Sol medyanın...

KİRLİ ELLERİN ÇİRKİN PROJESİ  Sol medyanın işi de çok zor

KİRLİ ELLERİN ÇİRKİN PROJESİ 

Sol medyanın işi de çok zor. Bunu farketmemek mümkün değil. Güneydoğuya olayların yaşandığı bölgeye gideceksiniz askerin ve hükümetin bölge halkının terörle mücadelesini göreceksiniz?  Anaların teröre lanetini göreceksiniz! Evleri nasıl haince tuzakladıklarını göreceksiniz!  İnsanları evlerinde rehin alındığını göreceksiniz!
Ondan sonra görmemezlikten gelip hükümeti suçlamak karalamak için bir konu bulma cabası…
Onca sıkıntıların onca mücadelenin içinden kendilerine bir kırıntı aramak… İşte bu zihniyet, ah bir detay bulsam da karalasam! Zor iş tabi ki. Nasıl olacak ki her şey ortada. Yaşayanlar biliyor… Yabancı bir basının bölgeye gelip bölgedeki sorunu eleştirmesini öyle iştahlı anlatıyorlar ki! Öyle iştahlarını kabartmışlar ki!
Bir ninenin bedduasını görmezden gelirler.  Bir çocuğun öğreniminden geri kalmasını görmezden gelirler! Bir babanın kepengini kapatıp eğer bir evi kaldıysa ona ekmek götürememelerini görmezden gelirler! Aylarca evlerinde rehin tutulan dışarıya çıkmalarına izin verilmeyen yaşlı eşlerin yaşadıklarını görmezden gelirler! Bir çocuğun oyuncağını bir ailenin çayını kaynattığı tüplerini mutfaktaki buzdolabını hatta daha ileri gidip en kutsal değerimiz Kur'an-ı bir bomba düzeneğine dönüştürdüklerini görmezden gelirler!
Onlar görmezler yıkılan okulları, harap olmuş evleri, camileri, yollara açılan derin derin hendekleri! Görmezler, yalanlarını sıralar yalancı ve hain ortak tayfaları ile yazar çizer imzalarlar! Karanlık ve çamurlu zihniyetleri ile hep görmezden gelirler. Bomba yüklü araçların şehre getirilip patlatıldığını, roketatarlarla ocakları söndürdüklerini görmezden gelirler hep. Küçük bir yalan, küçük bir kırıntı, küçük zihniyetlere yakışanı yaparlar… 4yaşında hayatını hayallerini yaşayamayan bir çocuğun ve genç bir filiz askerin şehit olmasını görmezler!
Acıma duygusundan yoksun insanlarla ihanet çarşısının esnaflarıyla el ele verirler. Kirlenmiş kişilikleri ile kirli siyasetlerini süsler de süsler. Halkımı temsil ediyorum diyenlerin halkına zulüm, ölüm ve yıkım yaşattığını söylemezler. Hep olumsuz çirkin bir kırıntının beşine koşarlar. Devlete zarar vermektir tüm çabaları! Bir kısmı satan bir kısmı satılanlar bozuk ve çamurlu ifadeleri ile atarlar lekelerini çirkinliklerini düzene… Ayrı bir çizgide yürürler, düzene diken olurlar, hendek olurlar, duvar olurlar… Doğa yeşil ağaç sevdalıları sanırsın. Oysa toz duman çukur ve kandır en son bıraktıkları… Hizmetin, düzenin, inancın altını oyarlar sonra överler kendilerini. Halkının savunucusu diye tanıdırlar.
Mezhepsel çatışmanın yaşandığı Suriye’de halen gıda ve sağlık ulaşımının yapılamadığı bölgeler var. Açlık ve hastalıklardan ölenlerin sayıları meçhul… Haftalarca boğazlarından bir dilim ekmek geçmeyen insanlar var. Suçlarımı ne? Hiç bir suçları yok. Tek suçları o bölgede yaşamak ve büyük bir oyunun içinde en büyük zararı görmek.
İşte hakkı görmeyip batılı savunanlar… Onlar bunları görmez. Filistin’de öldürülen mazlumları, şişme güvenliksiz bir botla tehlikeli bir yolculuğa çıkanları, kıyıya vuran cesetleri görmezler… Zalimlere gözleri kapalı hakkı batıllaşma mücadelesi için küçük bir kırıntı ararlar. Hainlerin düşmanların fitnenin zalimce oyunlarından iştahları kabarır!
Bunlar tehditleri, bombalama eylemlerini görmezler. Silahlı direnişe ve terör propagandalarına gözleri kulakları tamamen kapalıdır. Düşünce özgürlüğü diyorlar bir aileyi bir evde tutsak tutanları görmüyorlar! Onların özgürlüğü ne olacak sorduğunuzda kulaklarını tıkarlar düşünemezler. Çünkü zihniyetleri fitne ve fesat hamuruyla yoğrulmuş intikamla sulanmış.
Bir şeyler yazmak bir şeyler imzalama sorun değil bu zihniyetler için. Tüm zamanlarını sorun yaratmak düzeni bozmak için harcayan hiç bir faydalı bir amaç için mücadele vermeyenler için öyle belgeler yazmak mesele değil. Sabahleyin kalkar kalkmaz daha yüzünü yıkamadan bugün hükümeti nasıl karalarız, yapılan hizmetleri vatandaşın gözünde nasıl kötü gösteririz endişesinde olan zihniyetlerle baş başayız. Nasıl bu milletin yoluna diken, önüne duvar olabiliriz düşünceleri ile kavrulurlar. Kaybetmeye alışmış lakin havluyu elinden bırakmamak için türlü çirkin planlar yaparlar…
Solcusu, paralelcisi, liberali, Kemalist’i, derin devletçisi, Ajanı, PKK’lısı, Siyonist’i, Faşisti, toplu bir saldırıda. Amaçlarına ulaşamıyorlar. Hak yol onların ayaklarını birbirlerine dolandırıyor. Uzun yıllardır böyle. Küçük bir huzursuzlukta hemen kuma soktukları başlarını deve kuşu gibi… Tüm çirkinlikleri tutmayınca planlarının birçoğu kayboluyor.  Hani o bildiride bulunan imzalar tutmayınca birçoğu ortadan kayboldu! Sayıları bir anda nasıl eksildi…
Birbirlerini satma yarı yolda bırakma konusunda en yüksek tahsili tamamlamışlar.  Bunlar medya ve illegal yollarla virüslerini yayacaklar. Birçoğunun kökleri kesilecek yenileri türeyecek. İnsanlıktan, inançtan, adaletten daha da uzak olanları türeyecek. Dışarıdan da gelecek acımasız hainler.
Düzenle mücadele için bütün çirkinlikleri, yalanları ve düşmanlıkları ile saldıracaklar.
Sizler birbirinize sarılın. Hiç ayrılmayın. Zalimleri, hainleri, doğruyu yanlışı iyiyi güzeli gören onları da mutlaka görür. Tuzaklarını yıkar. Hilelerini bozar. Onlar kendi bataklıklarında sürünür dururlar.