DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATINI NEDEN KAPATTINIZ?

2019 yılı Bütçe görüşmeleri ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yoğun bir mesai dönemi yaşandı

2019 yılı Bütçe görüşmeleri ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yoğun bir mesai dönemi yaşandı.
10 Aralık pazartesi günü başlayan, 21 Aralık Cuma günü sona eren bütçe görüşmelerinde bazı parlamenterlerin yaptığı açıklamalar akıllarda yer edindi.
Hafızalarda yer edinen açıklamalardan biri de İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar’a aitti.
Devlet Planlama Teşkilatı!
TÜİK verilerine göre Ekim ayında, sanayi üretim endeksinin, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.7 oranında gerilediğini, sanayi üretim endeksinin düşmesinin nedeni halen TL karşısında yüzde 26 oranında değerli olan döviz kurunun, ithalat girdi fiyatlarını artırması olduğunu belirten Samsun Milletvekili; “Sanayi üretiminde kullanılan ithal girdi azalınca, üretimde düşme oldu. Yine yüksek kur dış kredilerde finansman sıkıntısı doğurdu. Dış kredilerin maliyeti arttı ve çevrilmesi zorlaştı. Reel sektörde birçok firma borçlarında yeniden yapılandırma istedi ve bazıları da konkordatoya gitti” dedi.
“Hep büyüyen Türkiye’den bahsediyorsunuz. Bu tablo bile büyüyen bir Türkiye’nin olmadığını, istediğimiz rakamlara bir türlü erişemediğimizi gösteriyor. Ekonomideki bu kötü gidişatı sonlandırmak için ülke olarak ciddi bir planlamaya ihtiyacımız var.” diyerek sözlerine devam eden Bedri Yaşar, bu kötü gidişatın, ülkenin en işe yarar kurumlarının tek tek kapatılmasından kaynaklandığını belirterek 2011 yılında çıkan kanun hükmünde kararname ile lağvedilerek görevi o dönemki Kalkınma Bakanlığı’na devredilen Devlet Planlama Teşkilatı’nı hatırlattı.
Yaşar, Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatılmasına ilişkin tepkisini şu sözlerle ifade etti; “30 Eylül 1960 yılında kurulan ve yönlendirici planlarla ülkenin istikametini belirleyen, sizin en başarılı ilk döneminizde uzmanlarına neredeyse ekonominin tamamını emanet ettiğiniz Devlet Planlama Teşkilatı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'a bakınız, teşkilat görevleri nasıl belirtilmişti:
-Ülkenin kaynak ve imkânlarını belirleyerek uygulanacak iktisadi ve sosyal politikanın, hedeflerin oluşturulmasında ve uygulamasında hükûmete yardımcı olacaktı. Yani netice itibarıyla, bu planların hazırlanması Devlet Planlama Teşkilatının görev ve sorumluluk alanındaydı, Türkiye'nin her beş yılını planlıyordu, biz de Parlamentoda bu planlamalar üzerinde düzeltmeler yapıyorduk.
Peki, ne oldu? 2011 yılında siz geldiniz, Devlet Planlama Teşkilatını kapattınız. Sonuç itibarıyla, yüzyıllık planlarını yapan ülkelere baktığınız zaman, bizim daha beş yılımızı bile planlayamayışımız ekonomide çok ciddi problemlere sebep oldu.”
Vergi ödemenin enayilik olduğu kanaatini oluşturmaya başladı!
“Vergiyi çalışanların üzerinden alıp üreticilerin, iş adamlarının üzerine bir türlü getiremediniz. Topladığınız vergilerin yüzde 60-65'ini hâlâ çalışanların üzerinden sağlıyorsunuz.” Diyerek vergi sistemine eleştiride bulunan İYİ Parti Milletvekili; “"Vergi barışı" adı altında sürekli çıkardığınız aflar, biri bitmeden diğeri başlayan vergi afları artık vergi ödemenin enayilik olduğu kanaatini oluşturmaya başladı. Dolayısıyla, bu vergi afları çıkarılırken bunlara daha fazla dikkat edilmesinin ben tekrar altını çiziyorum.” ifadelerini kullandı.
Ülke gelirinin yüzde 51-52'lik dilimi nüfusun yüzde 1'ine, gerisi nüfusun yüzde 99'una dağıtılıyor!!!
Konuşmasında, gelir dağılımındaki adaletsizliğe değinen Yaşar; “gelir dağılımındaki adaletsizlik de bunun bir örneği. Yani, hepimizin gördüğü gibi, bugün Türkiye'de ülke gelirinin yüzde 51-52'lik dilimi nüfusun yüzde 1'ine, gerisi nüfusun yüzde 99'una dağıtılıyor; gerisini siz düşünün. Yani özeti şu: Yüzde 10'u ekonominin yüzde 90'ına hitap ediyor, yüzde 90'ı da yüzde 10'una hitap ediyor. Bu gelir adaletsizliğinin bir an önce düzeltilmesi lazım.” bu adaletsiz durumun düzeltilmesi için yetkilileri göreve davet etti.
Fesih Kararnamesi!
Konuşmasına, son günlerde özellikle inşaat sektöründe yaşanan sorunları ifade ederek devam eden İYİ Partili Yaşar, inşaat sektörünün büyük merakla beklediği fesih kararnamesine ilişkin şunları söyledi; “bir diğer husus da özellikle önümüzdeki torba yasada çıkarmaya çalıştığımız fesih kararnamesi.
İnşaat sektörü, sizin de bildiğiniz gibi, lokomotif sektörlerden biri. Burada sadece tasfiye kararnamesiyle ortaya koyduğunuz "Yapamıyorsanız tasfiye edin." mantığıyla bu işi çözmeniz mümkün değil. Dolayısıyla, bunun yanı sıra fiyat farkı kararnamesinin de buna bir şekilde eklenmesi lazım. Yoksa inşaat sektörünü ayakta tutmanın imkânı yok. Bu lokomotif sektör de sıkıntıya girerse ülkede önemli oranda sıkıntılar yaşarız.”