Dünyada İlkler ve Guinness Dünya Rekorlarına Aday!...

Samsunlu Emekli Türkçe Dersi Öğretmeni, Şair ve Yazar, 67 yaşında ki Hasan Sancak, Beyaz Gaste'ye konuştu.

Duyanlar, duymayanlara haber versin. Noter Onaylı Rüya-Rüyasını motere yazılı olarak onaylatan dünyada ki ilk ve tek kişidir. Dünyada İlklere adaydır.
Benim Annem Melekti, Al Bayrak Gökten İnmez, O’dur-Atatürk Şiir Kitabı, Cumhuriyeti Koru- Cumhuriyetimizin 100 Yıl’ı Şiir Kitabı ile de Guinness Dünya Rekorları’na adaydır. İki unvana sahip, evrende ki ilk ve tek kişi Türk’tür. SAMSUN-Alaçamlıdır dedi.
1 Aralık 2000 Senesinde; 44 Yaşında, Gördüğü Gerçek Rüya, Noter Onaylı Rüya Gıda Işınlama Senaryosu’ Nu Yazılı Olarak Onaylatan Evrende Ki İlk Ve Tek Kişi Olan, Samsunlu Emekli Öğretmen Hasan Sancak, Dünyada İlkler’e Aday, İlk Ve Tek Kişidir. 112 Sayfa-Benim Annem Melekti-2005-Gündüz Yayınevi- 407 Sayfa-Al Bayrak Gökten İnmez-2021-Platanus Kitap-396 Sayfa O’dur-Atatürk Şiir Kitabı-2022-E-Kitap Yayıncılık-240 Sayfa-Cumhuriyeti Koru- Cumhuriyetimizin 100 Yıl’ı Şiir Kitabı-2022- Serüven Yayınevi tarafından yayınlanmıştır. Guinness Dünya Rekorları’na Aday, Türkiye ve dünyada ki ilk, tek 4 şiir kitabımdır.  İki unvana sahip, dünyadaki  ilk ve tek Türk, Samsun-Alaçamlı Hasan Sancak’tır söyledi.
Konu ile ilgili görüşünü dile getiren Sancak: ’Orta Karadeniz Bölgesi’nin en büyük ili Samsun’umuzun en güzel, en şirin, turistik, yeşille mavinin kucaklaştığı, denizle kumun ve ormanın buluştuğu Alaçam’dan, en derin saygı ve sevgilerimi sunarım. Adım, soyadım, Hasan Sancak’tır. Samsunlu Vatan Şairi, Reklâm Yazarı, Eğitimci, Gazeteciyim. Nagehan Aygün isminde bir kızım, Miray, Metehan Aygün adında da iki torunum, Alp Cihan ve Boğaç Han isminde de iki erkek evlat sahibiyim. 5 tanesi çıkan onlarca şiir kitabım,50 tanesi noter onaylı 1500 senaryom vardır.  Guinness Dünya Rekorlarına başvuru yaptım. Müracaat edilen, sadece bir resmi sitesi ve yeri vardır. Buradan İngilizce olarak başvurulmaktadır. Ücretsiz ikinci bir başvuru bölümü bulunmamaktadır. Sponsorunuz var mı? Sorusu sorulmaktadır. Başvurunun sonunda, faturalı 10 $ yatırmanız gerekir ilişimi gelmektedir. 10 DOLAR gönderme durumunda, tekrar faturalı 50 $ yatırmanız gerekir linki gelmektedir. Bu ilişimi gönderme durumunda ise, sürekli artan, yüklü miktarda para istenmektedir. Dolar Yatırmadığım İçin Rekorum Gerçekleşmedi. Facebook’tan ulaştığım Guinness Dünya Rekorları’na sahip bir Türk, 15OO POUIND verdiğini söyledi. Para vermeden katılamazsın dedi. Ulaştığım diğer kişiler de15OO $ vermişler. Google, katılanlara para veriliyor mu? Sorusunu sormuş.  Katılanlara Kesinlikle para verilmemektedir. Onlardan dolar istenmektedir. Hakkımı kimseye yedirmeyeceğim. Mücadeleme sonuna kadar devam edeceğim. Guinness Dünya Rekorlarına bütün dünyada Dolar’sız, ücretsiz olması İçin haberimi, Facebook’un binlerce gruplarında paylaşıyorum. Rekoru kıran kişilerden Dolar istemek, onlara karşı yapılan saygısızlıktır. Rekoru gerçekleştirenlerden milyarlar toplanmıştır. Bunun sorgulanması gerekir. Burada çok büyük bir Rant vardır. Erdemli, onurlu, eli kalem tutan herkesten, sözde değil, özde, kalemini satmayan gerçek gazetecilerden, köşe yazarlarından, destek bekliyorum. Bu durumu, sosyal görevidir. Ulusal ve yerel medyanın bu konuda haber yapamaması, ülkemiz açısından endişe verici bir durumdu Rekoru gerçekleştirenler sayılmaktadır. Dünyadaki haber ajansları, bu konuyu manşetten güdeme almalıdırlar.
Şiir kitaplarım, internet üzerinden satış yapan bütün seçkin yayınevlerinde bulunmaktadır. Her şiirin dörtlüğünde gözyaşı, büyük çaba ve emek harcanmıştır. Ne yazık ki şiir Kitaplarımı okuyamıyorum. Çünkü gözlerimin ikisinde de sarı nokta hastalığı sürmektedir. Şiirlerimi medyadan  milyonlarca kişiye ulaştım. Kamuoyunu uyandırmak, sadece benim değil, herkesin bilgisayarda yazılarını büyülterek görüyorum. Şiir kitaplarımın özellikle çocuklar, gençler ve öğrenciler tarafından dikkatlice okunmasını istiyorum. Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve iş adamları tarafından şiir kitaplarımın satın alınarak, kütüphanelere, okullara, maddi durumu yerinde olmayanlara bağışlanmasını rica ediyorum. Dünyada 7,753 milyar (2020) insan bulunmaktadır. 1 Aralık 2000’de Noter Onaylı Rüya Gıda Işınlama Senaryosu’ nu on bir lira vererek notere onaylattım. Önemli Not kısmında da (Aşağıda anlatılan rüya yazısı hiçbir bilgisayar-internet-buzdolabı-süper market vb. Şirketi tarafından tamamı ya da bir bölümü sahibinden izin alınmadan televizyon, radyoda... Reklâm hâline getirilerek seslendirilemez, oynanamaz, oynatılamaz ve yayınlanamaz.
Bu yazının tamamı Samsunlu Vatan Şairi, Reklâm Yazarı Eğitimci -Gazeteci Hasan Sancak'a aittir) dedim. Bilgisayardan çıkışını alarak, Bafra’ya gittim. Noterde ki yetkililer bu işin içinden iki saatte çıkamadılar. Oradaki kişiler, yetkili avukata yazımı onaylatıp onaylatılmayacağını sordular. Kendi aralarında konuştular. Onlara bunun bir rüya senaryosu olduğunu açıkladım. Bir şiir, hikâye, roman olduğunu düşünün. Siz, bunun içinde ki yazılı metni onaylamış olacaksınız dedim. Konusu gerçek hayatta elde edilemeyen gıda maddelerinin gerçek bir rüyada sanalda ki bir süper marketten, süper bir bilgisayar ve cep telefonuyla ışınlama yolu ile süper boş olan bir buzdolabına saniyeler içinde dolmasıdır, ışınlanmasıdır  söyledim. Baktılar, işin içinden çıkamıyorlar. Noter Onaylı Rüya Gıda Işınlama Senaryomu onayladılar. Samsun’da ki yerel bir gazeteye bu olayı geçtim. Beni, aradılar. Hocam, haberi başka bir tarafa duyurma. Biz, bunu haber olarak yapalım. Senin bu durumunu Türkiye yarın duyacaktır dediler. Haberim yerel gazetede 1,5 sayfa manşetten yapılmasından sonra, telefonum bir hafta boyunca susmadı. AA-İHA-DHA… Birisi geldi, birisi gitti. O zamanki ulusal televizyonlar, ulusal ve yerel gazeteler, haber siteleri beni Türkiye ve dünyaya flaş haber olarak duyurdular. Reklamın R’ sinden anlamıyordum. Gerçek rüya ile birlikte bende, bir değişiklik oldu. 44 yaşından sonra, her seyrettiğim televizyonda ki bir olayı… Anlatılanlar ve yaşadığımız olayları reklam senaryosu yapma alışkanlığı başladı. Yaptığım araştırmalara göre, Noter Onaylı Rüya olayını, dünyada sadece ben gerçekleştirdim. Zaten Noter Onaylı Rüya diye Google’ la yazıldığında, onlarca sayfa haberimin olduğu görülecektir. Konu ile ilgili olarak çoğu televizyon programcısı Alaçam’a gelerek, benimle röportaj yapmışlardır. Konuyu unutturmamak için evlatlarıma bunu vasiyet olarak bırakacağım. Türkiye ve dünyada en çok senaryoları kopyalanan kişiyim. Noter Onaylı Rüya Gıda Işınlama Senaryomu; Yabancı bir meşrubat şirketi 5, şeker şirketi 7, Türkiye’de ki çok ünlü bir buzdolabı şirketi 10 ve 20 sene sonra iki sefer ve bu buzdolabı şirketi tekrar 3 sene sonra da bir ısıtıcı senaryomu kullanmıştır. İstanbul merkezli sanal süpermarketten gıda maddeleri satışı yapan bir şirket de 20 sene sonra Noter Onaylı Rüya Gıda Işınlama Senaryomu kopyalamıştır. 2006 yılında, rüya senaryomu ulusal televizyonların reklam kuşaklarında oynatan, yabancı bir meşrubat şirketini, Samsun’da mahkemeye verdim. Dünya ve Türkiye’de ilk defa çakma, düzmece, çelişkilerle dolu kapkara bilirkişi raporu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkan ve Üyeleri tarafından onamıştır. Sözde bilirkişiler tarafından yazılan, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkan ve Üyeleri tarafından da usul ve yasaya uygun olduğu onanan dokuz sayfalık bilirkişi raporunun çakma, düzmece, çelişkilerle ve skandallarla dolu kapkara bir bilirkişi raporu olduğunu ispat edemezsem, şerefim üzerine yazıyorum. Kamuoyundan özür dileyeceğim. Aynı durumda bilirkişileri ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkan ve Üyelerini de imzalarına sahip çıkmaya davet ediyorum. Kendilerine güveniyorsalar, sorduğum sorularıma cevap versinler. Cevap verme cesaretleri yoksa özür dilemelerini bekliyorum. Bir devlette Yargıtay gibi bir makam hak, hukuk ve adaleti çiğneyerek, güçlüden yana karar veriyorsa, anayasanın eşitlik ilkesi ihlal edilmiş demektir. Bu davanın peşini bırakmam mümkün değildir. Yargıtay üyeleri, dünyada bu işten kurtulsalar bile, Mahkeme-i Kübra’ da kurtulamayacaklardır. Bilirkişi raporu, meşrubat şirketini aklamak, bu işten kurtarmak için yazılmıştır. Sözde bilirkişiler, yazdıklarını iddia ettikleri 9 sayfalık raporda, kendilerinin mukayeseleri bulunmamaktadır. Dosyada sadece Noter Onaylı Rüya Senaryomun yazılı metni bulunmaktadır. İkinci bir senaryo dosyada yoktur. Meşrubat avukatları, mahkemeye dolu diye boş CD vermişlerdir. Bilirkişiler, Meşrubat Rüya Reklam Filminin görüntüsünü seyretmedikleri halde, seyretmişler gibi rapor düzenlemişlerdir. Meşrubat Rüya Reklam Filminin dosyada olmadığını raporlarında yazanlar da sözde bilirkişilerdir. Mukayese yapmayan sözde bilirkişiler, Meşrubat Rüya Reklam Filminin renkli resimli kâğıdına bakarak, meşrubat avukatlarının yazdığı mukayeselerinin doğru olduğunu kabul etmişlerdir. Yazdıklarını iddia ettikleri raporu buna göre düzenleyerek, benim aleyhime karar vermişlerdir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkan ve Üyeleri, sözde bilirkişilerin meşrubat avukatlarının mukayeselerini kabul ederek, bu mukayeselere göre rapor düzenleyerek, benim aleyhime karar vermelerinin usul ve yasaya uygun olduğunu onamıştır. Sözde bilirkişilere objektif karar vermeleri için 450 TL’sı verdim. Meşrubat avukatlarının mukayeselerini kabul ederek, bu mukayeselere göre rapor düzenleyip, benim aleyhime karar versinler diye para vermedim. Tarih, sözde bilirkişileri ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkan ve Üyelerini affetmeyecektir. AYM, Yargıtay’ın aleyhime verdiği ilk kararından sonra direkt AYM’ ye müracaat yapmam gerektiğini, karar düzeltme yazısı yazılamayacağını, karara karşı karar yazmanın kapalı olduğunu belirtti. Zamanında bireysel müracaat yapmadığım gerekçesiyle HATALI karar vermiştir. AYM üyeleri, objektif karar verebilmesi için davanın hangi yerel mahkemede görüldüğünü MUHAKKAK dikkate almaları gerekirdi. Bunu dikkate almadan aleyhte verilen karar, hukuksuzlukların doğmasına sebep olmuştur. Benim davam, Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmüştür. Asliye hukuk mahkemelerinde görülen davalarda, Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gitmek kanun gereğidir. AYM üyeleri bunları bilmiyorsalar, trajikomik bir durumla karşı karşıyayız. Bir gün hukukun herkese lazım olduğunu unutmamalıyız. Hak, hukuk ve adaletin olmadığı bir memleket, çökmeye mahkûmdur. AYM’ nin hatalı kararının düzeltilmesi için tekrar 28.1.2014 salı günü itiraz yaptım. İnternetten Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gitmeyenlerin aleyhine verilen diğer AYM Başkan ve üyelerinin verdikleri kararları da ekledim. AYM, yazıma cevap vermedi. AYM Tarafından Dosyamın Kapatıldığı İnancındayım. Ulaşmadığım yüksek makam kalmadı. Cumhurbaşkanlığımdan yazıma verilen cevapta hukuk birimlerinin olmadığı yazıldı. AYM, tekrar aleyhime karar verirse, bundan sonra Türkiye’de iç hukuk tamamlanmış olacaktır. Hakkımı bundan sonra AİHM’de arayacağım. Buradan da bir sonuç çıkmazsa, Mahkeme-i Kübra’da hakkımı alacağım. Ben, on binlerce lira avukat ve mahkeme masraflarını emekli öğretmen maaşımla ödediysem, hakkımı helal etmem, aleyhime karar verenleri affetmem mümkün değildir. Onlara karşı bütün hukuki haklarımı sonuna kadar kullanacağım. Adaleti katledenlerin ve mahvedenlerin en ağır bir şekilde cezalandırılmalarını istiyorum. Bu haberimi, hem Dünyada İlkler hem de Guinness Dünya Rekorları’na aday, evrende ilk ve tek kişi olarak yazdım. İki unvana sahip bulunan şahıs, bir Türk’tür. Samsun Alaçamlı Emekli Bir Öğretmen Hasan Sancak’tır. Kamuoyu oluşturmak istiyorum. Herkesten, destek bekliyorum” dedi.