ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI…

ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI… 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutladık

ÖĞRETMENLERİN SORUNLARI…

24 Kasım Öğretmenler Gününü kutladık. Her birimiz, öğretmenlerimizin gününü kutladığımızı ifade eden mesajlar sunduk. Gördüğümüz öğretmenlerimizle kucaklaştık ve tebrikleştik. Öğrenciler ve öğrenci velileri sınıf öğretmenleri başta olmak üzere, öğretmenlerine hediyeler vermek suretiyle duygu paylaşımında da bulundular. Bu tebrikleşmelerden öğretmenlerimiz hoşnut olup, hatırlandıkları için mutlu oldular.
Öğretmenler gününde ve bu günün dışındaki günlerde görüştüğümüz öğretmenlerin bir takım sorunlarının olduğunu duyduk. Zaman zaman da öğretmenlerimizin bir takım sorunlarının olduğunu müşahede ettik.
İlimizdeki, sosyal etkinlik mekânlarından birisinde bulunduğum bir sırada, üç dört arkadaşın, bir arada yüksek sesle öğretmenler hakkında konuşmalar yaptığını duymuştum bir kaç gün önce. Öğretmenlerin sorunlarından çok sorumluluklarını konuşuyorlardı bağırarak. Aralarından bir tanesi, tonu ve dozu yüksek bir ironik ifade ile “kardeşim öğretmenlere 1000-2000 tl maaş daha fazla verilsin, onlar da görevlerinin gereği sorumluluklarını tam olarak yerine getirsin” diyordu. Belli ki, çocuğunun öğretmeninden veya öğretmenlerinden şikâyeti vardı.
Öğretmenlerimizden kaynaklanan ya da öğretmenlerimizin bazılarının duyarsızlığından meydana gelen bir takım sorunlar olabilir. Öğretmenler Gününü hatırlatırken, sorunlu öğretmenleri ve öğretmenlerin sorumluluklarını değil, devletin ve toplumun öğretmenlere karşı yaklaşımını ve sorumluluklarını dile getirmek istiyorum.
Geçmiş yıllara göre öğretmenlerimizin özlük haklarının ve mali durumlarının daha iyi seviyeye geldiğini sanıyorum. Çalışma şartlarının da geçmişe göre biraz daha düzeldiğini biliyoruz. Okulların mekân, eğitimin imkân durumu, gerekli olan araç ve gereçlerin temini, öğrencilerin ihtiyacı olan ders materyallerinin zamanında sorunsuz olarak karşılanmış olması gibi temel sorunlar artık şimdilerde tarih oldu. Tüm bunlara rağmen öğretmenlerimizin bir takım sorunlarının olmadığını söyleyemeyiz. Özellikle öğrenci-öğretmen ilişkilerinin inisiyatife bırakılması, öğretmenlerin bazı öğrencilerin tutum ve davranışları karşısında çaresiz kaldığını duyuyoruz.
Her okuldan, her ilçe müdürlüğünden ve her il müdürlüğünden temsil edilecek bir öğretmen grubu oluşturup, okullara ve öğrencilere göre öğretmenlerin karşılaştıkları sorunların tespitini yapmak, böylece de sorunlara çözüm geliştirmek, kısa vadede yapılacak idari işlerin başında gelecek tekliflerimiz arasında yer alır. Öğrenci velilerinin de sorumluluk bilinci içinde öğretmenlere yardımcı olmaları zannediyorum ki öğretmenlerin en çok beklediği davranışlardandır. Okullarda oluşturulan “Okul Aile Birlikleri” büyük ölçüde okul idarelerinin imkân sorunlarına yardımcı olmaktadır. Benzer sivil katkı kuruluşları oluşturarak eğitimin de yönlendirilip, yapılaşmasında öğretmenlere katkı sağlanması yoluna gidilmesi her halde özlenen bir süreçtir.