Hiç kimse bu ulvi milletin iradesini, tepkisini kolaya fanta ya da mahkûm etmesin.
Bu iş kola-fanta işi değildir
Bu iş kola-fanta işi değildir.
Hem adama sormazlar mı? “Aklın başına bugün mü geldi, 1948 den bugüne fiilen devam eden işgaller ve zulmü ne oldu da bugün gördünüz?” diye. Düne kadar Filistin'de işgal yok muydu, Masum Müslümanları öldürmüyorlar mıydı? O zaman neden kola- fanta alıyordunuz da bugün neden almıyorsunuz? Hem, Müslümanın biri çıkıp size sormaz mı; " bu boykotumuz süreli mi, süresiz mi" diye. Sormazlar mı "1948 den bugüne İsrail' in Filistin'den işgal ettiği topraklardan çıkana kadar boykotumuz devam edecek mi?" diye...
Hiç kimse bu ulvi milletin iradesini, tepkisini kolaya fanta ya da mahkûm etmesin. Unutmayalım ki; geçmişte de kamuoyu hassasiyetini istismar ederek yapılan boykotların hiçbiri kesin bir sonuca ulaşmamış, sadece bu şirketlerin Türk çalışanlarına zarar verdiğini yaşayarak tecrübe edilmiştir. Gazze'de yaşanan insanlık dramı karşısında hepimiz, kendi ekonomimize zarar verecek bu tür girişimler yerine, İsrail'in bu saldırılarının durdurulmasına ve kardeş Filistin halkına gereken insani yardımın oluşturulmasına odaklanmalıyız, siyasileri de bu konuda harekete geçirtmeliyiz.
Siyonizm ile mücadele sadece İslami açıdan değil, insanı insan yapan değerler açısından da önemlidir. İnsani değerleri taşıyan her insanoğlu dini, mezhebi ne olursa olsun bu yapılanların insanlığa, dine, kitaba, ahlaka sığmadığını görmelidir.
Rabia sloganları ile meydanlarda bas bas bağıranlar neden sıra Gazze'ye, Türkmenelinde, Arakan’a, Urumçi’ye, Suriye’ye geldiğinde neden aynı tepkileri göstermez. Bunun altında İslam’ın siyasallaştırılması, kafatasçılık, faşizm ya da mezhepçilik mi vardır?
Bunu iyi etüt etmek gerekmektedir. Bizler Anadolu insanıyız. Faşizm, şovenizm, Nazizm, Siyonizm, kafatasçılık, mezhepçilik, biyolojik tasnif gibi sapma ve anormallikler bize uzak ve yabancıdır.
Türk milleti laboratuvarlarda değil, binlerce yılın kültür ve siyasi birliğinden oluşmuştur. Türklük ise milletimizin adı, kim olduğunun beyanı, asırların alın teri, göz nuru, kültürel kazanımların müşterek ruhu olarak hiçbir şeyle mukayese kabul etmeyecek tarihi bir mücevherdir.
Yeryüzündeki her çeşit zulme ve zalimlere karşı çıkmak, Kur'an'ın önemli emirlerinden biridir.
“Allah’ın Laneti Zalimlerin Üzerine Olsun.”