Gerçek Anlamına, Özüne ve Ruhuna Uygun 1 Mayıs
Saadet Partisi Samsun İl Başkanı Temel Armutçu; Bugün, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü. Nisan 2009 tarihine kadar İşçi ve Emekçiler Bayramı idi. Tüm işçilerin ve emekçilerin bayramını tebrik ederim.
1889 yılında, 1 Mayıs 1886'da Şikagolu işçilerin sekiz saatlik iş günü için greve gitmesiyle başlayan ve dördü işçi, yedisi polis on bir kişinin ölümüyle sonuçlanan Haymarket Olayı'nı anma günü olarak başlamıştır.
Ülkemizde 1 Mayıs denilince; 1977 yılında, Taksim'de 34 kişinin öldüğü, 136 kişinin yaralandığı kanlı 1 Mayıs akla gelir.
"İşçinin hakkını alın teri kurumadan ödeyin" buyuran bir Peygamberin ümmeti olarak, emeğin ve alınterinin yüce bir değer olduğuna inanıyoruz. Ve bu yüce değerin hakkının da verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu anlamda, 16 Aralık 2019 tarihinde yaptığımız basın açıklamamızda, "2020 yılı için Asgari Ücret ne olmalı? Diyanet’in fitre miktarını 27 lira açıklayabileceği ihtimali üzerinden hesap yaparsak; Asgari Ücretin minimum 3.240 lira olması gerekir. Aslında bu bile yeterli değildir. Fakirlik sınırının 6.500 liraya yaklaştığı ülkemizde, Asgari Ücret’in de en az fakirlik sınırında olması ve vergiden de muaf tutulması gerekir" demiştik.
Diyanet, açıkladığı fitre bedeli ile bizi yanıltmadı ama iktidar, açıkladığı asgari ücret ile tam bir hayal kırıklığı oluşturdu.
Başka bir hayal kırıklığını ise emeğin ve alınterinin savunuculuğunu ve mücadelesini yapmak gayesiyle kurulmuş olan sendikalarda yaşıyoruz maalesef.
Ocak 2020'de yayımlanan istatistiki verilere göre; SGK kayıtlarına göre 20 işkolunda 13.856.801 işçi çalışmakta, bu işçilerin de 1.917.893’ünün bir sendikaya üyeliği bulunmaktadır. Sendikalı oranımız yüzde13,84.
Bazı ülkelerdeki sendikalı oranı ise; İzlanda’da %86, Danimarka’da %67, İsveç’te %66, Finlandiya’da %65, Norveç’te %52, Belçika’da %54, İtalya’da %35, Avusturya’da %27, İngiltere’de %25, Almanya’da %20, Yunanistan’da %26 dolaylarındadır.
Çalışma Bakanlığı’nın Ocak 2003 istatistiklerine göre; 4.686.618 işçinin 2.717.326’sı yani %57,98’i sendikalı iken, ne oldu da aradan geçen 17 yılda sendikalı işçi sayısı azaldı?
Bu sorunun birçok cevapları olabilir. Konfederasyonlar ve Sendikalar, sendikalı işçi oranının düşüklüğünün nedenini çok iyi biliyorlardır elbette. Ne derece önemsiyorlar ve sendikalılık oranını artırmak için ne gibi gayret sarf ediyorlar, kendileri daha iyi bilirler muhakkak.
Ama bazı menfî tutumları da bizi son derece rahatsız ediyor.
Mesela; Hak-İş Konfederasyonu'nun 10 Temmuz 2019 tarihinde yapılan 14.Genel Kurulu'na katılan Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu, salondaki birkaç kendini bilmezin yuhalamasına maruz kalmış olmasına rağmen, yine onların hakkını koruma adına "Asgari Ücretin açlık sınırından aşağıda olmamasını ve vergiden de muaf tutulması gerektiğini" söylemişti.
Refah-Yol İktidarına karşı oluşturulan ve adına kısaca "5'li Çete" denilen oluşumun içerisinde yer almayarak gönüllerimizi hoşnut eden, kuruluşunda emeği, gayretleri ve katkıları inkar edilemeyen rahmetli Erbakan Hocamızın olduğu Hak-İş ne yaptı bu tutuma karşılık? O bir avuç haddini bilmezin sendikasından ihracını isteyebildi mi?
Sendikalar ideolojik kamplaşma yerleri değildir. İdeoloji sahibi olmak çok önemli bir haslettir. Emeğin, alınterinin, sömürünün sağcısı-solcusu mu olur? Sömürüldükten, emeğin gasp edildikten sonra sağcı olsan ne olur, solcu olsan ne olur? Sömüren ha sağcı olmuş, ha solcu olmuş fark eder mi?
Gerçek 1 Mayıslar, emeğin ve alınterinin gerçek ücretlerinin ödendiği, geçim sıkıntısının olmadığı zamanlarda bayram havasında kutlanır. Geçim sıkıntısının ağır yükü omuzlarda olduktan sonra meydanlarda; hamasi nutuklar atarak, bayrak sallayarak, türküler eşliğinde halaylar çekerek kutlanan 1 Mayıs, göstermelik kutlamadan başka birşey değildir.
Saadet Partisi'nin iktidarında; emeğin ve alınterinin gerçek ücreti ödenecek, 1 Mayıs gerçek anlamına, özüne ve ruhuna uygun olarak kutlanacaktır.