Çok kesiyorsunuz, ince doğrayın diye!...
HEDEFLER, HESAPLAR ve KASAPLAR Bir değerlendirme: Kurban Bayramına yaklaştığımız şu günlerde medya gündemine ilk sıradan giren vukuatlar, acemi kas
Bir değerlendirme:
Kurban Bayramına yaklaştığımız şu günlerde medya gündemine ilk sıradan giren vukuatlar, acemi kasaplar ve ipini koparıp kaçan boğalar olmaktadır. Kanıksanmış ve beklentilere göre tasarlanmış kurgular ile meşgul olmaya ve aynı filmi seyretmeye devam ederiz. Sitkom dizilerinin yıllarca aynı teraneyi yeniden paketleyip sunması gibi, aynı senaryolar ama farklı aktörler…
Halk arasında , gerçekleşmesi muhtemel görünmeyen, abartılı bir tasvir ve beklenti inşa eden ifadelere cevap olarak verilen ironik bir ifade kalıbı vardır: “Yav he he!...”
Ben bu “he he”yi “hedefler ve hesaplar”ın kısaltması için kullanacağım. Kasapları ise yukarıda açıklamaya çalıştım. Anlayan anlar, anlamayan için ise kaybedecek bir şey yoktur, çünkü süreç devam eder.
Samsunspor, “o sene bu sene” diyerek bir hedef gösterdi. “O sene bu sene” demek aslında yıllardır bir üst lige çıkamamanın acizliğini gösteren bir hedefi de tarif ediyor. Geçen yıl henüz alt lige düşmüş olan Eskişehirspor’un derhal Süper Lige çıkmak için oluşturduğu planın bir parçası olarak sözleşme imzaladığı “Hoca” ile bu yıl biz anlaştık. Yani Eskişehirspor’dan hedef kopya ettik. Dolayısıyla bu hedefe yönelik olarak ise daha önce TFF Birinci Lig’den Süper Lig’e takım çıkaran bir hoca ile anlaşılamadı. Bir deneyimi bulunmayan antrenör ile anlaşıldı. Başta şüpheler vardı ve devam ediyor. Çünkü tecrübe antrenör için en önemli kozdur. Bir de kariyer vardır. Tecrübe ile kariyer karıştırılmamalıdır. Alpay ÖZALAN için henüz ikisi de geçerli değil. Daha yolun başında. Yani “o sene bu sene” için uygun hoca olup olmadığına kariyer ve tecrübe açısından cevap veremiyoruz. Ama gayet tecrübeli bir yönetimle çalışıyor. Yıllardır bu ligde dibe de vurmuş, zirve de görmüş bir başkan ve yönetim. Neden tecrübeli bir yönetim diyoruz, bunu da bütün Samsunsporlular tahmin ediyor.
Hedefler yönetimindir, hesaplar ise teknik direktörün.
Yönetim o sene bu sene dedi, hedefi gösterdi. Hoca ilk yarı 41 puan dedi hesabı gösterdi. Eğer hesaplar şaşar ise taraftarlar da kasabı gösterecekler; “Çok kesiyorsunuz, ince doğrayın diye!”.
Bir tespit:
Yeni 19 Mayıs Stadyumu’nun hem Batı, hem Doğu hem de Güney tribününde maç izledim. Stadyum için daha önce yazdığım olumsuzluklara ilave olarak akustik problemden bahsetmek istiyorum. Yeni stadyumumuz bir “gürültü” stadyumu. Desibeli yüksek gürültü çıkarabilirsiniz fakat senkronize ve anlaşılır nitelikte tezahürat yapma imkânınız yok. Akustik problem ünlü mimarımız Sinan’ın da en önemli problemi idi. Süleymaniye Camii inşası sürerken cami içinde nargile içiyor diye padişaha şikâyet edilmesini okuyabilirsiniz internetten. Akustik bir mimari sorun olarak Samsunspor maçlarında dikkat çekecek. Adana Demirspor maçında bunu net olarak gördük. Stadyumun asimetrik problemlerine akustiği de eklemek istiyorum.
Bir tavsiye:
Yeni 19 Mayıs Stadyumu maraton tribünündeki Samsunspor yazısı şu şekilde yazılmış: S A M SUNS P O R…
Harf aralarındaki boşlukları merdiven boşluğu olarak görürseniz, SUNS yazısında bir boşluk olmadığını görürsünüz. Bunun bir amacı ve iki anlamı çıktı ortaya. Amaç merdiven boşlukları yüzünden yazılamayan Samsunspor yazısını yazabilmekti. Ortaya çıkan birinci anlam iki merdiven boşluğunun ve dolayısıyla iki çıkış tünelinin kapatılmış olmasıdır. Ortaya çıkan diğer anlamı ise iki haftadır ceza yiyerek parayla ödetiyorlar bize. Çok ironik değil mi? Hem ironik hem kronik! Seyircinin en yoğun olduğu maraton alt tribünde merdiven boşlukları koltuklarla kapatıldığı için ve simetrik açıdan orada sürekli seyirci olacağından her hafta ceza yiyeceğiz. Araştırın bakın, cezalar hangi merdiven boşluklarına veriliyor.
Tüm Samsunsporluların Kurban Bayramını tebrik ediyorum.