ŞİDDETİN EN ÖNEMLİ ARAÇ EĞİTİMDİR
Vali Osman Kaymak, Şehit Ömer Halis Demir çok amaçlı salonda Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Samsun Temsilciliği tarafından düzenlenen, 'Çocuk İstismarının Nedenleri ve Koruyucu Önlemler' Çalıştayı
İki gün sürecek çalıştaya ayrıca, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, Atakum Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, Canik Kaymakamı İlhan Turgut, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Uğur Sürmeli, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Muhammet Ali Oruç, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Vekili Tekin Balcı, akademisyenler, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve davetliler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan çalıştayın açılış konuşmasını yapan Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Samsun Şubesi temsilcisi Meral Kıvırcı ”Bilindiği üzere çocuk istismar ve ihmali bir halk sağlığı sorunudur. Son yıllarda çocuk istismarı ve ihmali giderek artmaktadır. İngiltere’de haftada dört, ABD’de ise günde üç çocuk, çocuk istismarı ve ihmali nedeniyle ölmekte, dört yaş altında her bin çocuktan biri fiziksel istismara uğramaktadır. Çocukluk çağı travmaları içinde çocuk istismarı yenilenebilirliği, çocuğa genellikle en yakınları tarafından yapılıyor olması nedeniyle tanımlanması ve tedavi edilmesi en zor olan travma olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle istismarın önlenmesinde ise toplumun istismar konusundaki bilgi eksikliklerinin giderilmesi ile başlamak gerektiğidir" dedi.
Çocuğun istismardan korunarak, geleceğe üreten bir değer olarak yetiştirilmesini söyleyen Vali Osman Kaymak yaptığı konuşmasında, "İçinde yaşadığımız toplumda sağlıklı, mutlu, iç dünyasında barışık ve topluma faydalı bireylere olan ihtiyacımız her geçen gün artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütüne göre çocuk istismarı ‘Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek uygulanan tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir. Onların çocuklarına değer vermemeleri ya da onları önemsememeleri değil, anne babalık becerilerinin yeterince gelişmemiş olmasıdır. İhmal ve istismarın nedenleri araştırıldığında; düşük sosyoekonomik düzey, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, küçük yaşta çocuk sahibi olma, anne babanın kendi geçmişinde maruz kaldığı ihmal ve istismar, aile içi şiddet, aşırı kalabalık aile yapısı ve kötü çevre koşulları ihmal ve istismar riskini artıran faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle şiddetin yoğun görüldüğü aile yapılarında çocuk ihmali ve çocuk istismarına da sık rastlanmaktadır. Aile içi şiddet ve çocuk istismarını önlemede en önemli araç eğitimdir. Toplumun, bireylerin ve ailelerin bu konularda bilinçlendirilmeleri, şiddet ve istismarı olağan olarak görmekten vazgeçmeleri şiddet ve istismarın önlenmesi için hayati önem taşımaktadır. İhmal ve istismarı besleyen en önemli düşüncelerden birisi, çocukların anne babalara ait olduğu görüşüdür. Bu görüş kırılmadan ve çocukların anne babalarına ait değil, sadece onlara emanet edilmiş kendi kişilikleri ve yaşamı olan bireyler oldukları ebeveynler tarafından kabul edilmedikçe ihmal ve istismarın önüne geçmek zordur” diye konuştu.
HASARLAR BIRAKACAĞI KAÇINILMAZDIR
Çocuk istismarı ve ihmali dünyada milyonlarca çocuğu ve ailelerini etkileyen önemli bir toplumsal sorun olduğunu vurgulaya Vali Kaymak, “Her yıl 1.6 milyon çocuğun fiziksel, cinsel, duygusal istismarın ya da ihmalin kurbanı olduğu; 1000’den fazla çocuğun bu nedenlerle öldüğü tahmin edilmektedir. İstismarın neden olduğu utanç, suçluluk gibi tepkilerden dolayı cinsel istismar çoğu kez gizli olarak kalmakta ve sır olarak saklandığı için de gerçek istatistiksel verilere ulaşmak zor olmaktadır. Cinsel istismara uğrayanların yalnızca % 15’inin bildirildiği dikkate alınırsa, ulaşılabilinen olgular buzdağının görünen kısmı ile sınırlı gibi düşünülebilir. Çocukluk çağının, insan gelişiminin ve varoluşunun en değerli kazanımlarıyla biçimlenen önemli bir dönem olduğu hepimiz tarafından kabul görmektedir. Bilinmelidir ki bu dönemde çocuğa yapılacak her yatırım, toplumun özünü oluşturan çocukların sağlıklı gelişmesi, eğitimi, özel olarak korunup gözetilmesini en üst düzeyde sağlayarak, toplumların gelişmişlik düzeyini ve insanlık sınavında en üst sırada yer alacağına işaret eder. Çocuğa yönelik kötü muamele veya çocuk istismarı insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte çocuğun hayatını pek çok açıdan olumsuz etkileyerek, ileriki yaşantısına onarılması mümkün olmayan hasarlar bırakacağı kaçınılmazdır. Bu kapsamda çocuk istismarının nedenlerinin belirlenmesi, çocuk istismarını önlemeye yönelik toplumsal çalışmalarda bir arada olmaya, sorgulamaya, üretmeye, çocuğun sağlıklı kişilik gelişiminde birincil öneme sahip aile kurumunun güçlendirilmesine, çocuk ve aileyi merkeze alarak, psikolojik sosyal yönleriyle destekleyecek kurum ve hizmetlerin toplumsal sorumluluk haline gelmesini önceliklendirmemiz şarttır. Cinsel istismar suç olması nedeniyle gizlenmeye çalışılmaktadır. Dünyada ve ülkemizde bu durumların gerçek oranları tahminlerden daha yüksek tahmin edilmektedir. Çünkü bunların tanınmaları zor olmakta, aile veya çocuk tarafından çeşitli nedenlerle gizlenmekte olduğu düşünülmektedir Tüm Bu çocuk ve ergenlerin büyük bir kısmı suçluluk duyguları, utanma, ailelerinin dağılması korkusu, kötüye kullananın tehdidi ve uzun adli süreçler gibi nedenlerle uğradıkları istismarı açıklayamamaktadır. Tüm çocukları, bağımsız bir birey olarak kabul ederek, haklarını öğrenen, kullanan, savunan, yetişkinlik yolunda atacakları sağlam adımlarda daha yaşanılır bir dünyanın, daha aydınlık bir geleceğin temelini oluşturmaları temennisiyle, sevgilerimi sunuyorum” dedi.
KADEM Hukuk Komisyon Üyesi Av. Canan Sarı moderatörlüğünde, OMÜ Tıp Fakültesi Çocuk-Ergen Psikiyatri ABD Başkanı Prof. Dr. Koray Karabekiroğlu, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hâkim Sevda Aydın Bülbül ve OMÜ İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi ABD Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Peker bir sunum gerçekleştirdi.
Köksal ÖNER
şokhaber.net