni kimseye teslim etmem’ de, hakkında tek bir dava açılmadan özgürce dolaş. Deniz Feneri yolsuzluğu için yüz yılın soygunu diyorduk, buna ne diyeceğiz? Bin yılın soygunu. Ülkenin itibarı, Amerikan Mahkemeleri’nde yargılanıyor. Dışişleri bakanı diyor ki; FETÖ, Amerikan yargısını da ele geçirmiş. Böyle bir haleti ruhiye içindeler. “ diye sözlerini sürdürdü.
İsmet İnönü’nün, ‘Namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memleket için kurtuluş yoktur’ sözünü hatırlatan CHP Samsun İl Başkanı, “Bu topraklara hizmet edeceksek, önce cesur olmak zorundayız. İsmet Paşa, güngörmüş siyaset ve devlet adamı. Bir memleketin kurtuluşunu, namuslu insanların cesaretine bağlıyor. Doğrudur. Bu cesaret, ülkeyi tekrar eski güzel ve huzurlu günlerine getirir.