İran-Irak sınırında gerçekleşen 7,3 büyüklüğündeki depremin yaraları sarılmaya devam ederken, Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av
İran-Irak sınırında gerçekleşen 7,3 büyüklüğündeki depremin yaraları sarılmaya devam ederken, Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, Samsun’un olası bir depreme hazır olup olmadığını sordu. Samsun’un bir deprem bölgesi olduğu ve bu gerçeğin bir an olsun akıllardan çıkarılmaması gerektiğini dile getiren Tufan Akcagöz, “Öncelikle, sınırımıza çok yakın bir bölgede gerçekleşen deprem sonucunda hayatını kaybeden insanlara Allah’tan rahmet, yakınlarına dayanma gücü diliyorum. Umarım en kısa sürede yaralar sarılır. Yüz yılların tecrübesi sonucu artık diyebiliyoruz ki, deprem değil, ihmal öldürür. Bu nedenle, her an için deprem gerçeğiyle yüzleşme ihtimalini düşünmek zorundayız. Millet olarak çok acılar yaşadık. En son, Adapazarı ve Düzce depremi akıllarda kaldı ama daha öncesi de var. Erzincan var, Varto var. Yani, Türkiye’nin bir deprem havzası olduğunu bilmeli, ona göre yaşamalıyız. Hatalardan ders çıkarmalıyız. Türkiye’de yaşanan depremlerde binlerce insan hayatını kaybetti. Binlercesi evsiz kaldı, eşini, arkadaşını kaybetti. Bunlardan ders aldık mı? Ders alıp almadığımızı, maalesef başka bir deprem gerçekleşince anlıyoruz. Çok acı. Samsun’da da irili ufaklı bir çok deprem yaşandığını biliyoruz. Bunlardan en etkilisinin, 1939 depremi olduğu söylenir. Samsun’da ve Çarşamba’da büyük yıkımlar gerçekleştiği biliniyor. Samsun’da bir kısım camiilerin minareleri dahi yıkılmış. Çarşamba’da hükümet konağı, emniyet müdürlüğü binaları yıkılmış. Aradan epey zaman geçti. Elbette yapı teknikleri değişmiş ve daha sağlam hale getirilmiştir ama madem deprem bölgesinde yaşıyoruz, depreme hazır mıyız değil miyiz, bunun alt yapısının mutlaka kontrol edilmesi gerekir.” dedi.
Depremin, yıkımı ve tahribatı en büyük doğal afetlerden biri olduğunu belirten Tufan Akcagöz, “Deprem için alınacak en büyük önlem, yapı sağlamlığıdır. Bunun yanında, zemin etütlerinin de sağlam yapılması önem arz ediyor. Bu kontrollerin doğru yapılıp yapılmadığı konusunda endişelerim var. Samsun’da, bu kontroller nasıl yapılıyor ve kimler tarafından yapılıyor? Fenne uygun kontroller yapılıyor mu? Bu konuda endişelerim var. Samsun, heyelana duyarlı bir kent. Bu nedenle de özellikle dikkatli olmamız gerekiyor. Belediyeler alelade ruhsat veriyor mu vermiyor mu, tehlike gerçekleştikten sonra bunun ortaya çıkmasının kimseye bir faydası yok. O halde, madem ki depremle yaşamasını öğrenmek zorundayız. Ayrıca, kent sınırları içinde bulunan ömrünü tamamlamış binalar tespit edilmeli, gereken neyse yapılmalıdır. Kentsel dönüşüm, rant için değil, toplumun yararına değerlendirilirse bir anlam ifade eder. Okullarda deprem ve diğer doğal afetlere dönük eğitimin de yeterli derecede verilmediğini biliyorum. Aksine, ilkokuldan itibaren, tatbikatı da içinde olmak üzere doğal afet eğitimi, komşular alışverişte görsün kabilinden değil de, adamakıllı verilmelidir“ diye konuştu.
