OMÜ Kurupelit Kampüsüne Sülün ve Keklik Saldı

Birçok evcil ve yabani hayvana ev sahipliği yapan Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ), biyolojik çeşitliliği korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla, Kurupelit Kampüsünün orman, çayır, akarsu ekosistemini barındıran yedi farklı alanına, 250 sülün ve 250 kınalı keklik kuşu törenle salındı.

Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün “Tabiata Yaban Hayvanı Yerleştirme Projesi” doğrultusunda OMÜ’nün 11. Bölge Müdürlüğü ile imzaladığı protokol kapsamında düzenlenen törene; Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cengiz Batuk, Prof. Dr. Recep Sancak, 11. Bölge Müdürü Halim Özdemir, Atakum Belediye Başkan Yardımcısı Şeref Aydın, kamu kurum yetkilileri ve Üniversite çalışanları katıldı.
Protokol kapsamında ilk sülün ve kınalı keklik, OMÜ Kurupelit Kampüsünde, Teknoparkın üst bölgesindeki dağın eteklerinden salınarak doğal yaşam alanına kavuştu. Kampüsteki doğal hayata ayrı bir canlılık katacak kuşların salınmasıyla artık Kurupelit Kampüsünde, kınalı keklik ve sülün sesleri daha sık duyulacak.
Yaban av hayvanları, popülasyonlarının azaldığı doğal yaşam ortamlarına yerleştiriliyor
Törende, protokol ve Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü çalışmaları hakkında bilgi veren 11. Bölge Müdürü Halim Özdemir “Tabiata Yaban Hayvanı Yerleştirme Projesi kapsamında, Av ve Yaban Hayvanı Üretme İstasyonlarında üretilen memeli ve kanatlı yaban av hayvanları, bu hayvanların popülasyonlarının azaldığı doğal yaşam ortamlarına yerleştirilmektedir. Bu bağlamda 2002 ile 2020 yılları arasında 60 bin 669 sülün, 8 bin 400 kınalı keklik, 750 beç tavuğu, 27 kızıl geyik yaşam ortamlarına yerleştirildi. Bugün de OMÜ ile imzaladığımız protokol doğrultusunda 250 sülün, 250 kınalı keklik salacak olup takip eden yıllarda da yerleştirme programına devam edeceğiz. Yerleştirilen hayvanların izlenmesi ise 11. Bölge Müdürlüğü, Samsun Şube Müdürlüğü ile OMÜ Ornitoloji Bölümü tarafından yapılacak” dedi.
Sülünü ve kekliği doğadan yok ettiğinizde keneyle mücadele etmek zorunda kalırsınız
Törene katılanları selamlayarak teşekkürlerini sunan Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal da “Kainatı yaratanın kurduğu besin zinciri insan eliyle kırılarak çöktüğünde, felaket yaşamamız kaçınılmaz oluyor. Müsilaj gibi örneklerini yaşadığımız felaketler, bu durumun sonucudur. Buradan baktığınızda insan kendi eliyle, kendi kıyametini, kendisi zorluyor. Bu hayvanlar da doğanın bir parçası ancak bizim neslimiz ve bizden sonraki nesil, onları sadece kafes hayvanı olarak görüyorlar. Oysa onlar, besin zincirinin en önemli parçaları. Sülünü ya da kekliği doğadan yok ettiğinizde keneyle mücadele etmek için çok çaba ve kaynak harcamanız gerekir. Daha da önemlisi bedeli, nice canların kaybedilmesiyle ödenir.” değerlendirmesinde bulundu.
Kuşların doğada tutunması kırılan ekosistemin tamir edilmesine yarayacak
Salınan keklik ve sülün kuşlarının doğada tutunmasının önemine dikkat çeken Rektör Ünal şöyle devam etti “3 yıl boyunca salınacak kuşlarının bir kısmının doğada tutunması, kırılan ekosistemin tamir edilmesine yarayacak. Kampüsümüz de akarsularıyla, ağaçlarıyla bu kuşların beslenmesi için uygun ve onlara korunaklı bir yaşam alanı sunuyor. Ana vatanı Samsun olan bu kuşların, Kampüsümüzde tutunarak çoğalmasını ve buradan çevreye yayılmasını ümit ediyoruz.”
Bu hayvanların korunması ve av hayvanı olarak görülmemesi gerekiyor
Yönetim olarak yeşil kampüs çalışmalarına hız vermeden devam ettiklerini hatırlatan Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal “ Bu protokol de yeşil kampüs çalışmalarının bir parçası olarak aslında bir farkındalık çalışmasıdır. Öğrencilerimizin bu kuşları tanımasını ve yaşam alanlarında görmelerini istiyoruz. Daha da önemlisi bu kampüs içinde eğitim alan tüm öğrencilerimizin, meslekleri ne olursa olsun bulundukları coğrafyada, doğaya karşı duyarlılıklarını sürdüreceğini düşünüyoruz. Çünkü kampüs de bir laboratuvar gibi öğrencilerimize yaşadıkları dünyayla ilgili farkındalık kazandırmalı. Bu proje de bunun bir parçası. Keklik ve sülün dışında, ekosistemin önemli bir parçası olan canlıları da Kampüs içerisine yerleştirmek ve korumak gerekiyor. OMÜ ailesinin bir ferdi olarak her birimizin bu hayvanları korumak için bir hassasiyet göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü tüm insanlığı ilgilendiren sonuçları olması hasebiyle, bu hayvanların korunması ve av hayvanı olarak görülmemesi gerekiyor. Rahatlıkla ormanda, çimende oturabilmek için bu hayvanların varlığına ihtiyacımız var. Çünkü bir keklik, 3 milyona yakın keneyi temizliyor. Bu nedenle özel olarak korunmalı.” şeklinde konuştu.
Projenin gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Rektör Ünal “İnşallah yavruladıklarını görür, ekosistemin canlanmasına katkımız olduğu için mutlu oluruz. Hayırlı, uğurlu olsun” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Halk edebiyatına, şiirlere, türkülere konu edilen, insanların dillerinden düşürmediği ve Samsun’un simgeleri arasında gösterilen sülün ve kınalı keklik kuşları, Kampüse salınarak bilimsel yöntemlerle sürdürülebilirliğinin sağlanması, tür ve sayılarının belirlenmesi amaçlanıyor. Ayrıca Üniversite bünyesinde yürütülecek çalışmalarda toplanacak verilerin yer aldığı rapor, fotoğraf ve haritalar daha sonraki çalışmalara örnek teşkil edecek. Konuyla ilgili protokol, 2025 yılına kadar devam edecek.
 

omü kurupelit kampüsü süslün ve keklik samsun