Almanya bir kez daha...

ALMANYA İFTİRASI

Almanya bir kez daha Türkiye’ye karşı dostluğa uymayacak şekilde davranmakla Türkiye Almanya gerginliği yaratmıştır.
Ardından da “Türkiye neler yapabilir” diye kuruntular ve suçlamalar içerisinde debelenmektedir.
Gazete ve Milletvekilleri çeşitli yorumlarda bulunmaktalar.
Alman basınının tümü ”Türkiye, Almanya’ya karşı yaptırım planı yapma hazırlığında olduğu” diye yazmaktadır.
Bilindiği gibi geçen hafta Alman Meclisi Osmanlı Devletinin Ermenilere karşı “sözde soykırım ve etnik temizlik yaptığı” uydurmasını oylamış ve çoğunlukla kabul edilmişti.
Türkiye buna haklı olarak fena halde öfkelenmiş, hem Sayın Merkel’i hem de Türk kökenli Alman Milletvekillerini kanı bozuklukla suçlayarak, onları PKK’nın Alman Meclisindeki uzantısı olarak göstermişti.
Türkiye Almanya İlişkilerinin bozulacağından bahsetmiş Sayın Erdoğan ve Almanya basını ve Milletvekilleri Erdoğan’ın ifade tarz ve dozajının çok ağır olduğundan yakınmışlardır.
Buna karşılık kendi başbakanlarının Sayın Erdoğan’a karşı ”pasif ve tesirsiz ifadelerle cevap vermektedir“ tarzında suçlamada bulunmuşlardır.
Merkel’i “kendi davranış biçimiyle hareket etmek ve Erdoğan’a karşı Almanya’yı koruyamamakla suçlamaktadırlar”.
Merkel’in bu tutumu Alman Milletvekillerini çekimserliğe itmektedir diye Merkel’i suçlamaktadır milletvekilleri.
Merkel’in ifade tarzının daha sert olmasını istemekteler.
Merkel bu tarz hafif kaldığı müddetçe Erdoğan’ın nereye kadar gideceği, haddini aşacağı varsayımından hareket ederek, Merkel’e yüklenmektedirler.
Alman basınının ifadesine göre ”Sayın Erdoğan’ın sözcüsünün Salı günkü ifadesinde”  “Türkiye Almanya’ya karşı bir yaptırım planı hazırlığı içerisindedir” demektedir.
Alman milletvekilleri ayrıca Merkel’i çok diplomatik davranmakla suçlamaktadırlar, ifade tarzını sertleştirmesini istemektedirler.
Ankara’nın ifade tarzının Almanya için kabul edilir olmadığından şikâyet etmektedirler.
Kısaca Alman Milletvekilleri hem Ankara’nın ifade tarzından hem de Merkel’in diplomatik davranışının yumuşaklığından şikâyet etmektedirler.
Ancak hepsinden önemlisi yaptıkları oyunun,  kendilerine uyup uymadığının muhasebesi içinde sanki bocalamakta oldukları görünümü arz etmeleridir.
Kavranoğlu