POLİS VATANDAŞA TUZAK KURAR MI?
POLİS VATANDAŞA TUZAK KURAR MI? 'Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir
POLİS VATANDAŞA TUZAK KURAR MI?
“Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”
Bu sözü duymayanımız yoktur.
Nasihat ile yola gelmeyeni azarlamalı, azar ve nasihat ile yola gelmeyenin ise hakkı dayak olduğunu anlatan Ziya Paşa tarafından söylenen bir beyitin ikinci mısrası ve atasözümüzdür.
Bayramda birçok bayramlaşma programına katıldım. Bayram öncesi Ramazan Ayında katıldığımız toplantı ve sohbetlerin bir kısmını son dönemde yemeyenin neredeyse kalmadığı trafik cezaları sohbet konusu oldu.
Trafik cezası yiyen birçok kişi cezayı nasıl veya ne şekilde yediğini bilmiyor. Ceza yiyenler, trafik polislerinin “standart uygulama alanları dışında” saklanmak, gizlenmek veya tuzağa düşürmek yöntemi ile ceza yazıldığını söylüyor…
Hatırladığım kadarıyla Sadettin Tantan'ın trafik ile ilgili bir genelgesi vardı “vatandaşa tuzak kurmayın” diye. Emniyet Genel Müdürlüğü toplantılarında “Devlet vatandaşına tuzak kurmaz, her şey vatandaşı korumak adına yapılıyor” dediğini okuyoruz ama söylem ile eylem birbiri ile uyuşmuyor gibi görünüyor!
Samsun’un araç trafiğinin yoğun olduğu caddelerinde ışık ihlalleri, şehir içi hız limitleri, park cezaları, emniyet kemeri kontrolü vb. uygulamaları sıkça görüyoruz.
Bir ara trafik uygulama noktalarını anlık duyuran ve vatandaşların anlık bilgileri oluşturulan bir “sosyal medya trafik uygulama alarm sistemi” kurulduğunu da görmüştüm.
Vatandaşların trafik kurallarına uyması ve trafikteki sürücü ve yayaların güvenliğini artırmak amaçlı yapılan uygulama, bilgilendirme ve ikazlara evet!
Ama vatandaşları adeta tuzağa düşürürcesine sırf kendilerine verilen ceza kotasını doldurmak, bütçe açığını kapatmak amaçlı uygulamalara hayır!
İnanın çoğu şehir içi uygulamasında “sadece trafik polisinin veya aracının görünmesi” bile sürücülerin trafik kurallarına uyması noktasında bir yaptırım yöntemidir.
Bir dönem emniyetin şehirlerarası yollarda “trafik polisi arabası görünümlü tabelaları” vardı.
Uzaktan bu tabelayı görenler ister istemez yavaşlardı.
“Polis vatandaşa tuzak kurar mı?” umarım kurmuyordur.
“Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir diye düşünüp görünmek, uyarmak, bilgilendirmek yerine direk ceza yazıyor mudur?” umarım yazmıyordur.
Ekonominin zor bir dönemden geçtiği ve vatandaşın kıt kanaat geçindiği, dünyanın en pahalı benzinini kullandığı bir dönemde trafik cezaları vatandaşın sırtına ilave bir yük getiriyor.
Katıldığım bir toplantıda Murat Keskin kardeşim bu konulara değindi ve ciddi takdir topladı.
Keskin “Kolluk kuvvetlerinin görev ve sorumluluklarına değinerek ‘‘Bazı Trafik Polisi arkadaşlarımız adeta vatandaşa pusular kurarak, bunun üzerinden de belli cezalar keserek sanıyorum milli ekonomiye çeşitli katkılar sağlamak niyetindeler.’’ dedi. Konuşmasının devamında ilginç tespitlerde bulunmuştu, merak edenler haberi internetten bulabilirler.
Trafik kuralları, trafik işaret ve işaretçileri ve sinyalizasyon sistemleri ile düzenleniyor. Şehir içi ve şehirlerarası yollarda “hız sınırlaması” ve “hız sınırlaması sonu” işaretlerinin daha belirgin ve görünür olması, özellikle “hız sınırlaması sonu” işaretlerinin eksik yerlerde tamamlanması gerektiğini, şehir içi sinyalizasyon sistemlerinde bir standardizasyona gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.
İnsan hayatının önemsenip trafik kuralların ihlal edilmediği bir hayat temennisiyle…