Doruk Un Yerli ve Milli Ata Tohum Çeşitleri İle Yüzde 20 Verim Artışı Hedefliyor
Türkiye'nin en büyük buğday unu üreticilerinden ve ihracatçılarından Doruk Un; pandemi, savaşlar ve iklim değişiklikleri sebebiyle önümüzdeki süreçte ülkelerin en büyük sorununun 'gıda tedariği' olacağından yola çıkarak hayata geçirdiği sürdürülebilir tarım ve sertifikalı tohum çalışmalarını hızlandırdı.
‘Doruk Tohumculuk’ çatısı altında Marmara Bölgesi’nde üç, İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde beş olmak üzere toplam sekiz ayrı sahada buğday, arpa, yulaf, mısır, ayçiçek, acıbakla gibi 80’e yakın tohum geliştiren marka, tohum destekleri ve eğitim çalışmaları ile de çiftçi ve üreticiler ile el ele hareket ediyor. Bu alanda 75 Milyon TL yatırım gerçekleştiren Doruk Un, yılsonunda yatırımı 200 Milyon TL’ye tamamlayacak. Hedef 2024 sezonunda 350 Milyon TL ciro elde etmek…
Sürdürülebilir tarım ve verimlilik esaslı üretimi odağına alan ve tarladan sofraya değer zinciri oluşturan Doruk Un, tarım ülkesi olan Türkiye’de ekim alanlarını ve verimliliği artıracak çalışmalara hız veriyor. 2022 yılını 4,1 Milyar TL ciro ile kapatan ve depo, üretim, lojistik yatırımları ile 2023 yılında %46 büyüme ve 6 Milyar TL ciro hedefinde olan Doruk Un, sürdürülebilir tarım ve sertifikalı tohum çalışmaları ile 2023 sonunda yapmış olduğu Ar-Ge çalışmalarıyla yüzde 20 oranında verim artışı yakalamayı hedefliyor. Bu alanda 75 Milyon TL yatırım gerçekleştiren marka, yılsonuna kadar yatırımı 200 Milyon TL’ye tamamlayacak. 2024 hedef cirosunu 350 milyon TL olarak belirleyen Doruk Tohumculuk, her yıl yaklaşık %20 artışla 5 yılsonunda 850 Milyon TL ciro elde etmeyi hedefliyor.
Ekosistem her geçen gün yangın, sel, rüzgâr fırtınası, böcek nüfusundaki artışlar, ormanların azalması, madencilik ve aşırı kimyasal ilaçların kullanımı gibi dış etmenler nedeniyle bozuluyor. Bu sebeplerden dolayı azalan biyoçeşitlilik, artan kimyasal kirlilik ve CO2 tarımsal verimi olumsuz etkiliyor. Doruk Un’un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap, buradan yola çıkarak tarımsal ürünlerin ekimi, hasatı, depolanması ve ihtiyaç duyulan bölgelere sevki konusunda daha dikkatli olunması gereken bir döneme girildiğinin altını çiziyor. Önümüzdeki yaz aylarında özellikle Temmuz ve Ağustos’un son 100 yılın en sıcak ayları olacağını belirten Erbap, rekolteyi artırmak için akıllı tarım uygulamalarına önem verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. ‘Biz Doruk Un olarak tohum tarafında Marmara Bölgesi’nde üç, İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde beş olmak üzere toplam sekiz ayrı alanda 80’e yakın tohumun geliştirilmesi adına sahada çalışmalarımıza başladık. Sertifikalı tohum kullanımını artırılması için teşviklerin artırılması, alım ve satış zamanı yapılan desteklerin çiftçi maliyetine uygun olarak belirlenmesi, alım garantisi verilmesi, toplu ürün politikaları yerine ürün bazında politikalar geliştirilmesi, kuraklığa ve hastalıklara karşı dayanıklı tohum çeşitlerinin geliştirilmesi gibi konuların hayata geçirilmesi bu süreçte önleyici olacaktır‘ şeklinde konuşan Erbap, serin iklim tahıllarından sıcak iklim tahıllarına, endüstri bitkisinden baklagil yem bitkisine kadar farklı çeşitlerde 80 adet tohumu Doruk Tohumculuk bünyesinde geliştirerek yerli ve milli çeşit adına güçlü bir adım attıklarını belirtiyor.
Mevcut buğday üretimi %60 oranında artırılabilir
Sürdürülebilir tarım için tarıma elverişli bölgelerde toprak bütünleştirmenin önemine dikkat çeken Erbap, doğru tarım politikaları ile Türkiye’deki buğday üretiminin %60 oranında artırılabileceğini ifade ediyor. 2022 yılında yaklaşık 19 milyon ton buğday hasadı gerçekleştiğini vurgulayan Erbap, ‘Türkiye buğdayda kendi kendine yeten bir ülke… Türkiye’de doğru tarım politikaları ile hareket edilirse ve özellikle bu yıl olduğu gibi TMO tarım desteklerini devam ettirirse buğday üretiminde önemli bir artış olacaktır. Türkiye, tarım arazilerinin birleştirilmesi ve toplulaştırma yaparak ekilmeyen alanları tarıma kazandırarak, verimlilik yatırımları yaparak ve teknolojiye entegre ederek mevcut üretimini %60 oranında artırabilir. Bu demek oluyor ki ithal etmeden ihracat potansiyeline kavuşarak katma değerli bir ekonomi yaratmak mümkün’ diyor.
Ülkemizin temel besin kaynağı olan buğdayda zirve çeşitlerle Türk tarımına değer katacağız
Türkiye tarımında genel anlamda tohum firmalarının farklı ülkelerden getirilen ithal genotip ve çeşitleri ifade eden introdüksiyon materyaller ile ilerlediğini belirten Erbap, bu materyallerin adaptasyon sağlayamadığını ve uzun soluklu olmadığını ifade ediyor. ‘Doruk Un olarak tohumculuk faaliyetleri kapsamında Türk çiftçisinin ihtiyaç duyduğu yerli ve milli çeşitleri geliştirerek ülkemizin dışa bağımlığını azaltmayı hedefliyoruz. Maksimumda verim ve kalitenin yanı sıra ekstrem iklim koşullarına adapte, kuraklığa ve soğuğa dayanıklı, hastalıklara dayanıklı, gübre alamayan çiftçiler için gübreye toleransı yüksek çeşitler geliştirdik ve bu çalışmalarımız neticesinde önümüzdeki yakın süreçte milli hasılayı yükselterek ülkeye değer katacağımız için gururluyuz‘ şeklinde konuşan Erbap, özellikle ülkemizin temel besin kaynağı olan buğdayda tüm ihtiyaçlara cevap veren zirve çeşitlerle Türk tarımına değer katacaklarını ifade ediyor.
Üretimden depolamaya, lojistikten özel ürün geliştirmeye kadar entegre süreç
Teknolojik tarımsal verileri ve ar-ge çalışmalarını çiftçilerle buluşturan Doruk Un, tohum, ekim, ilaçlama, gübre ve hasat aşamalarında oluşabilecek kayıpları tespit ederek çözüm önerileri sunuyor. Türkiye un ihracatında en büyük şirketleri arasında yerini alan Doruk Un, yıllık 438 bin ton buğday kırma kapasitesi, yıllık 350 bin ton un üretimi, 20 bin m2 ileri teknoloji tesisi, her geçen yıl genişleyen satış & dağıtım ağı ile büyümesini sürdürüyor. Afrika, Asya, Güney Amerika ve Orta Doğu bölgelerindeki 41 ülkeye ihracat gerçekleştiren Doruk Un, kaliteli ürün ve hizmet yaklaşımı ile üretimden depolamaya, lojistikten özel ürüne güçlü bir entegre yapılanmaya sahip. Doruk Un, evsel kullanımdan fırın ve restoranlara, otellerden baklava ve hamurculara kadar geniş bir skalada ihtiyaca ve kullanım amacına özel ürünler geliştiriyor. Kapasitesinin %65-70’lik kısmını ihracat pazarlarında değerlendiren Doruk Un, 2023 ilk çeyreğinde genişlettiği pazar ağında volüm artışı ve ürün portföyünde katma değerli ürünlere geçişle birlikte büyümesini hızlandırdı.