NİMETLERİN FARKINDA OLMAK…

NİMETLERİN FARKINDA OLMAK… Yaratan Rab'ımız öyle nimetler vermiş ki insan olarak farkında değiliz

NİMETLERİN FARKINDA OLMAK…

Yaratan Rab’ımız öyle nimetler vermiş ki insan olarak farkında değiliz.
Nimetlere karşı şükür, musibetlere karşı sabır emredilmiştir.
Musibetler fark edilir, çünkü öyle zamanlarda insanın canı yanar. Canı yanan insan da imanın ölçüsüne göre ya sabreder ya da isyan.
Nimetler geldiğinde de durum aynıdır. Nimetin karşısında kişi imanın ölçüsünde ya şükreder ya da nankörlük.
Kur’an-ı Kerimde; kişiye nimet verildiğinde bunu kendisinin elde ettiğini, musibet geldiğinde de Allah’ın kendisini unuttuğunu söyleyen insan tiplerinden bahsedilir.
Musibetler geldiğinde Allah c.c.’ı hatırlamak, nimetler geldiğinde hatırlamaktan daha kolaydır ve genellikle de uygulamada böyle görünür.
Nimete kavuşan insanı beşeri sarhoşluk tutar ve nimetin sahibini hatırlamakta gecikir.
Musibet, yani bir sıkıntı geldiğinde, o sıkıntının ortadan kalkması için çare arar ve Allaha yalvarır.
Sabırda da şükürde de Allah c.c.’ın hatırlanması imanı bir gereklilik, hatırlanmaması da imanı bir sorundur.
Günlük hayatta, her hangi bir problemle karşılaşıldığında, bu problemin izalesi için öncelikle eşten dosttan yardım istenir, olmazsa idari birimlere başvurulur, o da olmazsa tavassut mekanizmaları çalıştırılmaya başlanır, tüm bun teşebbüslerden sonra sonuç alınamazsa “Allah’ım senin kapına geldim” denir ki imanı bir eksikliktir.
Elbette vesilelere tevessül edilecektir ama ilk önce Allah c.c.’ın yardımı istenecektir.
Allah c.c.’ın yardımı olmadan ve Allah c.c.’ın izni dışında sararmış yaprak bile kopamaz.
Müslüman olarak sabır ve şükür konusunda hassasiyetlerimizi tartmalıyız. Bu konulardaki hassasiyetimizin ağırlığı imanımızın da göstergesi olacaktır.
Yardımı kimden isteyeceğimizi ve teşekkürü kime yapacağımızı iyi değerlendirmeliyiz.
Asr-ı Saadetin hayatını bu konuda örnek almalıyız. Onların yaklaşımlarını mihenk kabul etmeliyiz.
Mahlûktan değil, Haliktan yardım dilemeliyiz ve hesabımızı da mahlûka değil Halik’a vereceğimizi unutmamalıyız. Sahip olduğumuz her şey Allah c.c.’a aittir.
Nimetlerin farkında olmalı, musibetlerin de nimet olduğunu bilmeli ve  Yaratana şükretmeliyiz.