ÖLÜMÜ HESABA ALMAK...

ÖLÜMÜ HESABA ALMAK

ÖLÜMÜ HESABA ALMAK...

Ölüm; yok oluş değil, aksine boyut değiştirerek yeni bir başlangıca geçiştir.
İnsan doğduğunda, tek gerçek ve kesin gelecek olan şey ölümdür.
Ölümden korkmak yerine ölüme hazır olmamaktan korkmak gerekir.
Ölüme hazır olmak, ölüm sonrasına sermaye oluşturmakla sağlanır.
Ölüm sonrasının sermayesi ölüm öncesi yaşamda hazırlanır.
Allah c.c. itaat ve ibadet, insanlara adalet ve hürmet, mahlûkata şefkat ve merhamet ölüm sonrası hayat için sermaye olabilecek yaşam şeklidir.
Ölüm; ibret alınması ve ders çıkartılması gereken bir olaydır.
Ölüm, ölen için bir sonraki hayata geçiş, kalanlar için sonu haber veren bir elçidir.
Her gün birlikte olunan, günü ve olayları paylaşılan, sevinçte ve kederde kol kola bulunulan birisini ebedî yolculuğa uğurlamak, bir daha görüşmemek   üzere ayrılmak çok kolay atlatılacak bir durum değildir.
Ölümün, yaşayana vereceği bilgi, kendisinin de gideceği haberidir.
Bu haber, her şahit olunan cenaze merasimiyle tekrarlanır ve yenilenir.
Her yenilenen bu haberle kişiye, ölüme hazırlanması gerektiği söylenir.
Ölen kişiyi acıyıp, ahıt yakmak; ölümü anlamamak, söylediğini duymamak ve gelen haberi kavrayamamaktır.
Müslüman, ölümü hesaba katarak ve ölüm sonrasına hazırlık yaparak yaşamak zorundadır.
Ölüm sonrasına nasıl hazırlık yapılacaktır?
Yüce Allah, ölüm gelmeden önce hazır olunması gerektiğini emretmiştir.
Ölüme hazır olmak, bir günlük veya bir sürelik gayretle elde edilemez.
Müslümanca yaşamak, mümin olarak hayat sürmek, muttaki olarak kabul görmek, sevilen ve güvenilen insan olmakla ölüme her an hazır olunur.
Ölüm sonrasında, ölüm öncesinin hesabı görülecek, yapılanlar ve yapılmayanlar sorgulanacaktır.
Öyleyse; ölüm öncesi hayatın nasıl olması gerektiği bilinmelidir.
Fıtrat üzere bir yaşam, ahiret hazırlığı için mükemmel sermayedir.
Namaz, oruç, hac, zekât ve kelime-i şahadetin gerekleri fıtrat üzere yaşamın ana koordinatlarını oluşturur.
Helal - haram hassasiyeti, hak-hukuk düşüncesi, salih amel ve sadaka-i cariye anlayışı, ibadet ve kulluk bilinci Müslümanın hayatını belirlediğinde kişi ölüme hazırdır.
Hayatı ebedileştirmek ve amelleri  bakileştirmek; ölüme hazırlıktır.
Ölüme hazırlıksız yakalamak, bir Müslüman için izahı yapılamayacak durumdur.
İlahı Allah, rehberi Peygamber, kitabı Kur’an, dini İslam olan kimse ölüme her zaman hazırdır.
Bu hassasiyetteki Müslümanın her hali vahiy üzere ve Sünnet merkezli olur.
Müslüman her zaman öleceğini hesaba katmalı, dünyaya kalacağı kadar değer vermeli, dünyalıkları ahiretine fayda vereceği ölçüde sevmelidir.
Doğarken aday olunan ölüme, her doğan kişi yaşadığı her dakika yaklaştığının bilincinde olmalıdır.