Sokak Hayvanları Konusu Sadece Yönetimin Değil Herkesin Sorumluluğunda
TÜBA, 'Sokak Hayvanları: Toplumsal Sorunlar ve Halk Sağlığı Sempozyumu'nda bir araya getirdiği bilim insanlarıyla sempozyumun ardından hazırladığı sonuç raporunu yayımladı, kamuoyuyla paylaştı.
Sempozyumda, akademisyenler, veterinerler, sağlık çalışanları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, sokak hayvanlarının yönetimi ve refahı konusunda bilgi ve deneyimlerini paylaşarak sokak hayvanlarının kontrolsüz üremesi, bulaşıcı hastalıkların yayılması ve çevreye verdikleri zarar gibi her konu başlığı hakkında alternatifli çözüm önerilerini sundular. Konu hakkındaki strateji ve öneriler önce çevrimiçi şekilde raporlaştırıldı ve daha sonra genişletilerek yayımlandı.
Konu hakkında konuşan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, hayvan sevgisi ile hayvanların ticari meta olarak vb. istismarının karıştığı sosyal medyadaki sağlıksız, sübjektif ve irrasyonel tartışmanın konunun çözümüne bir katkısı olmayacağının bildirdi.
Hızlı şehirleşmeye bağlı olarak insanın hayvan ve doğa ile ilişkisinin neredeyse koptuğunu, bunun sonucu olarak sokak hayvanlarıyla yaşanan problem hakkındaki bilgi yetersizliğinin halk sağlığını tehdit eder düzeye geldiğini ifade etti. Bir sokak hayvanı sorunu bulunmayan gelişmiş ülkelerin konuyu yasal düzenleme ve yasaların bireylere yüklediği cezai müeyyideler sayesinde kontrol altına aldığına dikkat çekti. Sokak hayvanı bakımının, hayvan beslenmesinin bir sorumluluk olduğunu belirten Şeker, bireylerin hayvan sahiplenirken bu sorumluluğun farkında olmaları, kendi sağlıklarını ve çevre sağlığını da düşünerek ailece bir eğitimden geçmeleri gerektiğini vurguladı. İnsanların hayvanlar konusunda farkındalık eğitimi almaları ve bu sorumluluğu taşıyıp taşıyamayacaklarını kendilerine sormalarında toplum sağlığı için büyük yarar gördüğünü söyledi. Konunun sadece yerel yönetimler veya ilgili bakanlıkların sorumluluğu olarak düşünülmemesi gerektiğini, başta anne babalar olmak üzere herkesin bu sorumlulukta üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti.
Doğada mevcut olan her canlının doğal ekosistem içinde önemli bir görevi ve bu ekosistemdeki halkaların biyoçeşitlilik açısından doğada önemli bir denge unsuru olduğunu, her bir canlı popülasyonunun kontrolsüz artış ve azalışının diğer canlıların yaşamlarını etkileyecek yansımaları olduğunu ya da olacağını bilerek hareket edilmesi, kararların buna göre verilmesi gerektiğini belirtti.