ADALET BAKANLIĞI, KÖLELİK DÜZENİNİ ANDIRAN ÇALIŞMA KOŞULLARINA SON VERMELİDİR

ADALETİN ATEŞİ, HUKUKSUZLUĞU YAKACAK Buro Memur-Sen'den yapılan basın açıklamasında; Sendikamızın örgütlenme alanı içerisinde bulunan Adalet Bakanlığı, adliyeler ve bağlı kuruluşlarda ç

ADALETİN ATEŞİ, HUKUKSUZLUĞU YAKACAK

Buro Memur-Sen’den yapılan basın açıklamasında;

Sendikamızın örgütlenme alanı içerisinde bulunan Adalet Bakanlığı, adliyeler ve bağlı kuruluşlarda çalışan kamu görevlileri, en mağdur ve mahzun kesimin başında gelmektedir. Her geçen gün mahkemelerin iş yükü fazlalaşmakta fakat çalışanların ücretlerinde iyileştirme yapılmamaktadır.

Adalet çalışanlarının almış olduğu ücretler yaptığı iş ve çalışma şartları göz önüne alındığında bu anlamda daha çok erimiş, kamu çalışanlarından ek ödeme almayanlara yönelik yapılan iyileştirilmelerden ne hikmetse mahrum bırakılmışlardır.  Adalet çalışanları adeta unutulmuş ya da unutturulmuştur.

ADLİYE ÇALIŞANLARININ MAAŞLARI İYİLEŞTİRİLMELİDİR

Olağan dışı iş yüküne rağmen, Adliye çalışanlarının en düşük ücreti alan memur sınıfında olduğu da unutulmamalıdır. Diğer kamu çalışanları ile adliye çalışanları arasında maaş yönünden adaletsizlikler mevcuttur. Adalet Bakanlığı yetkililerini, bu adaletsizliğe bir an önce son vermeye davet ediyoruz.

ADALET BAKANLIĞI, KÖLELİK DÜZENİNİ ANDIRAN ÇALIŞMA KOŞULLARINA SON VERMELİDİR

Adliye çalışanlarının çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin bir an evvel iyileştirilmesi gerekir. Türkiye genelinde adliyelerde çalışan tüm personeller ile gerek Yargıtay, Danıştay, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Seçim Kurulu ve diğer birimlerde çalışan personeller, mesai saatleri içerisinde tüm özverili ve yoğun çalışmalarına rağmen işlerini bitirememektedirler. Bu nedenle, olağan dışı iş yükü karşısında, yoğun bir şekilde mesai saatleri dışında gece geç vakitlere kadar ve hafta sonları da dâhil olmak üzere aşırı şekilde çalışmaktadırlar. Mahkemelerdeki dosya sayıları, savcılıklarda alınan ifadeler ve yazışmalar, suçüstü ve otopsi nöbetleri, keşif işlemleri, icra dairelerindeki dosya sayıları, yıllık işlem gören dosya sayıları ise cabası… Bunca iş yükü karşısında ödüllendirilme, maaş ve özlük haklarında iyileştirilme beklentisi içerisinde olan adalet çalışanları, adeta dalga geçer gibi torba yasayla verilecek olan iş yoğunluğu diğer mahkemelere göre fazla olan mahkemelerdeki toplam personel sayısının yüzde 10’unu geçmemesi düşünülen fazla çalışma ücretiyle ilgili madde yüzünden hayal kırıklığı yaşamıştır.

Büro Memur-Sen olarak, bütün zorluklara rağmen fedakârca ve özverili şekilde çalışan adalet çalışanlarının bu bezdirici bekleyişinin hakedilen şekilde nihayete kavuşturulmasını, 18 aydır verilmeyen fazla çalışma ücretlerinin ödenmesi için yapılan çalışmaların hızlandırılarak bir an önce neticeye kavuşturulmasını, adalet çalışanlarının yaşadığı bu bıktırıcı hayal kırıklığının bir an önce son bulmasını istiyoruz.

Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelikle mübaşirler, adli hizmetlerin yürütülmesi açısından zorunlu ve asli görevlerini yerine getirmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 36. maddesinde yer alan Yardımcı Hizmetler sınıfıyla ilgili işlerde değil de, büro işlerinde daha aktif görev almaktadır. Milli Savunma Bakanlığının, Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğine göre, mübaşirler Genel İdari Hizmetler sınıfına dâhil edilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanuna tabi olan adli ve idari yargıda görevli mübaşirlerin Yardımcı Hizmetler sınıfındayken, askeri yargıda görev yapan mübaşirler Genel İdari Hizmetler sınıfında yer almaktadır.  Aynı mesleği ifa eden meslektaşların, eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde, birinin Yardımcı Hizmetler sınıfında, diğerinin Genel İdare Hizmetlerde yer alması, adli ve idari yargıda görevli mübaşirlerin mağduriyetine sebebiyet vermiştir. Büro Memurlar Sendikası olarak, mübaşirlerin bu mağduriyetinin giderilmesi için Genel İdari Hizmetler sınıfına dâhil edilmesini, bu hususta gerekli yasal mevzuat değişikliğinin derhal gerçekleştirilmesini.

Adalet Bakanlığında sadece hâkim ve savcılar görev yapmamaktadır. Her nedense iş yükünün çoğunluğunu çeken yazı işleri müdürü, zabıt katibi, mübaşir, odacı, hizmetli, teknik personel, bilgi işlem memuru, veznedar, emanet memuru, şoför, psikolog, sosyolog vs. çalışanların çalışmaları göz ardı edilerek sanki tüm işi hakim ve savcılar yapıyormuş gibi bir algı oluşturularak her seferinde hakim ve savcıların maaşlarında iyileştirme yapılmaktadır. Bu ise çalışma barışını derinden yaralamaktadır.

Unutulmamalıdır ki, bir aracı yürüten kaportası değildir. Kaportası ne kadar gösterişli ve göz alıcı olsa da; aracı yürüten iç aksamı sorunlu ise araç her zaman arıza verecektir.  Gösterişli ve şâşâ'lı Adalet Saraylarında çalışmak güzel bir şey ancak bundan daha önemlisi o saraylarda köle gibi çalıştırılan personelin mutluluğu ve yaşam standartlarının insanca yaşayabilecek seviyelere yükseltilmesidir.

"Benim memurum işini bilir" zihniyetinden "Rüşvet alanda verende melundur" zihniyetine geçiş kolay olmamıştır. Çalışanları vicdan ve cüzdan arasına sıkıştıranların elbette verecekleri bir hesapları olacaktır.

Büro Memur-Sen olarak, Adalet Bakanlığını uyarıyoruz. Türkiye genelinde Büro Memur-Sen olarak yaptığımız bu eylemlerimizde dile getirdiğimiz taleplerimize kulaklarınızı tıkamayın. Şundan kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın. Sendikamız adalet çalışanlarının taleplerinin yılmaz takipçisi ve savunucusu olacaktır.

TALEPLER:

1-Öncelikle adalet çalışanları olarak adli yargı hizmet sınıfının oluşturulması,

2-Fazla mesai ücretlerinin ödenmesi ayrıca maaş artışı için adalet hizmeti tazminatı ve özel hizmet tazminat oranın yükseltilmesi,

3-Yazı İşleri Müdürlerinin ek göstergelerinin yükseltilmesi,

4-Mübaşirlerin genel idari hizmetler kadrosuna alınması,

5-Büyükşehir tazminatının verilmesi,

6-Yol (akbil) ve yemek ücretlerinin artırılması,