Bir abimiz bize kurban...

ACEMİ KASAP DANAYI KAÇIRIRSA! Bir abimiz bize kurban esnasında oğlum iki boynuz darbesi iki bıçak yarası almayan sakın kurban kestim demesin

ACEMİ KASAP DANAYI KAÇIRIRSA!

Bir abimiz bize kurban esnasında oğlum iki boynuz darbesi iki bıçak yarası almayan sakın kurban kestim demesin.

Türkiye’nin hali bu! Ekranlarda, çevremizde, yolculuk esnasında olan kazaları hesaba koyarsak tam bir katliam.

Her yıl dizini, kolunu, elini, parmağını, kulağını kesen mi?

Hayvanı elinden kaçıranlar…

Uyuşturucu tabancalarla hurra hayvanın beşine araçlara bağlanıp sürüklenenler…

Hani hayvana işkence edilmemesi kurbanın en çok dikkat edilmesi gereken hususlardan biri idi…

Bazı insanların tecrübesizlik ve acemiliği hayvana işkenceden çok insana işkenceye dönüşebiliyor.

Her yıl kurbanda hayvanı kovalayanlar yahut hayvanın insanları kovalama manzaraları…

En favori kurban manzaralarından ''Efendim hayvan kaçıyor ne yapalım''.

Kardeşim siz hayvanı kesmeden hayvana mangalı gösterirseniz olacağı budur…

Hayvan kesim alanına getirilince nasıl yatırılacağı ayrı bir tartışma!

Yok, kuyruğundan ben tutayım da boynuzuna sen yapış!

Eğer kurbanın başında bir kaç profesyonel işi bilen insan yoksa kurbanlık hayvan içinde hissedarlar için de ayrı bir sıkıntı…

Hiç unutmam; Bundan bir kaç yıl önce kurbanın kesimi için gittiğimde üç adam önüme çıktı ‘‘kardeş buradan bir tosun geçti mi’’?

Buyur buradan yak… Adamlar yok sen niye öyle tuttun, yok sen niye bıraktın tartışmasına girince tosun sıyrılmış kaçmış… Tosun mesafeyi de baya açmış…

Hatta büyük bir marifet gibi üç yıl evvelki boynuz izi bu, beş yıl evvelki bıçak izi bu diye askerlik anıları gibi uzar gider.
Hani diyorlar ya “Bir elin nesi var iki elin sesi var”. Bunun aksine çok şahit olduk. İki kişinin hayvanı kolaylıkla yatırdığını, 15 kişinin bir hayvana çullanıp elinden kaçırdığını tüm mahalle ve belediye ekipleriyle beşinden koşturduğunu çok gördük…

Kutsal bir görevi yerine getirirken komik durumlara düşenlerin maceraları…

Bazı kurban hisselerinde kurban bir iki kahramana yıkılır. Ya gaza kolay gelmiş yahut kurbanın hakkını vermiş, kimi sıvışmış kenara çekilmiş, kimisi olaya kendini iyice vermiş kurbanla tamamen bütünleşmiş.

Bu sahneler her yıl yaşanır! Evdeki soğanı soyamayan, ekmeği tüm kol kuvveti ile kesebilen bıçaklar kurbanlığın etrafına dizilir!

İki kişi keser, bir kişi tutar, iki kişi tutar bir kişi keser derken kurban uzar mı uzar… Üç eğe iki bıçak darbesi…

Bayram bu bazen heyecan katmak lazım düşüncesinde olanlar mı var…

Kardeşim öyle ilginçlikler oluyor ki sanırsın bilinçli yapılıyor.

Adam kurbanlığı alır almaz kaçırıyor…

İpi gevşettin mi kurbanlık kaçtı.

Gevşetmeyeceksin ipi, ipin ucunu kaçırdın mı durum kötü!

Sonra koş mahalle mahalle, kasabanın dilinde sakız olursun…

Bizim yukarki mahallede falanca amca kurbanlığını kaçırdı.

O yılın konusu olursun.

İnanmazsınız birçoğu kurbanlığını parçalayıp yerleştirmeden acaba bu gün ne oldu haberleri aç ve gör manzarayı!

Kaçan boğa, insanlarda heyecanlı bir koşuşturma, hayvan sayısından çok kesilen insan sayısı!

Biz Türkiye’de ayak parmağını kesenlere şahit olduk.

Genellikle kesen karşı taraf, neden düzgün tutmadın, parmağın bile gider.

Hayvanı soyamayan insan manzaraları görürsün…

Sanki ilçenin kurbanlarını kesmiş pay etmiş…

Zaten tadı olmaz birileri bir yerini kesmese, boğayı kaçırmazsa…

Yurdumda kurban kesip kendini kesmeyen insan sayısına az rastlarsın…

Bu yüzden kurban kesen iki kesik iki boynuz almalı…