BİR TEPKİ DE SAMSUN'DAN!
MERKEL'E MEKTUP YAZAN AYDINLARA SAMSUN'DAN TEPKİ GELDİ! Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden 100 akademisyenin, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e Türkiye ziyareti öncesinde açık mek
MERKEL’E MEKTUP YAZAN AYDINLARA SAMSUN’DAN TEPKİ GELDİ!
Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden 100 akademisyenin, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e Türkiye ziyareti öncesinde açık mektup yazarak Türkiye’ye gelmesini eleştirmelerine Samsunlu bir akademisyenden tepki geldi.
OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu’nun, “Türkiye’yi rencide edici mektubu bir Türk aydını ve bilim adamı olarak esefle kınıyor ve bu açıklamayı Türk milletine yapılabilecek en büyük ihanet olarak değerlendiriyorum” dediği açıklamasında mektubun Cumhurbaşkanına duyulan öfke ve nefretin sonucunu olduğunu yazdı.
BU MİLLETE YAPILMIŞ EN BÜYÜK HAKARET VE SALDIRI
OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu’nun açıklamasının tam metni;
Kamuoyunun Dikkatine!
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’yi ziyareti münasebetiyle 100 akademisyen tarafından imzalanan ve uluslararası kamuoyunda Türkiye’yi rencide edici hususları içeren mektubu bir Türk aydını ve bilim adamı olarak esefle kınıyor ve kişiselleştirilmiş büyük bir nefretin ürünü olan bu açıklamayı Türkiye ve Türk Milletine yapılabilecek en büyük ihanet olarak değerlendiriyorum.
Her zaman daha güçlü, daha büyük ve daha demokratik olmasını arzu ettiğim ve vatandaşı olmaktan büyük gurur duyduğum Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, tarihinde ilk defa seçime katılanların yarıdan fazlasının oyunu alarak seçilmiş olan bir Cumhurbaşkanına duyulan öfke ve nefretin sonucu olarak uluslararası kamuoyunda küçük düşürmek ve Türkiye’yi can güvenliğinin olmayan, basın özgürlüğü bulunmayan, her gün gazetelerin kapandığı ve gazetecilerin susturulduğu, yatırımcıların önünün kesildiği bir ülke olarak tanıtmak bu millete ve bu milletin değerlerine yapılmış en büyük hakaret ve saldırı olarak görüyorum.
Tarihi boyunca hâkimiyeti altında bulundurduğu unsurlara barış ve adalet getirmiş olan ve dünyanın örnek aldığı büyük bir medeniyet kurmuş olan Türk milleti kendisine yönelik bu haksız ithamları hiçbir zaman kabul etmeyecek ve bu zihniyete gerekli cevabı verecektir. Eleştirilmeyen hiçbir sistemin ayakta kalamayacağına ve güçlü ve sağlam bir demokrasi için buna her zaman ihtiyaç duyulacağına inancım sonsuzdur. Ancak kişiselleştirilmiş öfke ve nefretin ortaya çıkardığı bu tavrı ve söylemi büyük bir insafsızlık olarak değerlendiriyorum.
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM
Bu açıklama münasebetiyle sayısı yüzellibini bulan akademik camianın hemen tamamının söz konusu mektupta ortaya konulan düşünceleri savunan bir topluluk olarak görülmesi ve medyada bu türde bir algı oluşturulması akademisyenleri ve şahsımı incitmektedir. Her geçen gün daha demokratik ve daha özgür olduğuna inandığım ve dünya devletleri arasında hatırı sayılır bir devlet konumuna geldiğini düşündüğüm Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınının büyük bir kesiminin şahsımla aynı kanaati paylaştığına inanıyorum. Ancak bir akademisyen olarak bahsi geçen yüz kişiye karşı bir tepki koymanın da tarihi bir sorumluluğum ve görevim olduğunu düşünüyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinize saygılarımı sunarken yalnız olmadığımı biliyor ve desteklerinizi bekliyorum.