Sağlık Turizmi ve Ahı Evren Hastanesi

Sağlık Turizmi ve Ahı Evren Hastanesi 1970'li yıllarda KTÜ TIP Fakültesi Farabi hastanesi olarak hizmete açılan TIP Fakültesinin bugünkü binasına taşınmasının ardından boşaltılan ve bir müddet

Sağlık Turizmi ve Ahı Evren Hastanesi


1970’li yıllarda KTÜ TIP Fakültesi Farabi hastanesi olarak hizmete açılan TIP Fakültesinin bugünkü binasına taşınmasının ardından boşaltılan ve bir müddet sağlık meslek lisesi olarak kullanılan, zamanın Trabzon Valisi Adil Yazar’ın büyük uğraşlarıyla Sağlık Bakanlığınca Göğüs ve Kalp cerrahi hastanesi yapımına karar verildi.

2000 yılında il özel idare imkânlarıyla ihale edilen 2002 yılı sonunda hizmete açılması planlanan ancak Sağlık Bakanlığındaki üst düzey bürokratlara rağmen 10 yıl gecikme ile 2012 de açıldı.

Bu hastaneye bir ad verilecekse bu şehrin yetiştirdiği cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakan Hasan Saka, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman veya onca tıp adamı, ilim ve bilim adamı dururken Kırşehirli esnaf Ahı Evren’in adı bu hastaneye verildi.

Hastanenin Başhekimliğine atanan kalp uzmanı Dr. Bilal Akkale kısa zamanda alınıp yerine hemşerimiz kalp uzmanı Prof. Dr. Şükrü Çelik atanmış. Çok kısa zamanda bölgeye ışık olan Erzincan, Gümüşhane, Bayburt, Artvin, Rize, Giresun ve Ordu’dan hasta almaya başlayınca özel hastanelerin hedefi oldu.

Bu yüzden Sağlık Bakanlığı tedavi hizmetleri Genel müdür yardımcısı Orhan Koç imzasıyla hastanenin kapatılacağına ilişkin Trabzon valiliğine yazılan yazı şehrin gündemine bomba gibi düşünce karar ertelenmiş. Ardından bu kapatma yazısını basına sızdıran Prof. Dr. Çelik görevden alınarak aynı hastanede uzman olarak görevlendirilmiş.

Başhekim ve CEO olarak göğüs uzmanı Dr. Celal Tekinbaş atandı. Hemen başhekim yardımcıları, hastane müdür yardımcıları başhemşire ve yardımcıları görevden alındı. Hastanenin kozmik odası tabir edilen personel şube deki memurlar dahi hastane dışına gönderilirken yerlerine hiçbir sorumluluğu olamayan taşeron işçiler alındı. Ona yakın cerrah ve kardiyolog hastaneden tayin isteyip başka illere ve özel hastanelere geçti.

Bu kötü gidişata dur diyebilmek için bir pastanede kahvaltılı basın toplantısı düzenleyen Başhekim Dr. Tekinbaş,  göreve gelmemizin ardından son 8 ayda 270 yataklı hastanemizde 268 kişi öldü ve biz başarılıyız dedi. Bu haber yerel basının manşetlerine düştü. Kendi derdine düşen Kamu hastaneleri Genel Sekreteri Dr. Mustafa Kasapoğlu ne oluyor orada deyip bir inceleme dahi yaptırmadı. Bu ölümlerin önüne geçmek zorundayız demedi! O ancak ölen ölsün kalan sağlar bizimdir dedi.

Hızını alamayan Başhekim Dr. Tekinbaş bu seferde tabipler odası başkanlığına aday oldu. Ancak siyasi güç orada fazla işe yaramadı. Resmen sandığın dibinde kaldı.

Dr. Tekinbaş, basına verdiği özel bir demeçte sağlık turizmine hizmet veremeye hazırız diyor! Belli ki yerli ölümlerden tepki alınca kafayı yapancılara taktı!

Halk sağlığı il müdürlüğüne bağlı sağlık turizmi şube müdürlüğü görevine Dr. bulunamayıp hemşire vekâlet ederken! Bu ilde sağlık turizmi olmaz! Hastanemizin dış boyasını değiştirdik, gece aydınlatması yaptık, kültür faaliyetlerine ağırlık verdik diyerek sağlık hizmeti veremezsiniz…

Hastanenin dışı sizi içi vatandaşı yakıyor!