İHH'DAN HALEP'E YOL AÇ AÇIKLAMASI...
Bismillahirrahmânirrahîm… Âlemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun, düşmanlık ancak zalimler içindir, Hz
Âlemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun, düşmanlık ancak zalimler içindir, Hz. Muhammed'e, ailesine, ashabına ve güzelce onlara tabii olanlara salat ve selam olsun;
Amellerin en hayırlısı Allah yolunda yapılan cihaddır. Allah yolunda atılan her adım, onun rızası için tüketilen her nefes, onun muradını anlamak için yazılan ve okunan her satır, bir cehttir, bir çabadır. Kur’ân-ı Kerim’in birden çok yerinde tekrar edilen“Mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad ediniz.” ibaresi, cihadın sadece savaştan ibaret olmadığını gösterir. Esasen cihad; gerek mal ile ve gerekse can ile olsun sırf Allah yolunda ve onun kelimesi en yüce olsun diye yapılan her türlü çabanın adıdır.
CİHADINIZA HOŞ GELDİNİZ…
Peygamber efendimiz (a.s)’ ordusuna "Yaşlılara, kadınlara, çocuklara, kendisini ibadet u tâate vermiş ruhbanlara ve mabetlere ilişmeyiniz.! Ağaçları yakmayınız.! Hayvanlara dokunmayınız.! Ve servetleri heder etmeyiniz. emrini vermiştir ve uygulatmıştır.
Suriye’de savaş 2011 yılından günümüze şiddeti ve tarafları artarak sonsuza dek sürecekmiş gibi devam ediyor. Suriye içinde 7 Milyon, Suriye dışında 3 Milyonu Ülkemizde barınmaya çalışan 5 Milyon kişiyi muhacir eden 500 Bin insanın ölümüne sebep olan hiçbir İslami ve insani hukuku umursamayan bu lanet savaşın ne zaman biteceği ise kimse tarafından bilinmiyor.
Uluslararası toplumun duyarsızlığı Suriye’de sadece İnsanların öldüğünü değil Dünya insanlığının da öldüğünü göstermektedir. Suriye’ye komşu olan ülkelerin de menfaat yarışına girdiği kahredici bir ortamda iyilik yapmaya çalışıyoruz. İran, Rusya, Esed büyük bir azim ve gayret ile Halep ve diğer şehirlerdeki kuşatma altında kalan silahsız insanlara karşı hain saldırılar düzenliyorlar. Katil ABD ve AB’nin başı çektiği bir gurup ise taşeron terör örgütleri ile sınır tanımadan ülkemizi ve komşu ülke topraklarını kan gölüne döndürerek katliamlarına devam ediyorlar.
Canlı veya ölü enkaz altından çıkarılan çocukların ve yaralıların görüntüleri, Birleşmiş Milletleri ve Güvenlik Konseyini ve insanlığı bu soykırımı önlemek için harekete geçirmedi. Bu yüzden tüm dünya özgür halkları ve Suriye halkının gerçek dostları ve vicdan sahibi olanlar, ahlaki sorumluluklarının gereği olarak Halep’teki ve diğer şehirlerdeki bu kabul edilemez durumu durdurmak, değiştirmek için elinden geleni yapmalıdır. Ama yapmadı.
Rusya ile İran rejimlerini kınıyoruz, Yaptıkları tahrip ve katliamların hesabını vermeleri ve bu yaptıklarının sonuçlarına katlanmaları gerekiyor çünkü İkisi de işgalci devlettir ikisi de savaş suçu işlemektedir; Esad rejiminden Allah'ın yardımıyla Suriye Halkı intikamını alacaktır. Savaşın bitmesi ancak Suriye harici kuvvetlerin bu kadim topraklardan çekilmesi ile mümkün görünmektedir. Bu ülkeler üzerinde baskı oluşturarak saldırılar bir an önce durdurulmalıdır. Uluslararası güçler bu çılgınlığın önüne geçmek zorundadır.
Suriye’deki katliam, göç ettirme ve tahribatın sorumluluğu Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, İnsan Hakları Örgütü, Arap Ligi ve Suriye komşusu ülkelerin üzerinedir. İnsani ve ahlaki görevini yapmak üzere küresel ve bölgesel kuruluşlar Birleşmiş Milletlere baskı uygulamalıdır.
IHH olarak Savaşın başladığı ilk günden itibaren Suriye topraklarında ve ülkemiz şehirlerinde muhacirlerin yanında yer alarak göçün en az zarar ile atlatılması için mücadele ediyoruz. Suriye topraklarında oluşturduğumuz kamplarda sıcak yemek, sağlık ve eğitim çalışmalarımızı aralıksız devam ettiriyoruz. Ülke içinde bulunan bütün savaş mağdurlarına ulaşmak istiyoruz. Ama baskın güçlerin kontrolü altında bulunan savaşın göbeğinde kimsesiz hastalık, yokluk, kıtlık içinde ilaçsız dermansız kalmış olan en az bizim kadar yaşamak hakkına sahip insanlara ulaşamıyoruz. Savaşın da bir ahlakı vardır. Silahsız masum insanlara kadınlara çocuklara ve onlara yardım götürenlere dokunulmaz. Ama yardım konvoylarımızı dahi bombalayan zalimlerle karşı karşıyayız. Şunu istiyoruz: Halep başta olmak üzere ulaşılamayan bütün şehirlere yardım koridorları açılmalı. İnsani Yardım Kuruluşları buralara ulaşmalı. Bu kuruluşların can güvenlikleri temin edilmelidir. Bunun aksi insanlık ve savaş suçudur. Beş yıldır Dünyanın gözü önünde Suriye’de savaş suçu işlenmektedir.
Samsun IHH olarak diğer bütün illerimizle birlikte bugünden itibaren Suriye’de bulunan kamplarımıza ulaştırılmak üzere yardım kampanyası başlatıyoruz. Rabbimizin
"Kendileri de ihtiyaç duydukları halde yiyeceklerini, sırf Allah'ın rızasına ermek için fakire, yetime ve esire ikram ederler." (İnsan, 76/8) emri üzerine bu iyiliğe Samsun halkını tüm insanları davet ediyoruz. İnşallah 7 Ekim Cuma günü iyiliklerinizi savaşın çocuklarına ve annelerine ve masumlarına ulaştırmak için yola çıkacağız.
15 Temmuz kalkışmasının kahraman insanları ümmet coğrafyasının mazlumları yolumuzu gözlüyor. O gece biz sadece ülkemizi değil aynı zamanda mazlum ülkelerin Başta Suriye, Filistin ve Irak olmak üzere, Arakan, Keşmir, Doğu Türkistan ve başka İslam beldelerinde, işgalci ve işbirlikçi rejimlerin zulümleri ile , yurtlarından çıkmak zorunda kaldıklarından yada savaş şartlarından dolayı zor şartlarda yaşayan mağdur ve mazlum kardeşlerimizin umutlarını da kurtardık. O halde bugün artık umutları gerçeğe dönüştürmek günüdür. Umanlara ve Dünyaya yeniden bu necip milletin ÜMMETİN LİDERİ olduğunu göstermenin zamanıdır.
Rabbimiz iyiliklerinizi mübarek eylesin. Hicri Yeni yılımızı tebrik ediyoruz. Rabbimizin rızasını kazanacak işlere hicret edebilmek dileklerimizle.
Esselamün Aleyküm ve Rahmetullah…
