ALMAN USULÜ "İLERİ DEMOKRATİK POLİS"
ALMAN USULÜ “İLERİ DEMOKRATİK POLİS” Türk hukuk sistemi… Oradan al, buradan al, yamaya yamaya gelmişiz… Deneyimlerden, birikimlerde yararlanmamış kolaya kaçmışız… En iyilerini(!) almışız
16 Ekim 2014 - 23:14
ALMAN USULÜ “İLERİ DEMOKRATİK POLİS”
Türk hukuk sistemi…
Oradan al, buradan al, yamaya yamaya gelmişiz…
Deneyimlerden, birikimlerde yararlanmamış kolaya kaçmışız…
En iyilerini(!) almışız, sonra kendimize göre uyarlamaya(!) çalışmışız…
Uyarlamakta da pek başarılı olduğumuz söylenemez…
Türkiye Cumhuriyeti’nin bu günlere gelmesinde kesinlikle önemli rolleri de olmuştur…
İtalya’dan ceza yasası,
Fransa’dan idare hukuku,
Almanya’dan ceza yargılaması hukuku,
İsviçre’den medeni hukuku almışız…
Şimdilerde ise “Alman usulü polis devleti” kurmak için “iç güvenlikte Alman modeli”ni klonlamaya çalışıyoruz.
“Alman usulü”nü biliyorduk ta, “Alman modeli “yeni bir kavram…
Kendimize özgü, Türk toplumuna özel bir model oluşturmaya yetmiyor aklımız…
Binlerce yıllık devlet geleneği,
Kara Kuvvetlerinin 2223 yıllık yapısı,
Jandarma Teşkilatının 175 yıllık tecrübesi,
Türk Polis Teşkilatının 169 yıllık deneyimi,
Türkiye Cumhuriyeti’nin 91 yıllık birikimi,
10 yıllık “Yeni Türkiye(!)” deneyimi “yeni bir iç güvenlik modeli” yazmaya/oluşturmaya/düzenlemeye yetmiyorsa burada bir sorun var demektir.
Neden Alman modeli?
Nedeni belli!..
“Polis devleti” oluşturmak isteyenler için “açıklanabilir/savunulabilir en sert” ve klonlandığında “en az tepki alacak model” olduğu için…
Akıllardaki(!), yapılmak istenilenlere en uygun model olduğu için…
Neden?
Çünkü;
“Bunu Almanya’dan aldık, hem kötü olsa Almanya kullanır mıydı?”
“Bak!.. Onlar Avrupa en ileri demokrasisi… O nedenle aldık…”
“Hem PKK’lılara Almanya’da müdahale olunca ses çıkarabiliyorlar mı? Yok!.. O zaman burada da isyan etmesinler… ”
“Eyyy Almanya! Eyyy Avrupa!.. Kanun senin kanunun, neden demokrasi söylemleri yapıyorsun? Sen yapınca oluyor da biz yapınca anti-demokratik mi oluyor?” demek için…
Kamu güvenliğini sağlamak için mutlaka ek önlemler alınmalı, önlemler çağa ayak uydurmalı…
Bu önlemler “temel hak ve özgürlükler” çerçevesinde gerekirse sert önlemler de olmalı…
Ama bunun için bir modele aramaya hiç gerek yoktu, olmamalıydı…
Binlerce yıllık devlet ve iç güvenlik deneyimi bizlere bir model, “bir Türk modeli” oluşturtabilmeliydi…
Demek ki, daha önce hukuka dair düzenleme yapmaya yetmediği/yetirilmediği(!) gibi şimdilerde de üzerimize yeni bir klonlama hikayesi olarak yapışacak görünüyor…
O zaman “Türk Hukuk Sistemi” için Türk’ün tanımını, hukukun yaşam evresindeki yerine göre (biraz da teşbih yaparak), şu şekilde yapabiliriz;
Türk;
İsviçre medeni kanununa göre evlenen,
İtalyan ceza yasalarına göre cezalandırılan,
Alman ceza muhakemeleri usulüne göre yargılanan,
Fransa idare hukukuna göre idare edilen,
Alman “ileri demokratik iç güvenlik modeli”ne göre hizaya getirilen,
İslam hukukuna göre gömülen kişidir.
Türk hukuk sistemi…
Oradan al, buradan al, yamaya yamaya gelmişiz…
Deneyimlerden, birikimlerde yararlanmamış kolaya kaçmışız…
En iyilerini(!) almışız, sonra kendimize göre uyarlamaya(!) çalışmışız…
Uyarlamakta da pek başarılı olduğumuz söylenemez…
Türkiye Cumhuriyeti’nin bu günlere gelmesinde kesinlikle önemli rolleri de olmuştur…
İtalya’dan ceza yasası,
Fransa’dan idare hukuku,
Almanya’dan ceza yargılaması hukuku,
İsviçre’den medeni hukuku almışız…
Şimdilerde ise “Alman usulü polis devleti” kurmak için “iç güvenlikte Alman modeli”ni klonlamaya çalışıyoruz.
“Alman usulü”nü biliyorduk ta, “Alman modeli “yeni bir kavram…
Kendimize özgü, Türk toplumuna özel bir model oluşturmaya yetmiyor aklımız…
Binlerce yıllık devlet geleneği,
Kara Kuvvetlerinin 2223 yıllık yapısı,
Jandarma Teşkilatının 175 yıllık tecrübesi,
Türk Polis Teşkilatının 169 yıllık deneyimi,
Türkiye Cumhuriyeti’nin 91 yıllık birikimi,
10 yıllık “Yeni Türkiye(!)” deneyimi “yeni bir iç güvenlik modeli” yazmaya/oluşturmaya/düzenlemeye yetmiyorsa burada bir sorun var demektir.
Neden Alman modeli?
Nedeni belli!..
“Polis devleti” oluşturmak isteyenler için “açıklanabilir/savunulabilir en sert” ve klonlandığında “en az tepki alacak model” olduğu için…
Akıllardaki(!), yapılmak istenilenlere en uygun model olduğu için…
Neden?
Çünkü;
“Bunu Almanya’dan aldık, hem kötü olsa Almanya kullanır mıydı?”
“Bak!.. Onlar Avrupa en ileri demokrasisi… O nedenle aldık…”
“Hem PKK’lılara Almanya’da müdahale olunca ses çıkarabiliyorlar mı? Yok!.. O zaman burada da isyan etmesinler… ”
“Eyyy Almanya! Eyyy Avrupa!.. Kanun senin kanunun, neden demokrasi söylemleri yapıyorsun? Sen yapınca oluyor da biz yapınca anti-demokratik mi oluyor?” demek için…
Kamu güvenliğini sağlamak için mutlaka ek önlemler alınmalı, önlemler çağa ayak uydurmalı…
Bu önlemler “temel hak ve özgürlükler” çerçevesinde gerekirse sert önlemler de olmalı…
Ama bunun için bir modele aramaya hiç gerek yoktu, olmamalıydı…
Binlerce yıllık devlet ve iç güvenlik deneyimi bizlere bir model, “bir Türk modeli” oluşturtabilmeliydi…
Demek ki, daha önce hukuka dair düzenleme yapmaya yetmediği/yetirilmediği(!) gibi şimdilerde de üzerimize yeni bir klonlama hikayesi olarak yapışacak görünüyor…
O zaman “Türk Hukuk Sistemi” için Türk’ün tanımını, hukukun yaşam evresindeki yerine göre (biraz da teşbih yaparak), şu şekilde yapabiliriz;
Türk;
İsviçre medeni kanununa göre evlenen,
İtalyan ceza yasalarına göre cezalandırılan,
Alman ceza muhakemeleri usulüne göre yargılanan,
Fransa idare hukukuna göre idare edilen,
Alman “ileri demokratik iç güvenlik modeli”ne göre hizaya getirilen,
İslam hukukuna göre gömülen kişidir.
FACEBOOK YORUMLAR