Lozan Türkiye'nin "Tapu Senedi"!...
Atakum Belediye Başkanı Av
Misak-ı milli sınırları içerisinde Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunu müjdeleyen Lozan Antlaşması; 19 Mayıs 1919’da Samsun’da parlatılan “İlk Kıvılcım’’ın en son ve en parlak aşaması ve Türkiye’nin kapitülasyonlardan, her türlü sömürü boyunduruğundan kurtulduğu tarihtir.
24 Temmuz 1923`te imzalanan Lozan Antlaşması, din sömürüsüne, ırkçılığa ve bölücülüğe dayalı tertipleri aşmayı başaran ve Atatürk’ün önderliğinde kenetlenen ulusumuzun iradesi ile “Türk Ulusu’nun idam fermanı” olan Sevr antlaşmasının, tarihin çöp sepetine atılmasının adıdır.
Biz bu özelliği ile 24 Temmuz 1923’ü Türkiye'yi bölüp parçalamak isteyen siyasetin resmen yenildiği tarih olarak kabul ediyor başlangıçta da belirttiğimiz gibi Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin “Tapu Senedi” saydığımız Lozan Antlaşması’nın ulusumuzun bağımsızlığa ve özgürlüğe olan inancını yansıttığına inanıyoruz.
Ülkemizde ve bölgemizde çok tehlikeli gelişmelerin yaşandığı bugünlerde Lozan Antlaşması son derece önem kazanmıştır. Ortadoğu; ABD emperyalizmi, kukla devletler ve Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) yüzünden kan ve gözyaşına boğulmuştur. Irak parçalanmış, Suriye’yi parçalamak için ise her türlü algı operasyonuna başvurulmaktadır. ABD emperyalizmi gözünü İran ve Türkiye’ye dikmiştir.
Dolayısıyla; gün, Lozan Barış Antlaşması’na sahip çıkma günüdür…
Yeni Sevr dayatmalarının; vatanımızın parçalanması, milletimizin ayrıştırılması yolunda sinsice planların yapıldığı günümüzde, Lozan Antlaşması’na hepimizin sahip çıkması gerekmektedir.
Çünkü Lozan, aradan geçen zamanla eskiyip bizden uzaklaşacağına daha da güncelleşmekte, önemini, değerini her geçen gün daha çok arttırmakta ve bugün karşı karşıya bulunduğumuz sorunlarla ilgili olarak önemi, anlamı değeri çok daha fazla artmaktadır.
Bu nedenle, başta Ulusal Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Lozan'a imza atan Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü olmak üzere, o büyük zaferle o zaferin arkasından imzalanan Lozan Antlaşması'nın unutulmaz kahramanlarını, bu kahramanları bağrından çıkaran ulusumuzu sevgiyle saygıyla selamlıyor, şükran duygularımızı sunuyorum.