Ferruh ÇETİN'den anılar... OF'LULAR KİMDUR? ( 2 )

Ferruh ÇETİN'den anılar

Ferruh ÇETİN'den anılar...

ŞEYTANA KÜLAHI TERS GİYDİREN OF'LULAR KİMDUR? ( 2 )

Türkiye'de Of'lular hocalarıyla da anılmaktadırlar.
Oflu hocaların bu ünleri nereden geliyor. Bugünkü yazımızın bir bölümünde Oflu hocaları anlatıyoruz…
OF'LU HOCA'LARIN ÜNÜ
Oflu hocalar kaybolmaya yüz tutmuş din ilimlerini tekrar canlandırmışlar, Hazerfen Ahmet Çelebi gibi uçan yedi Türk’ten üçü Oflu Hocalardan olmuş, en dakik saat bulma aletlerini yapmışlar ve uygulamışlar, Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk'ü desteklemişler, İstanbul'da en büyük medreselerde müderrislik yapmışlar, padişaha kafa tutmuşlar, Mehmet Akif'in şiirlerine konu olmuşlardır. Türkiye’nin her yerinde Oflu Hocalar simge olmuşlar, şarkılara, fıkralara konu olmuşlar, Of dışında birçok yerde Oflu Hoca mezarları yatır haline dönüşmüştür.
Bölge 1929 yılında pek çok köylünün ölümü ve evini kaybetmesine yol açan ve Of felaketi olarak nitelendirilen bir sel baskını yaşamış ve halkının bir bölümü Maçka ilçesine göç etmek zorunda kalmıştır.
SARALLAR DEĞİŞMEYEN BAŞKAN
Of Belediyesi 1874 yılında kurulmuş köklü bir belediyedir. Of'un en büyük bulvarı olan Atatürk Bulvarı, Başkan İsmail Sefa SARIALİOĞLU tarafından yapılan düzenlemede pek çok kişinin haklarından feragati sayesinde oluşmuştur. 1976-1979 Yılları Arasında Fatsa Belediye Başkanlığı yapan Nazmiye KOMİTOĞLU'nun ardından Karadeniz de göreve gelen ikinci bayan belediye başkanı olan Semahat SARIALİOĞLU 1998-1999 yılları arasında şehirde görev yapmıştır. Belediye başkanlığı görevini 1999-2011 yılları arasında Oktay SARAL, Oktay SARAL'ın 24.Dönem TBMM milletvekili olarak seçilmesi üzerine, 2011-2014 yılları arasında Murat SARAL yürütmüştür. Son olarak, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde ise Salim Salih SARIALİOĞLU belediye başkanı seçilmiş olup halen görevini sürdürmektedir
RUSLARA KARŞI DİRENİŞ
Ruslar, 24 Şubat 1916'da Rize'yi, 15 Mart 1916'da Of'u, 18 Nisan 1916'da Trabzon'u işgal ettiler. Ruslara karşı ilk önemli direniş Of ile Rize arasındaki Baltacı Deresinde olmuştur. Bu direniş yaklaşık bir ay sürmüştür. Of'un işgaliyle Solaklı Vadisinde bir direniş meydana geldi. Ruslar bu direnişi kırarak Soğanlı ve Demirkapı geçitlerinden Bayburt'a inmeyi düşünüyordu. Rusların bu tasarısı ilk aşamada pek faydalı olmadı. Zira bölgenin gerçek sahipleri olan Türkler, Rus kuvvetlerine büyük kayıplar verdirdiler. Fakat sayıca üstün olan Ruslar bir süre sonra Çaykara'nın aşağı köylerini işgal etmeye başladılar. Yöre halkı kıyıdan uzakta olduğu için daha çok dağlık kesime, iç kesimlere doğru çekilmek zorunda kaldı. Bu çekilme sırasında direnişlerine devam etmişlerdir. Geri çekilen askerler Of'un bütün köyleri ve yakın kazalardan toplanan gönüllüler ile Trabzon Hapishanesindeki mahkûmların da izin alarak, müfreze halinde gönüllü olarak katılmalarıyla Baltacı Deresinin batı yanında Ruslara karşı savunma hattı oluşturuldu.
1057 yılında da Türkmen/Çepni öncüler Horasan'dan kalkarak Harşit Vadisi üzerinden Doğu Karadeniz'e ulaşmışlar ve akınlarını kıyılara yoğunlaştırmışlardır. Sonuçta da 1072 yılında Trabzon Türkler tarafından fethedilmiştir. 3 yıl süren bu yerleşimden sonra Trabzon, yeniden Theodor Gavras tarafından geri alınır. 1280'li yıllarda Çepni Türkleri büyük bir kitle olarak Doğu Karadeniz Bölgesi'ne yerleştiler. Türklerin bu yoğun akınları Rumları kalelere çekilip sığınma zorunda bıraktı. Zaten buralarda yoğun Rum kitleleri yoktu. Bölge ağırlıklı olarak Hıristiyan yerlilerden oluşmakta idi. Bunu Trabzon Rum Devletinin resmi Kilise kayıtlarındaki yerli kişi isimleri ve bölgede yer alan bazı yerli kökenli yer adları kanıtlar niteliktedir.
İlçe; toplam alanı 330 km², ortalama rakımı 10 metre olan, tabiatın bütün özelliklerini sergileyen, deniz ve karanın bütünleştiği eşsiz doğal güzelliklere sahip bir alan üzerinde kurulmuş şirin bir ilçedir.
Trabzon'un yaklaşık 52 km doğusunda olan ilçenin, doğusunda Rize ili, batısında Sürmene ilçesi, güneyinde Hayrat ve Dernekpazarı ilçeleri, kuzeyinde Karadeniz bulunmaktadır.
NEDEN "TRABZON'LUYUM" DEĞİL DE "OF'LUYUM?"
Prof. Dr. Yaşar Nuhoğlu, bizim de merak ettiğimiz bu konuya değinmiş:
"-Trabzonluyum demeden önce Ofluyum dediğimizi
Bize sorduklarında neden Trabzonluyum demeden önce Ofluyum dediğimizi ve buna cevap bulamadığımızı biliyor muyuz?
Bize sorduklarında Trabzonluyum demeden önce neden Ofluyum deriz, çünkü Kurtuluş savaşında düşmana ilk kurşunu İzmir’de Hasan Tahsin, Erzurum’da Nene Hatun, Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam değil de;
Kurtuluş savaşında düşmana ilk kurşunu Oflular sıkmıştır. Of halkı tarihe mal olan Rus Ordularına karşı Of Savunmasını yapmış ve Kurtuluş Savaşı'nın Yapılması Gerektiği Fetvasının Oflu Bir Din Adamı olan Kamil Bey vermiştir.
Ofluluk ekolü nedir Biliyor muydunuz; İşte buyurun; Of ahalisinin tarihe mal olmuş özellikleri;
Anadolu müdafaasında düşmana karşı sıkılan ilk kurşunun İzmir’de Hasan Tahsin tarafından değil de Of Muharebelerinde 1916 da Oflular tarafından Ruslara karşı atıldığını ve milli mücadelenin Of’tan başladığını,
Kurtuluş Savaşı'nın Yapılması Gerektiği Fetvasının Oflu Bir Din Adamı olan Kamil Bey tarafından verildiğini,
Doğu Karadeniz Cephesi'nde ki 5000 askerin 3000’den fazlasının Oflu olduğunu ve Ruslara resmi olarak 14.000 zayiat verdiren Of Kuvvetlerinin sadece 1500 şehit verdiğini,
Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk’le beraber en ön saflarda mücadele edenlerin Oflular olduğunu,
Of’un Türk Tarihinde yüz yıllar boyunca dinamo görevi gördüğünü ve görmeye devam ettiğini,
Of ve Ofluların 4000 yıllık Anadolu Türklüğünün en dinamik unsurunu oluşturduğunu,
Osmanlı Devletinin Yeryüzündeki en büyük din adamlarını Of ve köylerine yerleştirdiğini,
Of ve Ofluların Esareti ve haksızlığı kabul etmeyen bir şehir ve nesil olduğunu, biliyor muydunuz?...
(DEVAMI YARIN)