BAKARA MAKARA DENİRKEN NEREDEYDİNİZ?

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun, bir vatandaşın 'Haram yolla elde edilen kazançla yapılan hac geçerli midir?' sorusuna, 'haram parayla hacca giden kişinin haccı sahih o

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun, bir vatandaşın “Haram yolla elde edilen kazançla yapılan hac geçerli midir?” sorusuna, 'haram parayla hacca giden kişinin haccı sahih olup, üzerinden hac yükümlülüğü kalkmış olur' şeklinde vermiş olduğu cevap üzerine konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, "Atatürk, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurarken, vatandaşı hurafeden ve yalancı hocalardan kurtarma amacı gütmüştür. Aradan geçen zaman içinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, bu misyondan çok uzaklaştığını söylemek mümkündür. Din İşleri Yüksek Kurulu'nun son açıklaması da bu açıdan değerlendirilmelidir. Önemli haftalardaki cuma hutbelerinde bile artık, kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'ün adına yer vermeyen Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, Sünni İslam ideolojisini temsil etmekten öte bir işlev görmediği, zaman zaman vermiş olduğu fetvalarla da toplumun inançlarını etkilediği ve çoğu zaman, kafa karışıklığına sebebiyet verdiği görülmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı, talihsiz açıklamalarla milletin inandığı değerleri de zedelemektedir" dedi.
Haram para ile hacca gitmenin meşru sayılmasının, haram kazancı özendiren bir açıklama olduğunu söyleyen Tufan Akcagöz, "Zaten, haramla helal birbirine karışmış durumda. Dindar görünenlerin dini en çok istismar eden kişiler olduğu bir süreçten geçiyoruz. Yüz yılın soygunu diye adlandırılan ve bu soygun için yola çıkan Deniz Feneri Derneği'ni kim kurdu? Ne yazık ki ülkede bu tip işler olurken tek bir açıklama ihtiyacı hissetmeyen Diyanet, iş başka konulara gelince şahin kesiliyor. İslam dini ile Bakara makara diye dalga geçenlere tek kelime edemeyen Diyanet, kendisine belki de maksatlı soru soran birine senin haram paran yerin dibine batsın, bırak haram parayla hacca gitmeyi düşünmeyi de, otur tövbe et diyemiyor. Diyanet, konuşması gereken zamanlarda yok. Tayyip Erdoğan, ''Allah'ın vasıflarını taşıyan adam' diye lanse edildiğinde ortada yok mesela. Yine, ona dokunmak ibadettir diye maval okunduğunda Diyanet yine ortada yok. Ama Diyanet işte böyle kafa karıştıran kararlarla gündeme geliyor. Bu hoş değil. Haram parası olan, yolsuzluk yapan, milleti soyan her kimse, milleti de soyarım, haram da yerim ama Hacca da giderim, bu ibadetim de kabul olur rahatlığı içine sakın girmesin. Haram para ile Hac kabul olur fetvası, haram ve günaha bulaşmış bir siyasi atmosferde, olsa olsa bugüne özgü bir karar olarak görülebilir ki ülke normale döndüğünde, yolsuzluklar tam anlamıyla ortadan kalktığında, Diyanet'in bu açıklamasının sadece bugüne özgü olduğu da ortaya çıkacaktır" diye sözlerini tamamladı.
şokhaber.net