Gerilim oluşturarak ve ortalığı karıştırarak yaşamak, en kolaycı, ayakta kalma şeklidir.

GERİLİMDEN BESLENMEK Gerilim oluşturarak ve ortalığı karıştırarak yaşamak, en kolaycı, ayakta kalma şeklidir

GERİLİMDEN BESLENMEK

Gerilim oluşturarak ve ortalığı karıştırarak yaşamak, en kolaycı, ayakta kalma şeklidir.
Bazıları da, oluşan gerilimi kaşıyarak ayakta kalmaya çalışırlar.
Müteahhitlik ve Mücahitlik, ahiret getirisi en yüksek olan dünyevî nimetlerdendir.
Getirisi yüksek kâr getiren iş ve işlemlerin bedeli de çoktur.
Allah c.c.ın katında, en değerli insan, malı ve canıyla cihat eden kimsedir.
Müteahhitlik; malî getirisi yüksek olan bir işletme koludur.
Bunun mücahitliğe dönüşmesi, kazandığını Allah Rıza için, Allah adına mücadele eden kişi, kurum ve kuruluşlarla  paylaşmakla olur.
Böyle bir işlemin, İslami literatürdeki karşılığı, “Mal ile Cihat’”tır ve bu fiili gerçekleştiren “Mücahit”tir.
Müteahhitliğin, mücahitliğe dönüşmesi böyle olur.
Canıyla cihat etmek de; dünyevî bir kaygı duymadan, açlık hesabı yapmadan, arkada kalan eş ve evlatlara bakmadan, Allah c.c.ın rızasını kazanmak amacıyla, canını ve kanını ortaya koymaktır.
Müteahhitliğin, mücahitliğe dönmesi hasbi çaba, düşünce, gayret, cefâ, vefa ve çalışmalarla olur.
Bunu başarmak zordur ama duygusu ve sonucu çok güzeldir.
Mücahitliği, müteahhitliğe dönüştürmek ise, tamamen hesap, çıkar ve menfaat elde etmektir.
Böylelerine, maalesef halk arasında özenti ile bakılarak, “işini bilen, dört parmağında beş marifet bulunan adam” derler.
Bu tür değerlendirme, onun gibi olamamanın verdiği ızdırabı anlatır.
Mütedeyyin ve muhafazakâr bir insanın  (ki Müslüman zaten böyle oymalıdır) böyle bir arzu içerisinde olmasının izahı yoktur.
Mücahitlik iddiasında olan kimselerin, kısa süre içerisinde müteahhitliğe dönüştüğü görülürse, yürüdüğü yol takip edildiğinde, elde ettiği servet ve sermayenin kaynağı görülecektir.
Allah c.c. katında makbul olan, Mücahitliği Müteahhitliğe değil, Müteahhitliği Mücahitliğe dönüştürmektir.
Bu belki çok zordur ama, bunu yapabilenin eriştiği mutluluk çok yüksektir.
Günümüzde bir de “Gerilim Mücahitliği” vardır.
Gerilimden beslenenler, çoğu kere gerilimi çıkaranlardır.
Bunların, ideali, ideolojisi, değerleri, inançları, siyasi düşünceleri yoktur ve taraf olmazlar, çıkarlar ve menfaatleri bu gibilerin tarafını da belirler.
Her zaman güçlünün ve belirleyicinin tarafında saf tutarlar. Egemen değiştiği gün onların da safı değişir.
Gerilim mücahitliği kolaydır. Laf kalabalığı ve alkış tutmakla rahatlıkla  sonuç alınır.
Saf değiştirenlerin ve çıkarları  için kıble değiştirenlerin ideolojisi, menfaat ve hesaplarıdır.
Leş Gargası gibi, “Gerilimin” üzerine çullananların ve de Mücahit safında yer aldığını göstermek için takla atanların kıblesi “Kâbe” değildir.
Muktedirlerin, taklacıları tanımları için onların geçmişteki yol güzergâhlarını incelemesi gerekir.
Belirleyicilerin, yakınlarına girmek isteyen, gereksiz yer ve zamanda kafayı uzatmak için uğraşanların, kadroya alınması için;  gerilimi çözen mi, kaşıyıp alkışlayan mı, söylem ve eylemleriyle ortamı karıştıran mı, huzura katkı sağlayan mı, konum ve pozisyonlarını hesabına sermaye yapmaya uğraşan mı, yoksa hizmete tahvil eden mi olduğunu iyi tespit etmeleri lazımdır.
Gerilim Mücahidi ile hesap Müteahhidi birbirinin kardeşidir. Onlardan kendimizi, toplumumuzu, siyasetimizi, ticaretimizi hatta ibadetimizi bile korumalıyız.