DÜN, BUGÜN, YARIN (1)

DÜN, BUGÜN, YARIN (1) Hayat yaşamak için verilen bir nimettir

DÜN, BUGÜN, YARIN (1)
Hayat yaşamak için verilen bir nimettir. Ama insanca, Dürüstçe, sevgi dolu umutları yeşerterek yaşamak. Dündeki eksiklikleri düzeltip bugünün güzelliklerine ulaşmak; bununla da kalmayıp yarınlar için gerekli olan hizmet ve gayreti göstermek. Yoksa dününü unutup, bu günde yürüyen yarınını görmezlikten gelenler çok çabuk kaybolur ve herhangi bir faydalı gayrete vesile olamazlar. Oysaki “Ya olduğun gibi görünmeli, ya da göründüğün gibi olmalı’’ zamana ve zemine göre çalışmayı değil; dünlerimizden ilham alıp bu günümüz için hizmet ederken; yarınlarımızı aklımızdan hiçbir zaman çıkarmamalıyız. Peygamberimiz Hz. Muhammet (S.A.V)’in “İki günü eşit olan Müslüman ziyandadır.’’hadisini her zaman hatırlamalıyız. Kendimize yol gösteren rehber edinmeliyiz.
Unutulmamalıdır ki hayat her şeyi bizlere anlatan olaylarla doludur. Ama her Müslüman için kötü davranış ve sözler asla örnek teşkil etmez. Bizlerin dünyada “hoş bir seda’’ bırakmış toplumun evlatları olduğumuzu aklımızdan çıkarmamalıyız. Çünkü inancımız İslam elden ele, dilden dile, nesilden nesile ancak onu koruyan muhafaza eden toplumların elinde yücelmiş ve dünyada hükümranlıklara, doğru yolu göstermiştir.
Bizlerde Türkiye Cumhuriyetinin evlatları olarak inancımızı koruyup gözetmeyi ve yüceltmeyi şiar edindik. Dünyada bunu hakkıyla yürüten bu halkların son rehber milletiyiz. Emanetlere sahip çıkalım…
Unutmayalım! Dün bizimdi! Bugünde bizim olsun! Yarınlardaki umutlarımızın yeşermesi için saygı ve sevgiyle hizmet tohumlarımızı atmayı ihmal etmeyelim.
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy milli marşımızda ne güzel anlatmış;
Ruhumun ilahi senden şudur ancak emeli.
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli.
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.