BU GELİR DAĞILIMI MUTLAKA DÜZELTİLMELİDİR

BU GELİR DAĞILIMI MUTLAKA DÜZELTİLMELİDİR Gelir dağılımında Türkiye'de gerçekten korkunç bir adaletsizlik var

BU GELİR DAĞILIMI MUTLAKA DÜZELTİLMELİDİR

Gelir dağılımında Türkiye’de gerçekten korkunç bir adaletsizlik var.
İşçiler, asgari ücretle geçinmeye çalışanlar ve de en önemlisi emeklilerin durumu hiç de iyi değil.
Yukarıda bahsettiğimiz bu üç gurup ta açlık sınırının altında bir yaşam sürüyorlar.
Öte yandan, ülkeyi idare edenler ise har vurup harman savuruyorlar.
Bu milletin gelirlerinden oluşan devlet hazinesi doğru yerlere harcanmıyor.
Ülkenin ekonomisine katkı yapacak olan, fakirin fukaranın gelirini arttıracak tek bir yatırım yapılmıyor.
Siyasiler ve devlet bürokrasisi dünyanın en pahallı arabalarına biniyor, iktidarın nimetlerinden yararlanan veya yararlandırılanlar ise tam bir bohem hayatı sürüyorlar.
Yani, bir elleri yağda... bir elleri balda.
Ülkenin neredeyse 50 milyonuna yakın kesimi ise ortanın da altında bir yaşama mahkûm.
Fakirler, yapılan yardımlarla ayakta tutulmaya çalışılıyor.
Bu gidişin sonu bence iyi görülmüyor.
Bunu sadece ben demiyorum, ülkenin aklı başındaki herkes söylüyor.
Diyorlar ki;
“-Fakirin, işçinin, emeklinin durumu kötü. Bu kesimin yaşam şartlarını iyileştirin. Yoksa çok büyük bir sosyal patlama kapıda.”

Gelir dağılımı, bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin toplumun farklı kesimleri arasında adil şekilde paylaşımını ifade etmek üzere kullanılan bir kavramdır. Gelirin sektörler arasındaki dağılımı, sektörel gelir dağılımı, bölgeler arasında dağılımı, bölgesel gelir dağılımı ve kişiler arasında dağılımı, kişisel gelir dağılımı olarak ifade edilmektedir. Fonksiyonel gelir dağılımı ise, üretim sürecinde meydana gelen hâsılanın, üretimi gerçekleştiren emek, sermaye, toprak ve girişimci olmak üzere, üretim faktörleri arasında paylaşımını ifade etmek üzere kullanılmaktadır.

ADİL DEĞİL

Bir ülkede toplumsal barış ve huzurun sağlanması ve korunması büyük ölçüde gelir dağılımının adil olmasına bağlı bulunmaktadır.
Gelir dağılımı, hem gelişmiş hem de azgelişmiş tüm ülkelerin ortak sorunu olmakla birlikte, asgari gelirin belirli bir düzeyin altına düştüğü ülkelerde daha ciddi sosyo-ekonomik sorunlara yol açmaktadır.
Yani bizim gibi…
Bir ülkede istikrar ve huzurun olması, toplumsal barışın sağlanması, ancak o ülkede yaşayan ve en düşük gelir elde eden bireylerin de temel ihtiyaçlarını karşılayacak, eğitim, sağlık vb. kamusal hizmetlerden kabul edilebilir düzeyde yararlanmayı olanaklı kılacak bir gelire sahip olmaları ile mümkün olmaktadır.

GELİR DAĞILIMI İHMAL EDİLMİŞ


Türkiye’de, ekonomi politikaları temel hedef olarak büyüme üzerine odaklanırken, gelir dağılımı sorunu ihmal edilmiş, görmezden gelinmiş ya da piyasa sürecinin kendi içinde sorunu çözeceği kabul edilmiştir. Ancak, gelir dağılımı ile ilgili göstergelerin ortaya koyduğu gerçek, birincil gelir dağılımı olgusu olarak ifade edilen ve piyasanın yönlendirdiği gelir dağılımının adil olmadığı yönündedir. Son yıllarda gelir dağılımında düzelme yönünde bir eğilim gözlenmekle birlikte, iyileşmenin ihmal edilebilir boyutlarda az olması, bu konuda ciddi politikaların uygulanması gerektiği gerçeğini gözler önüne sermektedir. Ülkede, adil olmayan birincil gelir dağılımındaki çarpıklığı ortadan kaldıracak ve gelirin yeniden dağılımını sağlayacak ikincil gelir dağılımı mekanizmalarının işletilmesi gerektiği konusundaki eğilimler güçlendirmektedir.

SERVETLER BELLİ ELLERDE TOPLANIYOR


Türkiye’de gelir dağılımının bozulmasına yol açan en önemli faktörlerden biri olarak servet dağılımındaki dengesizlikler gösterilebilir. Servetin belli ellerde toplanması ve toplumun büyük bir kısmını oluşturan yoksullar aleyhine sağladığı ekonomik ve siyasi güç, zenginliğin ve yoksulluğun babadan oğula devamını sağlayarak, gelir dağılımı sorununun kemikleşmesine yol açmaktadır. Tasarruf yapma olanağının bir nevi yüksek gelirlilerin tekelinde bulunması, bu kesimin yüksek reel faizler sayesinde sürekli bir gelir akışına kavuşmasına ve bu da servetin sonuç olarak tekrar aynı gruplar elinde daha da artarak toplanmasına yol açmaktadır.

İŞSİZLİK ARTIYOR

Türkiye’de işsizlik ve reel ücretlerin düşük olması, gelir dağılımını etkileyen bir diğer önemli faktördür. En düşük gelir grubunda bulunanların önemli bir kısmı işsizdir.
Bu nedenle, işsizliğin azalması, istihdamın artması konusunda sağlanacak iyileşmeler, gelirden yoksun gruba iş ve gelir imkânı sağlayarak, gelir dağılımının düzelmesine yardımcı olabilir. Diğer yandan, ücretlerin iyileştirilmesinde sağlanacak iyileşmeler de, düşük gelir elde eden çalışanların gelirinin yükseltilmesi suretiyle, gelir dağılımının iyileşmesine katkı sağlayabilir.
Hükümet edenlere acilen bir kez daha duyurulur...