Atatürk, Türk Tarihi Açısından Müstesna Bir Yere Sahip
Prof. Dr. Çağlayan: Büyük Önder Atatürk, Türk Tarihi Açısından Müstesna Bir Yere Sahip Olma Vasfını İlelebet Koruyacaktır.
Atatürk'ü Anma Haftası kapsamında, Samsun Valilik tarafından düzenlenen 10 Kasım Atatürkü Anma Programı'nda, "Cumhuriyet'in 100. Yılında Atatürk'ü Anlamak" konulu konferans gerçekleştirildi.
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihi açısından müstesna bir yere sahip olma vasfını ilelebet koruyacaktır
Samsun Devlet Opera ve Balesi Atatürk Kültür Merkez’inde gerçeklesen konferansta konuşma yapan OMÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, “Bugün burada Büyük Türk Milleti’nin kurtarıcısı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 85. yıldönümü münasebetiyle toplanmış bulunuyoruz. Büyük Önder, fikir, ideal ve eserleriyle bağımsızlığımızdan tarihimize, dilimizden sanatımıza ve benliğimize kadar aramızda hep yaşamıştır ve yaşayacaktır. Tarihe mâl olmuş büyük şahsiyetler sadece kendi dönemlerindeki başarıları ile değil, geleceği şekillendirmedeki rolleriyle değer taşırlar. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihi açısından müstesna bir yere sahip olma vasfını ilelebet koruyacaktır.” dedi.
Millî Mücadele, Aziz Milletimizin kurtuluşu için tek çare
Atatürk’ün yaşamından parçalara atıfta bulunan Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti; “Atatürk ve arkadaşlarının nesli Türk tarihinin en sancılı günlerine şahit olmuştur. Gençliğe adım attıkları günlerde hala büyük bir coğrafyaya hükmeden Osmanlı Devleti’nin parçalandığı, Anadolu’nun küçük bir bölümüne hapsedilmeye çalışıldığı bir süreci yaşamışlardır. Atatürk genç bir Kurmay Yüzbaşı olarak Harp Akademisinden mezun olduğu 1905’den 1919’a kadar Osmanlı Devleti’nin farklı bölgelerinde; Şam, Manastır, İstanbul, Trablusgarp’ta Derne ve Tobruk, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşında; Çanakkale, Edirne, Diyarbakır, Şam ve Halep’te görev yapmış, Osmanlı siyasi coğrafyasının parçalanmaması için hizmet etmiştir.
Büyük Savaşın kaybedilmesi ve Mondros Mütarekesinin istismar edilmesi ile Anadolu’da Türk varlığının kökünü kazımak isteyen İtilaf Devletlerinin yaptırımları karşısında İstanbul Hükümetlerinin acizliğini gören Mustafa Kemal Paşa, Anadolu merkezli Millî Mücadelenin Aziz Milletimizin kurtuluşu için tek çare olduğunu görmüştür. Bu amaçla bir avuç kahraman silah arkadaşı ile Türk Milleti’nin küllerinden tekrar doğacağı kutlu mücadeleyi başlatmak için şehrimize adım atmış, Samsun’a şeref vermiştir.”
Atatürk, evrensel bir kişidir
Atatürk’ün evrensel bir kişi olduğuna değinen Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, sözlerini şöyle sonlandırdı; “Mustafa Kemal Atatürk savaşlardaki başarılarıyla büyük asker, yönetimiyle büyük bir devlet adamı, görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, geçerlilik, uluslararası ilişkilerde güvenilirlik, barış ve insan severlik değerleriyle de evrensel bir kişidir. Büyük Önder Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonrası elde edilen başarının yeterli olmadığını düşünerek yapılması çok zor olan başta medeni kanun ve kadın hakları olmak üzere birçok devrimi gerçekleştirmiştir. Gerçekleştirdiği inkılaplar ile Türk milletine çağ atlatmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya ülkeleri arasında saygın bir hale gelmesini sağlamıştır. Hayatının en son anına kadar ülkesine hizmet etmiş olan bu büyük insan, “Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilimin rehberliğini kabul ederlerse manevi mirasçılarım olurlar.” demek suretiyle kurduğu cumhuriyete sahip olunmasını ve çok çalışarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılmasını arzu etmiştir.”