PASSO'SU VAR LİGİ YOK!

Basın İlan Kurumu eski Genel müdürü Mehmet Atalay, Anayasa Mahkemesinin 'Passolig' ile ilgili verdiği karar üzerine HABERTÜRK gazetesinde 1

Basın İlan Kurumu eski Genel müdürü Mehmet Atalay, Anayasa Mahkemesinin “Passolig” ile ilgili verdiği karar üzerine HABERTÜRK gazetesinde 18 Kasım 2015 Çarşamba günkü Passo'su var ligi yok! yazısında ilginç konulara değindi;
Anayasa Mahkemesi kararlarını iyi okumak gerekiyor... Yoksa bugün olduğu gibi bilgi kirliliği yaşarsınız... O da kafa karışıklığına sebep olur, hayali yorumlar üretirsiniz...
Anayasa Mahkemesi, Passolig uygulamasının devamına ‘evet’, ancak kişilerin bilgilerini içeren veri tabanının üçüncü şahıslarla paylaşılmasına ve şahısların adının reklam içerikli kullanılmasına ‘hayır’ dedi... Yani Passolig aynen devam edecek, federasyonlar bilet basım, dağıtım ve satımını üçüncü şahıslara devredebilecek... Sadece sır kalması gereken kişisel bilgileri muhafaza edecek... İptal edilen düzenlemeler bundan ibaret... Bizim edindiğimiz bilgiler bu doğrultuda ve kesin...
★ ★ ★
Peki Anayasa Mahkemesi’nin bu kararından sonra ne olur dersiniz?.. Ankara 16. Tüketici Mahkemesi’nde yürüyen bir dava var... Zaten Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan da burasıydı... ‘Elektronik kart bilgilerinin kulüpler adına reklam pazarlamasında ilgili federasyon yetkilidir’ maddesi iptal olunca bundan kulüplerin yetkili olduğuna karar verebilir... Dolayısıyla kulüpler ve Passolig yönetiminin beklentisi de bu yöndeydi zaten...
★ ★ ★
Anayasa Mahkemesi kararlarını iyi okumak gerekiyor... Yoksa bugün olduğu gibi tam bir bilgi kirliliği yaşarsınız... O da kafa karışıklığına sebep olur, hayali yorumlar üretirsiniz... Spor hukukunu çok iyi bilen isimler var Anayasa Mahkemesi’nde... Sporu seven, dünyayı takip eden ve uluslararası hukukla spor hukukunu bağdaştırıp en sağlıklı kararları verebilen isimler...
Özellikle Sayın Haşim Kılıç’ın başkanlık dönemi, Başkanvekili Serruh Kaleli’nin büyük çabaları, Serdar Özgüldür ve diğer üyelerin gayretleri... Basın İlan Kurumu’nda Genel Kurul üyemiz olarak birlikte çalıştığımız şu anki Başkan Zühtü Aslan’a inanıyor ve yeni üyelere de güveniyoruz...
★ ★ ★
Ülkemizde spor hukukçusu adı altında federasyonları ve kulüpleri ellerinde oynatan, yasaları yanlışlara alet eden ve suç makinesi insanlar var... Sporu bilmeyen bir adamdan spor hukukçusu olmaz... Onların yerine çok değerli hocalarımızı, yargıdaki hukukçularımızı ve çığ gibi büyüyen
gençlerimizi ikame etmeliyiz... Geleceğimizi kurtarmak istiyorsak başka çaremiz yok...
★ ★ ★
Passolig uygulaması başladığından buyana pek çok aksamalara yol açtı... Taraftarlar maçlara gitmemekte ısrar etti ve adeta tribünler boşaldı... Bunun dışında şike sürecinin getirdiği olumsuz hava... Şiddetin tırmanması... Sahaların ‘sevgi dostluk barış’ ortamından uzaklaşması... Tansiyonu yükselten demeçler... Futbol kalitesinin düşmesi... Milli Takımımızın başarısızlığı... Avrupa’da ses getirme vaadine rağmen kulüp takımlarımızın beklenen sonuçları alamaması ve daha pek çok sebep sıralanabilir... Anayasa Mahkemesi, Ankara 16. Tüketici Mahkemesi’nin başvurusu üzerine Passolig’i görüştü... Bununla ilgili idarenin şiddeti önlemek ve taraftarı kontrol altında tutabilmek için tedbir amaçlı yaptığı yasal düzenlemelere cevaz verirken, insan haklarına aykırılık olarak kullanılabilecek gizlilik ihlallerinin de önüne geçmeyi hesaba kattı... Bunlarda bir anormallik yok aslında... Ne idarenin korktuğu başına geldi ne de dava açanların beklentisi gerçekleşti...
★ ★ ★
Aslında şiddetle mücadele edebilmek için illa Passolig’e gerek yoktu... Eldeki kanun, yönetmelik ve düzenlemeler yeterli... Sadece bunu uygulayacak ve uygulatacak yürekli ve kararlı bir irade gerekiyor... Tabii ‘devlet sizi döver ha’ demek yerine elini taşın altına koyacak, riski göze alacak ama kulüpler, şahıslar arasında da mutlaka adaleti tesis edecek federasyon başkanlarına ve yöneticilerine ihtiyaç var... Herkesi devletle korkutan, her defasında da siyasi iradeyi göreve çağıran, ‘Beyefendi’yi yıpratan bir anlayış, spora hizmet eden değil, sporu kendi çıkarları için kullanan ve de özerkliği ayaklar altına alan anlayıştır...
Yasalar tedbir amaçlıdır, cezayı çağrıştırır ve ‘İnşallah, hiç kullanmak zorunda kalmayız’ temennisiyle çıkarılır... Eğer, yönettiğiniz sporsa da eğitimle hem okulları hem taraftarı ‘fair play’de buluşturursunuz, meseleyi çözersiniz... Korkutucu değil, müjdeleyici olursunuz...
★ ★ ★
Artık her şeyi sorun eden bir taraftarlıktan da kurtulmamız lazım... Herkes bir TC numarasıyla devletten bütün hizmetleri alıyorsa, her şeyi hızlandırmak için yararlanıyorsa ve bu da fişlenmek olmuyorsa; müsabakalar için getirilmiş olan bazı yeniliklere de hep kuşkuyla bakmamalı... Yoksa Passolig yokken de kahraman polisimiz, görevlilerimiz suçluyu eliyle koymuş gibi buluyordu... Aslında Passolig de bir kolaylıktır... Bir kere çıkarıyorsunuz, sonra yararlanıyorsunuz... Ama bir başkadır benim memleketim... Farklıdır benim milletim... Dayatmalara hiç gelemez... Bu uğurda en sevdiği renkleri izlememe pahasına taviz vermez... Bakanlık, federasyonlar, TFF, Kulüpler Birliği bir an önce bu problemi otursun çözsün... Yoksa eski sisteme dönsün... Artık boş tribünlere daha fazla tahammülümüz yok...