ÇİFTÇİNİN BEKLEDİĞİ TEKLİFİ MECLİS'E VERDİ!
Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçi Kayıt Sistemine Kayıtlı Çiftçilerin T
Tarım sektörünün, tarımsal üretimin en önemli özelliklerinden birinin tabiat şartlarına olan bağımlığı olduğunu söyleyen İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, “Dünyadan son yıllarda hissedilen küresel ısınma ve sera etkisi sonucu meteorolojik karakterli doğal afetlerin sayı ve şiddetlerinde önemli artışlar olduğu gözlemlenmektedir. Sel, su baskınları, dolu gibi riskler ve bunların tarıma verdikleri zararlar gün geçtikçe artmaktadır.” Doğal afetlerin üretici üzerindeki etkisine değindi.
Mevsim faktörlerinde yaşanan ve tarım sektörünü etkileyen değişimi, “Bütün sektörlere baktığımızda, meteorolojik karakterli doğal afetlerin etkilerinde tarım sektörünün özel bir konumu ve önemi olduğu aşikârdır. İklim koşullarından ve meteorolojik doğal afetlerin etkisi ile tarım sektöründeki üreticiler, ürünlerini ve ekipmanlarını kaybederek nisbi olarak düşük olan gelirlerinin neredeyse tamamını da yitirmektedirler. Her yıl, ülkemizin birçok ilinde ve ilçesinde farklı tür ve sayıda meydana gelen tabii afetler nedeniyle ürün ve kalite kaybı yaşanmakta, ciddi maddi zararlar ortaya çıkmaktadır.” sözleriyle ifade eden Bedri Yaşar, bu olumsuz koşullara rağmen üretimi devam ettirmeye çalışan üreticinin yanında olunması gerektiğini söyledi.
Çeşitli afetler nedeniyle zarar gören gerçek veya tüzel üreticilerin kredi borçlarının ertelenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu tarafından 20 Haziran 2018 tarihinde alınan kararın yeterli olmadığı belirten Yaşar, Ziraat Odası Başkanlarının ve üreticilerin kararın, üreticinin ihtiyacını karşılamadığından yakındıklarını belirtti.
Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı’nda, borçların ertelenmesi için yer alan şartların üretici tarafından yerine getirilmesinin güç olduğuna vurgu yapan Yaşar, Karadeniz Bölgesi’nde yaz aylarında meydana gelen selden etkilenen fındık üreticisini örnek göstererek şunları kaydetti; “Kısa süre önce Karadeniz bölgesinde meydana gelen sel felaketi, fındık hasatına başlanılmış olan il ve ilçelerde yere dökülmüş olan ürünlerin eğimli arazi nedeniyle sele kapılarak ürün kaybı yaşanmasına, maddi zarar oluşmasına neden olmuş üreticimize ağır zarar yaşatmıştır. Sele kapılan ürünü nedeniyle mağdur olan üretici, ürünündeki hasar miktarını ispatlama konusunda yaşadığı mağduriyet nedeniyle de zor durumda kalmıştır. Belirttiğimiz bu nedenlerle teklif hazırlanması ihtiyacı duyulmuştur.
Doğal afetlerin çiftçinin peşini bırakmadığını belirten Yaşar, "Ocak ayından bu yana başta dolu olmak üzere don, sel, fırtına afetleri ürünlere zarar verdi. Mayıs ayında mevsim normallerinin üzerinde bir yağış görüldü. Yaşanan afetlerden Fındık, kayısı, buğday, arpa olmak üzere şekerpancarı, mısır, elma, armut, erik, kiraz, şeftali, fındık, çilek, üzüm, incir, narenciye, zeytin, ceviz, badem, Antep fıstığı, nohut, mercimek, kimyon, tütün, ahududu, böğürtlen gibi ürünler etkilenmiştir. Bu ürünlerin yanı sıra biber, fasulye, kabak, soğan, sarımsak gibi sebzelerde de zarar meydana geldi" ifadesini kullandı.
20 Haziran 2018 tarihinde alınan Bakanlar Kurulu Karar’ındaki şartları eleştiren Milletvekili Yaşar, borçların ertelenmesi için aranan özellikle %30 hasar şartının üreticiyi mağdur ettiğini belirtti.
Borçlar koşulsuz ertelensin!!!
Üreticinin zor durumda olduğunu, maddi imkânsızlıklar nedeniyle bitme noktasına geldiğini söyleyen İYİ Partili milletvekili, tabii afetlerden zarar gören çiftçi kayıt sistemine kayıtlı çiftçilerin T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’ye ile Tarım Kredi Kooperatiflerine olan tarımsal kredi borçlarının bir yıl süreyle, müracaat hâlinde zarar koşulu aranmaksızın ertelenmesi gerektiğini, üreticinin de yaşadığı mağduriyetten kurtarılması gerektiğini ifade etti.
Başvuru halinde 1 Ocak 2018 tarihinden, 31Aralık 2018tarihine kadar olan çiftçi borçlarının zarar yüzdesi aranmaksızın ertelenmesinin üreticinin de devletin de lehine olacağına vurgu yapan Yaşar, TBMM Başkanlığı’na sundukları teklifin parti ayrımı yapılmaksızın, ülkenin bekası için kabul edilmesi gerektiğini belirtti.
