İbadetler üç çeşittir...

ÖZLENEN İBADET 'ORUÇ' İbadetler üç çeşittir

ÖZLENEN İBADET “ORUÇ”

İbadetler üç çeşittir. Mal ile beden ile hem mal hem beden ile yapılan ibadetler. Mal ile yapılan temel ibadet “Zekât” vermektir. Hem mal hem beden ile yapılan ibadet “HAC” yapmaktır. Beden ile yapılan ibadetler “Namaz” ve “Oruç” ibadetidir. Mal ile yapılan ibadetlerin şartları ile beden ile yapılan ibadetlerin şartları farklıdır. Herkes zekât vermek ve hac yapmak zorunda değildir. Bu ibadetler maddi ve mali imkânlar ölçüsünde zorunluluk kazanır.

Beden ile yapılan “Namaz ve “Oruç” ibadeti, akil baliğ olan her Müslümanın özel şartları da yerine gelmişse yapması gereken ibadetlerdendir. Sağlık, mukim olmak gibi özel durumlarda yapılamayan oruç ve namaz ibadeti bu sorunlar ortadan kalktığında yerine getirilmesi gereken ibadetlerdir.

“Namaz” her gün beş defa yerine getirilmesi gereken bir ibadettir ve yerine getirenleri fuhşiyattan, kötülüklerden uzaklaştırır. Hayatı canlı tutar ve zamanın heyecanla yaşanmasını sağlar. Müslümanı günde beş defa Rabbıyla baş başa getirir, miraca çıkarır, gönlünü temizler, kirlerini boşaltır ve yerine güzellikleri doldurur. Bir çeşit manevi sun’i teneffüs yaptırmış olur kişiye.

“Oruç” da her ibadet gibi yerine getirene çok büyük faydası olan ibadettir. Gelmesi beklenen, özlenen bir ibadettir “Oruç.” Bu nedenle, on bir ayın sultanı adı verilmiştir Ramazan ayına. Gönüllerin ve zihinlerin yıllık bakımı yapılır ramazan ayında. Oruç ibadeti Ramazan ayının tek başına zenginliği değildir. Mukabele, iftar, sahur, sadaka vs. ibadetlerle ramazan zenginleşmiş ve manevi bir kampa dönüşmüş olur. Bunlar içerisinde “Oruç” ramazan ayına en çok zenginlik kazandıran ibadettir. Ramazan ifade edildiğinde akla gelen ilk ibadettir “Oruç.”

Oruç, öylesine etki gücüne sahiptir ki, kendinize ait olan helallere bile el sürmeniz sınırlandırılmış olur. Oruç, sabırla ve disiplinle helal rızıkları ölçülü harcamayı öğretir. Oruç, aç kalmayı öğrettiği kadar, aç kalanları anlamayı öğretir, onları hatırlatır.

Oruç, eşler arasındaki helal ilişkiyi sınırlandırır ve böylece Müslümanların başkalarının mahremlerinden uzak kalmasının terbiyesini öğretmiş olur. Kendi eşiyle bile birlikte olamayan bir kimse zina yapamaz. Kendi helal kazandığı ekmeğini bile yiyemeyen başkasının malına göz dikemez. Kendisine ait suyu içemeyen bir kimse Allah’ın yasakladığı haramları içemez.

Oruç, kişiyi kimsesizlerin kimsesi haline getirir, olgunlaştırır, eğitir ve öğretir. İftar saati o nedenle çok anlamlıdır. Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Somali’de, Yemen’de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da ve dünyanın her tarafındaki açlıkla mücadele eden Müslümanların durumu bu saatte çok daha yakından hissedilir.

“Ramazan” özlenen ay, “Oruç” özlenen ibadettir. Geldiğinde sevinilen, uğurlarken hüzün duyulan aydır ramazan. Niçin geldin diye değil, ne zaman bittin ve neden gidiyorsun diye yas tutulan ibadettir “Oruç.” Ramazanın başında değil, sonunda, onu uğurlarken ağlayabilmektir esas olan. Bunun için Ramazan özlenen ay, oruç da özlenen ibadettir.