"4" liraya maç bileti!...

NE TARAFTAR DEĞİL Mİ? 26 Mayıs 2001 tarihinde Samsun 19 Mayıs Stadyumu'nda Samsunspor ligin son haftasında şampiyonluk maçı için Samsun'a gelen Fenerbahçe'yi misafir etti

NE TARAFTAR DEĞİL Mİ?

26 Mayıs 2001 tarihinde Samsun 19 Mayıs Stadyumu’nda Samsunspor ligin son haftasında şampiyonluk maçı için Samsun’a gelen Fenerbahçe’yi misafir etti. Hem de ne misafirlik.
Kapalı tribün ile maraton tribünü komple Fenerbahçe seyircilerine tahsis edilmişti. Samsunspor’a ise kale arkaları verilmişti. Kale arkaları 5 lira iken maraton 25 lira, kapalı ise 40 lira olarak fiyatlandırılmıştı. Galiba rakip seyirciden para kazanmayı umarken kendi seyircimizden az para alacaktık.
Ne jest değil mi?!...
Üstelik stadyum yeni tadilat geçirmiş, koltuklar yenilenmiş,  hatta tuvaletler bile değiştirilmişti. Bacanağıma maça gitme sözü vermiştim. Saat 18’deki maç için ancak 17.30’da stadyumun önünde olabilmiştik. Üstelik biletimiz yok ve gişeler de kapanmıştı. Stadyum tıklım tıklım olmuştur diye düşünürken, küçük Samsunspor taraftarı çocuklar, karaborsa yapmak hayaliyle aldıkları ve ellerinde kalan biletleri,  “4 liraya maç bileti!” diye bağırarak satmaya çalışıyorlardı. Hem de 1 lira zararına.  Ancak Karadeniz’de olur dedirtecek cinsten.
Ne ironik değil mi?!...
Bacanak 8 liraya iki Samsunspor bileti almış, Belediyeevleri  tarafındaki kale arkası tribününe çok rahat bir şekilde ve maç başlamadan girebilmiştik. Yanılmıyorsam iki kale arkasında 3000 civarında Samsunspor taraftarı kendi sahasındaki Fenerbahçe maçına gelmişti. Anlaşılan o ki, küsmüşlerdi. Zaten bu karaborsacı çocukların 5 liraya aldıkları bileti neden 4 liraya sattıklarını da açıklıyordu. Maçı 3-1 Fenerbahçe kazandı. Şampiyon oldu. Tek golümüzü Ali Akdeniz attı ve zaten o sezon sonunda Fenerbahçe’ye transfer olmuştu. Maç sonu ne mi oldu?… Şampiyon Fenerbahçe taraftarı stadyum koltuklarını, tuvaletleri, pisuarları, hatta aynaları dahi kırdı. Bir sürü zarar verdiler ve gittiler…
Ne misafirlik değil mi?!...
Gelelim günümüze... Samsun 19 Mayıs Stadyumu son lig maçını oynadı. Hem de ligde kalma maçı… Ligde kaldı ve o cefakâr taraftar şampiyon olmuşçasına sahaya girip kutlamalar yaptı. Hatta bir küçük yeni yürüyen kız çocuğu ve annesi bile sahadaydı. Fotoğraflarını çektim. Takımı ligde tutan sadece ve sadece taraftardı. Şampiyon Malatyaspor bile sahasında böyle bir kutlama yapamadı, yapamazdı. Çünkü onların böyle bir taraftarı yoktu…
Ne büyük gurur değil mi?!...
Yeni 19 Mayıs Stadyumu’nun tüm hikayesini, mağduriyetleri, açılamama gerekçeleri, müteahhitlerin yerine getiremediği taahhütler vs. anlatmaya gerek yok.
Yeni stadyumumuz bir futbol stadyumu.
Samsunspor’un stadyumu. Olimpiyat açılış törenleri burada yapılacak ama tribünlerini tümüyle Samsunsporluların doldurduğu bir futbol müsabakası olmayacak, olamayacak.
Bir futbol stadyumu iki tür futbol maçı ile resmi açılışını ya da ilk açılışını gerçekleştirir.
Bu maçlardan biri, Türk Milli Futbol Takımı maçı olur; diğeri de, Samsunspor’un resmi futbol maçı.
Örneğin Antalya stadyumu bunların her ikisini de gerçekleştirdi. Eskişehir stadyumu da önce lig maçında açtı, sonra kupa final maçı oynandı burada ve yakında da Milli maç oynanacak.
Ne kadar şanslılar değil mi?!...
Taraftarımızın haklı bir tepkisi var. Tümüyle katılıyorum. Ben de bir taraftarım ve 33 yıldır bu tribünlerin her noktasında maç atmosferini soludum, her mutluluğu yaşadım, her acıyı tattım. Şimdi yeni stadyumumuzun açılışına ait ilk resmi futbol müsabakasının Süper Kupa finali olacağı resmileştirildi. Yabancı taraftarların, kazansalar bile yeni stadyumlara verdikleri zarar bütün kamuoyunun malumu. Eskişehir ve Antalya örnekleri en tazelerinden.  Anadolu’da bir laf vardır, “el parasıyla gerdeğe girilmez” diye… Ben taraftarımızın yanındayım. Her zamanki gibi, taraftarımız doğruyu işaret edecektir. Bu taraftar saha dışında da büyük olduğunu hatırlatacaktır…
Ne büyük taraftar değil mi?!...
Tüm Samsun’a hayırlı bayramlar diliyorum…