AH GÜZEL VATANIMIZ…

KARGAŞA AH GÜZEL VATANIMIZ… Ülkemizin içinde bulunduğu kargaşa hepimizi en acı şekilde üzdüğünden, iç ve dıştaki görünümünden bahsetmek istiyorum

KARGAŞA
AH GÜZEL VATANIMIZ…
Ülkemizin içinde bulunduğu kargaşa hepimizi en acı şekilde üzdüğünden, iç ve dıştaki görünümünden bahsetmek istiyorum.
Uzun yıllardan beri PKK’dan çektiklerimiz artık canımıza yetti de arttı bile.
İnşallah onu şanlı Türk Askeri ve Şanlı polisimiz güzel bir şekilde temizlik yaparak sonlandıracaktır.
İyi ki böyle bir asker ve polisimiz var.
Onlarla dünya yaşadıkça övünebiliriz.
Lakin edebiyatımıza çok da hoş olmayan kelimeleri sokan, ağzına alan, bütün basının, çoluk çocuk demeden herkesin önünde kötü örnek olurum düşüncesini aklına getirmeyen politikacılardan bizi kim kurtaracak?
Son zamanlarda politikacılarımızın ağzından çıkan kelimelerden dolayı ben Türk milleti adına utanıyorum.
Cumhuriyet tarihi böyle bir durumla karşılaşmamıştı.
Onlara hiç de yakışmıyor!!!
Onlar örnek olabilecek Türkçe ve anlamlı kelimeleri kullanırlarsa, birbirlerine karşı kullandıkları kelimeleri itici değil,  yaklaştırıcı bir şekilde seçerlerse hepimiz sevineceğiz.
Kullandıkları ”Alçaktır, Namerttir, şerefsizdir” gibi kelimeler onları basitleştirir, örnek olmaktan çıkarır.
Bir vatandaş olarak bu kelimeleri kullananları kınıyor ve bir daha vatanımızda bu tür kelimelerin kullanılmasını istemiyorum.
Kargaşayı yaratan bu tür kelimelerdir.
Kinvari, agavari,  kendi gurubu dışındakileri de yok sayan, onların da kendisi gibi düşünmesini isteyen, demokrasiyi hazmedememiş kişilerin yarattığı bir kaos durumdur.
İnsanlar arasındaki kargaşayı en küçük insan topluluğu olan “Aileye benzeterek anlatabiliriz. Nasıl aile içerisinde baba örnek davranış göstermek, ailede çocuklar arasında ayırım yapmadan,  adaletli davranmak mecburiyetinde ise ülkeyi yönetenler de iktidarıyla muhalefetiyle aynı şekilde “Baba misali” gibi adaletli ve örnek gösteriş sergilemelidirler. Aksi halde toplumu birbirine düşürürsünüz, kaosa kargaşaya sürüklersiniz.
Öyle bir durumu hiçbirimiz düşünmek dahi istemeyiz.
Kargaşa büyük seller haline geldiği zaman onu artık önleyebileceğiniz bir şey de elinizde kalmayabilir.
Toplumda bireyler arasında düşmanlık yaratan bütün şiddet içeren konuşma ve hukuksuzluklardan kaçınmalı, herkesin kanunlara uymak mecburiyetinde olduğu bilincini edinmesi gerekli ve mecburiyet kavramını saygıyla kabullenmelidir.
Bütün politikacılarımızın fevri ve kışkırtıcı konuşmalardan kaçınmaları hepimizin menfaatine olacaktır.
Görevli tayinlerindeki taraflı ve beceriksizlerin atanmaları ülkeyi kaoslara sürükleyen etkenlerin en başında da gelebilir.
Bütün insan fıtratına aykırı yapılan haksızlık ve adaletsizlikler her yönüyle hepimize her türlü zararı verebilir.
Kaosun görünüm arz etmesi yabancıların ülkemize olan ziyaret isteğini de ortadan kaldırabilir.
Bundan sadece düşmanlarımız karlı çıkar.
Bütün değindiğim bu birtakım ince noktalardan sonra hepimiz “adalet, hukuk, nezaket, şiddeti içeren konuşmalardan kaçış” diyelim ama büyük şairimiz Nazım Hikmet gibi “AH VATANIM, VAH VATANIM DEMİYELİM”.
Çok geçmeden herkes geleceğini vatanını düşünerek aklını başına alsın diyerek yazımızı sonlayalım.
Kavranoğlu