İSLAM AHLAK VE ADABI; HAYATIN, HAYATİ KONULARIDIR!
Saadet Partisi Samsun Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Mert Arslan, ''İslam ahlak ve adapları öncelikle tüm Müslümanların, özellikle de teşkilat mensuplarının sahip olması gereken önemli meziyetlerdi
Saadet Partisi Samsun Gençlik Kolları Eğitim Başkanlığının halka açık olarak başlattığı ‘Çarşamba Konferansları’ serisinde 6. haftaya girildi. Bu haftaki konferans kapsamında Saadet Partisi Samsun Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Mert Arslan, ‘’İslam Ahlak ve Adabı’’ konulu sunumun gerçekleştirdi.
ALLAH RIZASINI KAZANMAK NİYETİYLE YAPALIM
İslam ahlak ve adabının gündelik hayatımızın her anında sahip olunması gerektiğinin altını çizen Mert Arslan, “İslam ahlak ve adabı; selam verme, konuşma, yemek yeme, tuvalet adabı, yatma, ziyaret adabı ve benzeri süregelen, aslında dikkat edildiğinde hayatın, hayati konularının başında gelmektedir. İnsanlık, Müslümanlık açısından önemli olduğu kadar teşkilat mensuplarımız içinde bu konu önemlidir. Bu ahlak ve adaba sahip olan bir insanın sevilmemesi için hiçbir engel yoktur ve karşımızdaki insanı bir şeylere ikna etmenin en iyi yollarından birisi de o insanın bizi seviyor olmasıdır. Tabi bunları yaparken ille de bizi sevsinler diye değil de, insanlığımızın, Müslümanlığımızın bir gereği olarak, Cenab-ı Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle yapalım. Gerisi kendiliğinden gelecektir zaten” diye söyledi.
ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT
Saadet Partisi olarak ahlaklı ve maneviyatlı bir toplum yapısının oluşturulması konusunda gayret ve çaba içinde olduklarını kaydeden Arslan, “1969’da başlayan mücadelemizin, kapatılan Milli Nizam, Milli Selamet, Refah ve Fazilet Partilerimizin ve bugün Saadet Partimizin en temel hedeflerinden birisi ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’tır. Rahmetli Erbakan hocamız, manevi kalkınma olmadan maddi kalkınma olmaz, maddi kalkınma olmadan manevi kalkınma olmaz diyerek bu meseleyi tek kanatlı bir kuşun uçmasının mümkün olmayışına benzetmiştir. Bugün bizler bu sebeplerden dolayı ahlaklı ve maneviyatlı bir toplum yapısı oluşturmanın gayret ve çabası içindeyiz. Ahlaklı ve maneviyatlı bir toplum yapısı olursa, hırsızlık olmaz, gasp olmaz, saldırılar olmaz, terör olayları büyük ölçüde engellenmiş olur. Toplumsal sorunlarla uğraşmaz, bu sorunların ortaya çıkması halinde yapılan harcamalar, masraflar yapılmamış olur ve ekonomik olarak kalkınmış oluruz. Bu açıdan da oldukça önemlidir bu konu” dedi.
SELAM VERMEK GÜNÜMÜZ YABANCILAŞMASINI ENGELLEMEKTEDİR
İslam ahlak ve adaplarından birisi olan selam vermenin günümüzde insanların yabancılaşmasını belli bir ölçüde engellediğini ifade eden Arslan, “Bakın bugün sitelerin inşa edilmesi, kentleşme ve teknolojinin gelişimiyle birlikte insanlar birbirinden uzaklaşmıştır. İçe kapanık bireyler halini almıştır. Bugün İslam ahlak ve adaplarından birisi olan selam verme farkındaysanız bu uzaklaşmayı, yabancılaşmayı belli bir ölçü de engellemektedir. Aslında bu yabancılaşma, uzaklaşma bizim fıtratımıza da uygun değil. Bugün psikolojik sorunların temelinde bu yabancılaşma, bu uzaklaşma ve yalnızlaşma gelmektedir. İnsan, insana muhtaçtır. Konuşmak, dertleşmek, karşında canlı, kanlı bir insanla muhabbet etmekle sosyal paylaşım sitelerinde sosyalliğini kaybeden insanlarla sosyalleşmeye çalışmak oldukça yersizdir. Bizi yaratan Rabbimiz, elektronik eşyaların kullanım kılavuzları olduğu gibi bizim içinde bir kullanım kılavuzu hazırlamıştır. Bu kılavuza uyarsak ancak saadet bulabiliriz” şeklinde konuştu.