HAYIR DÜŞMANLIĞI, DEMOKRASİ DÜŞMANLIĞIDIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, referandumda 'Hayır' oyu vereceklerin 15 Temmuz'daki darbe girişimine destek verdiğini ve 'ülkeyi ölüp parçalamak istediğini' söylemesinin ardından, AKP Mani
Numan Kurtulmuş da ‘Hayır’ oyu kullanacak yurttaşları ‘teröristlerle bir tutan sözlerin yanlış anlaşıldığını söylemişti. Yanlış anlaşılma filan yok. Bilinçli olarak yapılan işlerdir. Şimdi ise AKP'li başka bir yönetici çıkıyor ve referandumda evet çıkmazsa iç savaşa hazırlanın diyerek seçmeni adeta tehdit ediyor ve halkı korku tüneline doğru itiyor. Henüz referanduma 2 ay kadar var ve maalesef bu üsluptan medet umanlar var. Evet çıkarsa iç savaş çıkar, hayır çıkarsa bilmem ne olur biçiminde konuşmalar toplumu böler. Her iki durumda da açık ara bir tercih ağırlığı ortaya çıkmayacağına göre, evet verene de hayır tercihi yapana da bölücü yakıştırması yapmak, ülkenin geleceği açısından daha büyük ve telafisi güç durumların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu söylemlerden kaçınmak lazım. Bizim dediğimizi yapmazsanız terör artar, ülke karışır söylemlerini bırakın. Zarar veriyorsunuz ülkeye. Tehdit ederek oy devşirme işinden vazgeçin. Bundan yarar ummanız doğru değil" dedi.
Referandumda hayır verecek olan seçmen ile evet diyecek olan seçmen gruplarının, birbirini ikna edebilecek propaganda alanlarının ve demokratik sahalarının kendilerine tanınması gerektiğine işaret eden Tufan Akcagöz, Bunu yapmak yerine, provokatif ifadelerle insanları birbirlerine karşı daha da kutuplaştırıyorlar. Bu husumet iklimi kalıcı sıkıntılar doğurur. O nedenle bizzat Cumhurbaşkanı, Başbakan ve AKP'li yöneticilerin sözlerine dikkat etmesi gerekiyor. 15 Temmuz gecesi saldırıya uğrayan demokrasinin kendisidir. O nedenle sahip çıkmamız gereken de demokrasidir. Biz de bu Anayasa değişikliğinin temel bir ihtiyaçtan doğmadığını ve ülkeyi totaliter ve baskıcı bir sürece taşıdığını görüyor ve halkımızı bu hususta aydınlatmaya çalışıyoruz. Hayır tercihine duyulan düşmanlık, demokrasiye yönelik bir düşmanlık demektir. Bundan derhal vazgeçilmelidir.
Göz önünde olan insanların bu açıklamaları, toplumun birbirine olan saygısını da zedeliyor. Hayır çıkarsa hiç bir şey olmayacak. 14 Mayıs 1950 tarihinden bu güne yaşattığımız parlamenter demokrasimiz yaşamaya devam edecek. Ama aksi olursa, yani sandıktan evet çıkarsa, parlamenter demokrasi ortadan kalktığı gibi, bir kişinin mutlak iradesine bağlı kalacağız. Yargı bağımsızlığı ortadan kalkacak. Adalet mekanizması yerle bir olacak. Bunları herkesin görmesi lazım. Bu nedenle, referandumda hayırlı bir iş yapalım ve tercihimizi hayırdan yana kullanalım" diye konuştu.
şokhaber.net