ROMAN VATANDAŞLARIMIZIN HER ZAMAN YANINDAYIZ

İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN Samsun Milletvekili Fuat Köktaş ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin Roman vatandaşlarla bir araya geldiler

İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN
Samsun Milletvekili Fuat Köktaş ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin Roman vatandaşlarla bir araya geldiler.
Milletvekili Köktaş ve Başkan Şahin, Sevgi Cafe Restaruant’da düzenlenen kahvaltı programında Karadeniz Uluslararası Roman Federasyonu ve Samsun’da faaliyetlerini sürdüren Roman Dernekleri’nin yönetici ve üyeleri ve diğer Roman vatandaşlarla bir araya geldiler.
ROMAN VATANDAŞLARIMIZIN HER ZAMAN YANINDAYIZ
Samsun’da yaşayan Romanların sorunlarının ve taleplerinin konuşulduğu programda konuşan Başkan Zihni Şahin, her konuda Roman vatandaşların yanında olmaya devam edeceklerini ifade ederek; “Mahallelerdeki evlerin boyanması, spor sahasının düzenlenmesi gibi konuları belirli bir program çerçevesinde ele almamız gerekiyor. Her şeyi bir anda yapamazsınız. Uyuşturucu konuları sadece Romen vatandaşlarımızın bulunduğu yerlerin sorunu değil. Sadece Bafra’da 1-2 sene içerisinde 11-12 kişi öldü. Bu uyuşturucu ticaretini yapanların acıması yok. Silahla adam vuran birisi 1 kişiyi öldürüyor ama bunlar 1000 kişiyi öldürüyor. Bu suçların cezasının artırılması gerekir diye düşünüyorum. Polisimiz narkotik olarak aslında çok iyi bir mücadele veriyor. Birçoğunu yakalıyor ama ardından başkaları türüyor. Bu konuda hep beraber hareket edersek üstesinden geliriz. Sizlerle olan diyaloğumuzu kesmeden sürdürecek ve birlikte olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN
Samsun Milletvekili Fuat Köktaş da ‘İnsanı yaşat ki devlet de yaşasın’ anlayışının temsilcileri olduklarını belirterek; “Yaptığımız iş ne olursa olsun gerek siyaset olsun gerek ticaret olsun gerek sizin gibi sivil toplum kuruluşları olsun kimse nerede ne zaman ne konuştuğunuzu anlamak zorunda kalmayacak. Niye hep doğruyu söyleyeceğiz. İkinci bir şıkkımız olmaması lazım biz birbirimizle gerçekleri konuşmalıyız. Güne ve zamana göre kişiye göre doğruların değişmemesi gerekir. Değişirse o zaman inandırıcılığınızı kaybediyorsunuz. Güvenirliğinizi kaybediyorsunuz. Size gösterilecek olan toleransı da zamanı da bu sefer ortadan kaldırmış oluyorsunuz. O anlamda da Zihni abiye de teşekkür ediyorum. Böyle açık ve net ortaya koyduğu için. Biz İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışının temsilcileriyiz. Dine, diline, ırkına, mezhebine vs. bakmadan insanları rahat, huzurlu, güvenli, devletin beklediklerini alabilecek şartlarda yaşamasını bilen anlayışın temsilcisiyiz. Bugüne kadar da hamdolsun böyle geldik” diye konuştu.
BAŞARAMAYACAĞIMIZ HİÇBİRŞEY YOK
Bütün engellemelere, ülkenin üstüne örtülmek istenen kara bulutlara, kurulan tuzaklara karşın milletin takdiri, duası ve özverisiyle bugünlere kadar gelindiğini kaydeden Köktaş, sözlerinin devamında şu şekilde konuştu; “Başaramayacağımız hiçbirşey yok. Bugüne kadar nasıl ta 1919 yılında beri Kurtuluş savaşından beri nasıl birlikte bu işleri başardıysak bundan sonrada Allah’ın izniyle başaramayacağımız hiçbirşeyimiz yok. Yeter ki samimi olalım. Yeter ki birbirimize açık sözlü olalım. Yeter ki birbirimizi Allah için sevelim. Bunları biz gerçekleştirdiğimiz sürece hamdolsun altından kalkamayacağımız hiçbir sorun, problem yoktur. Sizler için çok fazla bir şey demiyorum çünkü en iyi sizlerden sizi bilen, sizi tanıyan, sizlerle yaşayan bir kardeşinizim. Orada hiç problemim yok neredeyse. Hep birlikte simayen çoğunuzun ismini bilen, evinize gelip ayran içmiş evlerinize gelmiş bir kardeşinizim. Onda hiçbir problemimiz yok. Sorunlarınızı sıkıntılarınızı daha taşındığınızdan beri binalar yapıldıktan beri biliyorum. İstihdam en büyük sorunumuz. Bütün kötü alışkanlıkların başında insanların başıboş olması geliyor. Sabah kalktığında ne yapacağını bilmemesi var. Onun için sizlere yaptığınız mücadele için teşekkür ediyorum. Fakat bu bireysel yapılacak iş değil. Bunu topyekûn bir seferberlik haline getirmemiz gerekiyor. Mahalle muhtarımızdan federasyon başkanımızdan dernek başkanlarımızdan yerel siyasetçiler ve yerel siyasetçilerin olduğu gibi bir de bu işin erbabı üstadı meslekleri olan emniyetimizi bu işlerle ilgili biz bu mücadeleyi topyekûn yapmalıyız.”