17 Kasım Gerçeği
17 Kasım Gerçeği 17 Kasım günü birilerine göre tarihi bir gün yaşandı
17 Kasım Gerçeği
17 Kasım günü birilerine göre tarihi bir gün yaşandı.
Bu ülkenin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan Diyarbakır’a gitti. Kendisini ilk kez havalimanında Büyükşehir belediye başkanı Osman Baydemir PKK sempatizanı milletvekilleri Ahmet Türk, Leyla Zana, Sırrı Sakık, Esat Canan karşıladı… Ülkesinin bölünmesini sağlayan resmen ABD’ye pazarlayan asla güvenemeyeceğimiz ve bize kesinlikle dost olmayan 30 gün önce KÜRT kurultayında keşke Abdullah Öcalan da burada olsaydı diyebilen PKK, her türlü lojistik desteği veren aşiret lideri Mesut Barzani ile birlikte PKK ve sempatizanlarının başkent ilan ettiği Diyarbakır’da PKK hayranı iki sanatçı ile benim insanımı selamladılar… Başbakan Erdoğan’ın bir türlü kazanamadığı Diyarbakır Büyükşehir belediyesini büyük bir muhabbetle ziyaret etti. Barış kendisine ağacın dallarını sunan Başkan Osman Baydemir bu sefer PKK renklerini işaret eden çiçekler ve yemek kitabı sundu. Başbakanımız Erdoğan birde ah çekip sözde büyük sanatçı Ahmet Kaya da keşke burada olsaydı ve birde PKK dağdan inerse af edeceğim, cezaevlerini boşaltacağım PKK lideri bebek katili Abdullah Öcalan’ı da af edeceğim demek istedi. Başbakan Erdoğan PKK’ya bu kadar taviz verirken, aynı gün eş başkan Selahattin Demirtaş da boş durmadı… Almanya da PKK’yı terör listesinden çıkartın diye bir dizi temaslar yaptı şimdilik her şey güzelde burada PKK ‘ya bu kadar taviz veren yalnız Başbakan Recep Tayip Erdoğan mıydı? Tabiî ki hayır,1989 da Cumhurbaşkanı seçilen merhum Turgut Özal aşiret liderlerini kabulde durduk yere DAMARLARIMDA DOLAŞAN KAN KÜRT KANIDIR dedi.
1991 genel seçimleriyle Başbakanlık koltuğuna yeniden oturan Süleyman Demirel ilk ziyaretinde yanına PKK sempatizanları Fehmi ışıklar, Leyla Zana, Ahmet Türk, Hatip Dicle ve Sırrı Sakık’ları kendi partisinden milletvekili seçtirip ilk kez TBMM kürsüsünden Kürtçe yemin ettiren SHP lideri Başbakan yardımcısı merhum Prof. Dr. Erdal İnönü’yü alıp Diyarbakır meydanından durduk yere KÜRT REALİTESİNİ tanıyoruz demedi…
1996 da Başbakan Mesut Yılmaz PARİS’E GİDEN YOL Diyarbakır’dan geçer dedi. 1995 de başbakanlık koltuğuna oturan merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Devlet Bakanı Abdullah Gül imzasıyla TBMM’de PKK’ya koruma kalkanı oluşturan çekiç gücün görev süresini uzatıp rahat hareket etmesini sağladılar.
2000 yılında merhum Başbakan Bülent Ecevit, PKK elebaşı bebek katili Abdullah Öcalan’ın idamını önlemek için teskereyi TBMM’ye göndertmedi ve Diyarbakır’ı ziyaret eden Başbakan Yardımcısı MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli ve Bayındır ve İskân Bakanı Koray Aydın kürsüden KÜRTLERİ YOK SAYAMAZSINIZ diyen Diyarbakır Büyükşehir belediye Başkanı Feridun Çelik’i basının huzurunda tebrik ettiler.
Açıkçası o zamana kadar sorumluluk makamında oturanlar bu yarayı kaşıdıkça kaşımışlardır…
“ŞERDEN HAYIR DOĞMAZ” işte bunu unutmuşlardı !