Ali Rıza ÖZTÜRK HOCAMIZI UĞURLADIK

Ali Rıza ÖZTÜRK HOCAMIZI UĞURLADIK

Cenaze namazına katılan cemaatin sayısı ve ortalama zihni düşünceleri,  hocanın zihni kodlarının zemini olan düşünce dünyasındaki karşılığını da ifade etti.

Her kademedeki vatandaşın cemaat olarak saf tuttuğu cenaze namazı, aynı zamanda hocanın tarifini de yaptı.
Gıpta edilecek bir cenaze merasimine şahit olduk.
Siyasi, ticari, akademi, dini ve sosyal otoriteler, kanaat önderleri, bürokratik tarafların öncülerini hep bir arada ve yanyana, başka bir cenazede ve herhangi bir ortamda böylesine görmemiştik.
Alirıza Hocanın cenaze merasimi önemli bir fotoğraf karesi oluşturdu, bu fotoğrafı okumak lazım.
Cenaze merasiminde, helallik alan, hocanın oğlu Ali Öztürk hocanın söylediği bir cümlenin altını çizdik. “Manevi mirasına sahip çıkmaya çalışacağız” dedi.
Evet! Hocaya yapılacak en büyük dua, adını istismar etmeden manevi mirasını yaşatmak olacaktır.
Hocanın, toplumsal ve siyasi karşılığını kullanmak için adını istismar eden yakınları ve uzakları olacaktır.
Alirıza ÖZTÜRK hocanın adını ve manevi mirasını istismarcılardan korumak, başta ailenin büyüğü olan Ali Öztürk hocama, diğer çocuklarına ve biz sevenlerine düşmektedir.
Yüzlerce kişinin dua ve âminleri arasında ebedi yolculuğa çıkan Ali Rıza ÖZTÜRK hocamın yaşarken yaptıkları, onu öldükten sonra da yaşatacaktır.
Amel defteri kıyamete kadar kapanmayan kullar arasında inşallah Alirıza hocam da olacaktır. Zira yaptıklarından şahit olduklarımız, bu konu hakkında Peygamberimizin müjdesiyle örtüşmektedir.
Alirıza Hocanın, Kalkancı Yatılı Bölge Kur’an Kursu ve Özören Yatılı Kur’an Kursu inşaatları sürecinde ve sonrası eğitim dönemlerindeki koşturmalarını bu gün gibi hatırlıyorum.
Üniversite Camii inşaatındaki gayretlerini kendisini tanıyan herkes biliyor.
Ulugazi Camii ve arsası  içerisinde bulunan binayı İlkadım İlçe Müftülüğüne teslimi sürecindeki çalışmalarını, zamanın ilçe Müftüsü, şimdinin  Trabzon Müftüsü Keramettin Demir hocamdan dinlemiştim. Keramettin hocam da görmüş olduğu yardımın vefası ve kurulan dostluğun gereği olarak, Trabzon’dan cenazeye katılmak üzere Samsun’a gelmiş, örnek bir kardeşlik örneği göstermiştir.
Alirıza Hocanın eksikliği hissedilecektir, bunu cenaze namazına katılan ve kendisiyle görüştüğümüz herkesin ortak kanaati olarak paylaşıyorum.
Cenazeye katılanlardan, hocanın ölümüne inanamamak gibi bir algının var olduğunu müşahede ettik ve bunu bazı ortak dostlarla da konuştuk.
Hocanın toplumsal kabulü, fiziki yapısı, konuşmadaki ağırlığı, sertliği ve zaman zaman da tersliği, her kademedeki insana bildiği doğruyu söylemesi gibi bilinen özellikleri, onun yıkılmazlığı kanaatini de oluşturmuş anlaşılan.
Cenazeye katılan Mustafa Tan abimiz, “otuz beş yıllık arkadaşımı, çok yakın dostumu kaybettim, her günümüz beraber geçerdi, aramızda hiç problem olmadı” diyerek, hocanın ayrı bir özelliğini dile getirmiş oldu.
Kabri nur, makamı Cennet olsun, Allah gani gani rahmet etsin.