CHP'liler Kadına Şiddete Tepki İçin Bir Araya Geldi

CHP Samsun Teşkilatı, Atakum Belediyesi çalışanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Türkiye'de her geçen gün artan kadına şiddet olaylarına dikkat çekmek amacıyla Özgecan Kadın Danışma Merkezinde bir araya geldi.

25 Kasım Kadına Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde gerçekleştirilen toplantıda, şiddeti engellemek için yapılması gereken çalışmalar değerlendirildi. 
Daha Çok Mücadele Edeceğiz
CHP Atakum İlçe Başkanı Adem Kürek, toplantıda yaptığı konuşmada “Teknoloji gelişti, bilim ilerledi fakat taş devrini yaşamaya devam ediyoruz. Taş devrinde barınma, beslenme ve yaşam hakkı sorunları vardı. Neoliberal politikalardan sonra insanların yoksullukla alakalı barınma sorunları var. AK Partinin 25 yıla yaklaşan iktidarında ortaya çıkan tabloda, Taş Devri’ndeki gibi sorunlar yaşanıyor. Barınma, beslenme ve yaşam hakkı. Yaşam hakkı konusunda artık kadın hakları aktivistlerini takip ederdim artık hayvan hakları, bebek hakları aktivistleri de takip ediyoruz. Böyle bir dönemdeyiz. O yüzden safları sıklaştıracağız ve daha çok mücadele edeceğiz. Hangi görüşten olursak olalım, 3-5 tane maddeyi alt alta yazıp onun etrafında birleşip mücadele etmemiz lazım. Ülkemizde kadınların sorunu, yakıcı bir sorundur. Bununla ilgili CHP iktidarının çok etkin bir mücadelesi olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Duyarlılık Göremiyoruz
Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Asuman Güneş kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık çalışmalarının önemine dikkat çekerek “Tabii ki kadına şiddet haftasının gündem olmaması ne güzel olurdu. Toplumda statüsü olan birçok kadın, mevki sahibi olan kadınlarımız da şiddete uğruyor. Korunmaya ihtiyacı olan kadınlarımıza, çocuklarımıza hayvanlarımıza maalesef bu duyarlılığı hiç göremiyoruz. Tek bir kadına da ulaşabilirsek, bir duyarlılık olursa teşekkür ederiz“ dedi.  
Kadın Güçlüyse Toplum Da Güçlü
Atakum Belediye Başkan Yardımcısı Nurşen Dikmen toplantıda şu ifadelere yerdi; “Bu yüzyılda maalesef halen daha kadına şiddeti konuşuyoruz ve biz kadınlar yarın hayatta kalabilme mücadelesinden yoksunuz ve yarın hayatta kalabileceğimizden emin değiliz. Ve bu kaygılarımız, günden güne artıyor. Artık bizim biraz daha güçlü bir şekilde el ele vererek omuz omuza dayanarak çok mücadele etmemiz, daha çok sesimizi duyurmamız gerekecek. Bizler de bugün burada Belediye Başkanımız Sayın Serhat Türkel’in biz kadınlara desteği ve bu konudaki hassasiyetiyle, ‘Kadına şiddete son’ diyerek daha güçlü haykırmak için, buradayız. Cumhuriyetimizin ilk kuruluşundan bugüne kadar hatta Kurtuluş Savaşı’nda dahi hep birlikte vatanı savunan, yücelten, Cumhuriyete ve değerlerine sahip çıkan, bu değerlere katkı sağlayan bizim kadınlarımız değil miydi? Ülkemize nice dehalar yetiştiren yine bizim kadınlarımızdı. Atamızın dediği gibi dünyadaki her şey kadının eseri değil midir? Biz kadınlar bulunduğumuz ortamı bakış açımızla, sezgilerimizle, ışığımızla ve erdemimizle yücelten toplumun ilham kaynaklarıyız. Bu sevgiyle çocuklarımızı yetiştirir, bu ışıkla girdiğimiz toplumları dönüştürürüz. Dünyamızın geleceğini şekillendiririz. Bu yüzdendir ki kadına uzanan her tokat, geleceğimize vurulan bir darbedir. Sevgili kadınlar aslında biz çok güçlüyüz. O kadar güçlüyüz ki, bunun farkına varmalı ve bu mücadelemizde hep birlikte birleşmeliyiz. Toplumda da bu gücümüzü göstermeliyiz ve asla susmamalıyız. Kadın ne kadar güçlü olursa toplumlar da o kadar güçlenecektir.”
Omuz Omuza Vermeliyiz
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan “Kadına yönelik şiddetin ekonomiyle, eğitimle, sosyal ve kültürel sorunlarla ilgili sebepleri var. Bundan bir buçuk, iki sene önce Afganistan’da yaşananları hatırlarsak, Türkiye’nin bu zorlamalarla gideceği yeri görmemiz çok da hayal olmaz. O nedenle bir an önce hep birlikte Atakum’da olduğu gibi tüm Türkiye'de kadına yönelik şiddete, çocuklara yönelik istismara karşı farkındalığı artırmalıyız. Ulusal Kurtuluş Savaşımız, kadınların eli üzerinde yükselmiştir. Dünyada her başkaldırı, iyiye doğru devrim kadınların desteği olarak sağlanmıştır. Kadınların desteği olmadan, bu eylemin başarılı olma şansı yok. 6284 Sayılı Kanun’u geriletme, İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’yi çıkarma girişimleri var. Neden? Kadını susturarak, topluma daha fazla hâkim olabilirsiniz. Toplumun sindirilmesi, çok daha kolay olur. Öğrenciyi, asgari ücretliyi, emekliyi, emekçiyi, üreticiyi sindirmek kolay olur. O nedenle hepimize düşen görev, birbirimize yaslanmak ve omuz omuza vermek.” cümlelerini kaydetti.