Ferruh ÇETİN'den anılar... Bu günkü yazı konumuz yine komşu ilimiz Sinop'tan.

Sokaklarda güpe gündüz elinde fenerle adam aradığını söyleyen Diyojen'den sonra bu ilimizin bir de Tarzan Kemal'i vardı

Sokaklarda güpe gündüz elinde fenerle adam aradığını söyleyen Diyojen’den sonra bu ilimizin bir de Tarzan Kemal’i vardı.
Farklı giyinişi ve hayat tarzıyla ilgi odağı olan Tarzan Kemal’in tabiat aşığı, koyun kuzu hamisi olduğu biliniyordu.
Aslında Üniversite mezunu olduğu, fakat bir kızın sevdası yüzünden anormal bir hayata kendini verdiği anlatılıyordu.
Sinop Tarzanı’nı her yönüyle tanımak için çeşitli kaynakları araştırdım.
Hakkında şu bilgilere ulaştım;
“Sinop Tarzanı olarak meşhur olan Kemal Koca, Sinop’ta “ Kocalar” diye bilinen köklü bir ailenin çocuğu olarak Merkez Karacaköy Köyünde dünyaya gelmiş. Orta Öğrenimini Sinop’ta tamamladıktan sonra Ziraat Fakültesinden mezun olmuş.
Askerliğini Asteğmen olarak Samsun’da tamamlamış.
Köyünde Ortakçı (yarıcı) olarak çalışan bir ailenin kızına âşık olmuş.
Evlenme isteği ailesi tarafından reddedilince o günlerde sadece bir şortla kalmak üzere soyunmuş. Sinop’ta yıllarca ağaç dikme ve ağaç budama işleri hep onun elinden geçiyormuş.
Kemal Koca’nın ismi çoğu insanlar tarafından bilinmezmiş ancak ona takılan “Sinop Tarzanı” lakabı meşhur olmuştu.”
FESTİVALLERİN RENGİYDİ
Bir zamanlar, her sene yapılan Keten Festivallerinde ve Panayırlarda Ayancık’a gelerek, sokaklarda yarı çıplak davul çalarak dolaşır kendince şenliklere iştirak ederdi. Kuyu kebabı yapanların kuzu kebabı demelerine kızar, duvarlara kuzu=eşittir=bebek diye yazardı.
Ayancık’ın ismini de kendine göre değiştirir, şehrin girişindeki görünen yerlere “Aykent” diye yazardı. Bir ara ortalıkta görünmeyince İstanbul’da trafik canavarına kurban gittiği söylentileri gazetelere yansımıştı.
KÖYÜNE DÖNMÜŞTÜ
 Sinop’un ‘‘Tarzan’’ lakaplı ünlü siması Kemal Koca, yarım yüzyıldan bu yana kentin yeşil ve temiz bir çehre kazanması için sürdürdüğü uğraşısına yaşlılığı engel olmaya başlayınca, köyüne dönmek zorunda kaldı. Yaz-kış şortla dolaşarak Sinop’un her köşesine fidan diken, yeşillendiren, çevrenin temizliği için uğraş veren ve doğaya olan sevgisi nedeniyle tüm Türkiye’nin ‘‘Sinop Tarzanı’’ olarak tanıdığı 80 yaşındaki Kemal Koca, son zamanlarını Erfelek ilçesinin Karaca köyünde sürdürdü. Geçmişteki yaşamından gurur duyduğunu söylemiş ve yaptıklarının gelecek nesiller tarafından takdir edilmesini isteyerek, ‘‘Doğanın katledilmesine karşı 50 yıldır verdiğim mücadele umarım başkalarına örnek olur’’ demişti.
BAHÇEDE ÖLÜ BULUNDU
“Sinop Tarzanı” veya “Tarzan Kemal” adıyla meşhur olan 79 yaşındaki M. Kemal Koca, 23.03.2004 günü komşuları tarafından evinin bahçesinde ölü bulunmuş. Sinop Yenimahalle’deki evinde tek başına yaşayan Tarzan Kemal’in cenazesi Devlet hastanesinden alınarak aynı gün ikindi namazını müteakip Sinop’ta Çukurbağ mezarlığında toprağa verilmişti...
ONU ANLATAN’LARIN DİLİNDEN
Sinop’un kadim Tarzan’ıdır. Yediden yetmişyediye herkes tanırdı onu. Peşindeki köpek sürüsü ile dolaşır. Sağa sola çiçek eker sabaha kadar bir şey olmasın diye başında beklerdi. Yaz kış sadece bir slip donla dolaşırdı. Son zamanlarda çok yorulmuştu sanırım.
Derler ki vaktiyle bir kıza âşık olmuş yüksek tahsilli bir delikanlı imiş Tarzan Kemal. Ziraat mühendisi, genç yakışıklı ve fena halde âşık. Lakin sevdiği kızı vermemişler Kemal’e. O da kendini doğaya vermiş... Öldü gitti sonunda herkes gibi ama ardında bıraktıkları ve tüm Sinop halkının hayatındaki izleri baki. Sinop’da kime sorarsan Tarzan Kemal’le bir anısı vardır.

Köylüm! hala unutamadığım, hem korktuğum hem de rahat tavırları nedeniyle hayran olduğum, davranışlarının altında bir bilgelik olsa da kafayı harbiden sıyırmış, artık çok sevdiği doğaya tam anlamıyla karışmış adam.
Düşünüyorum da, bu adam bayağı bayağı benim hayatımdaki bir renkmiş; bazen bizim dükkâna gelir eski gazete alırdı okumak için. Boş bulduğu duvarlara “kuzu bebektir yenilmez sigara zehirdir içilmez” gibi yazılar yazardı. Köy kahvesinin bahçesinde oturan bizim yanımıza gelip beyaz bir kâğıda çok düzgün bir Türkçeyle yazdığı yazıları muhtara gönderip cama asmasını söylerdi. Evet, evet söylerdi, emirler yağdırırdı bazı konularda.
Akordiyonunu çalmamıza izin verirdi ve peşindeki 4-5 köpekle giderdi evine.
Babaannem ondan “Kemal abi” diye bahsedip onun babası ile olan sorunlarını anlatırdı, zengin olan babasının durumu onlar kadar iyi olmayan kadınla evlenmesine razı olmayışını... Sevdiği kadın evlenip çoluk çocuğa karışmıştır, mutlu da olmuştur büyük bir ihtimal ama genç sayılabilecek yaşta ölmesi sonucu yıllar sonra ilk defa onun hakkında konuşmuş Tarzan Kemal; “ah o benimle olsaydı böyle olmazdı” demiş. Erken yaşta sağlığının bozulmasını bebek saydığı kuzuları yemesine bağlamış.
Ölmeden önceki yıllarda asabiyeti epey artmış, komşusu ile mahkemelik olmuştu. Mahkeme günlerine denk gelen güneş tutulmasının bir tabiat olayı olduğunu adliyenin önünden olayı izleyenlere bir öğretmen edasıyla anlatmıştı.
TARZAN KEMAL
Hey gidi dünyaya gelip te gidenler... Gerçek adı Kemal KOCA’dır ancak onu Sinop ilinde herkes “ Tarzan Kemal “ olarak tanırdı. (Sinop Tarzanı). Sinop’un Erfelek İlçesine bağlı Karacaköy köyündendi. Ziraat Mühendisi olduğu bilinirdi.

TARZAN KEMAL
Tam bir doğa ve hayvan sevdalısıydı. Hayvanların öldürülmesine yeşilin ve ağaçların katledilmesine şiddetle karşı çıkardı. Nerde bir çeşme veya boş duvar görse oraya anlamlı güzel sözler yazardı. Hayvanları Öldürmeyin, Ağaç Kesen Katildir, Yeşili Sevin, Kuzu Melektir gibi sözleri hatırladığım sözlerden bazılarıdır. Bizim köyün çeşmesindeki (Harzana Çeşmesi) YAR KENT yazısı hala hafızamdadır. Ziraat Mühendisi olması hasebiyle her gittiği yol güzergâhında girmediği bahçe yoktur. Meyveleri, çiçekleri budar bakımlarını yapardı. Sokaklardan gördüğü her çöpü mutlaka alırdı. Temizlik onun en hassas olduğu konuydu.
TARZAN KEMAL
Hiç bir arabaya binmezdi, yayan dolaşırdı. Bir ara 50-60 koyunu vardı. Onları sürekli Sinop-Ayancık yol güzergâhında gezdirirdi. Yaz kış çıplak dolaşırdı. Genellikle sadece alt iç çamaşırı kullanırdı. Çok akıllı süper zeki biri olmasına rağmen onun bu halinden dolayı Deli Kemal dendiği de olurdu. Bildiğimiz bir rivayete göre babası köyün en zengin kişisidir, evde hizmetçi kız vardır. Bu kıza aşık olmuştur. Ancak hizmetçi kızla evlenmesine ailesi müsaade etmemiştir. Bu yüzdende akli dengesinin bozulduğu söylenmektedir. Bu nedenle de ömrünün sonuna kadar elinde davul, çırılçıplak sokaklarda dolaşarak gezmiştir. Belki de bu acımasız hayatı bu şekilde protesto edip her şeyin ne kadar boş olduğunu gösterip hayatın çok basit bir şekilde yaşanması gerektiğini gösteriyordu bizlere.
TARZAN KEMAL
Hayatı boyunca kimseye bir zararı olmamıştır. En azından ben duymadım görmedim. Bu anlattıklarım benim çocukluk yıllarımda ki tespitlerimdir. En son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum ancak yakın zamanda öldüğünü duyunca çok üzüldüm. Sinop’un en renkli, en sevimli, en AKILLI DELİ !!!!! Kişisiydi. Onu yaşadığı dönemde sanırım tanımayanımız yoktur. Allah rahmet eylesin. Mekânı Cennet Olsun İnşallah.
EVİ KÜLTÜR EVİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK
Sinop Tarzan’ı veya Tarzan Kemal adıyla meşhur olan Kemal Koca’nın Yenimahalle’de bulunan evi, ‘ Hacı Murat ve Gümüş Koca’ ismiyle kültür evine dönüştürülecekmiş.
Sinop İl Kültür ve Turizm Müdürü Hikmet Tosun, Tarzan Kemal’in İstanbul’da İşadamı olan kardeşi Rahmi Koca’nın kendilerine gelerek bu tarihi evi kültür evi yapılmasını istediğini söyleyerek “Bu tarihi yapıya ailenin adı konulacak. Kültür Evi Sinop turizmine katkı sağlayacaktır. Bu proje Sinop’umuzun kültürel zenginliğini artıracağını düşünmekteyiz.” diye konuşmuş. Hayırlısı olur inşallah...