Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av
Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, 19 Mayıs İlçesi Çandır Mahallesi'nde vatandaşlarla bir araya geldi. Referandum oylamasının, alelade bir oylama olmadığını söyleyen Akcagöz, "Büyük bir seçim. 16 Nisan'da önümüze konulan sandık, üç yıllık beş yıllık değil, ülkenin elli yıllık, yüz yıllık geleceğini tayin edecek. Bunun farkında olmak zorundayız. Yani, tercihin sadece seni de bağlamıyor. Tercihin bütün bir milleti bağlıyor. Tercihin, milletin kaderini tayin ediyor. Sen, bireysel karar veriyorsun ama aslında bütün bir milletin kaderini tayin edecek bir tercih yapıyorsun. Bunun herkes farkında olmalı. Bugün geldiğimiz noktada, başından 15 Temmuz gibi bir musibet geçmiş bir milletiz. Biz 15 Temmuz'un yapı taşlarını uzun yıllar önce işaret etmedik mi? Biz, cemaat ve tarikat yapılanması ülkenin başına bela olacak demedik mi? Söyledik bunları. Ciddiye aldılar mı? Almadılar. Nasıl alsınlar. Onlar o dönem, 'ne istediniz de vermedik' kırılganlığını yaşıyorlardı. Şimdi, milletten tek adam yetkisi istiyorlar. Olmaz. Tek adama bu kadar yetki verirseniz, bunun telafisi olmaz. Tek adam hata yapar. Tek adam yanılır. Tek adam, danışmadan yola çıkarsa, bir fren mekanizması olmazsa bu sistemin adı demokratik bir sistem olmaz. Bunun sıkıntısını tek bir kişi çekmez. Sıkıntıyı hep birlikte millet olarak çekeriz ki, millet böyle bir şeye asla fırsat vermeyecektir. Tek adam, tek sözüyle kamusal düzene nizam veren adam, dünyanın hiç bir yerinde yok. Modern demokrasilerde bu yok. Dünyada başka bir örneği yok" dedi.
Parlamenter sistemi kötüleyenlerin başka bir kötü niyet içinde olduklarını ifade eden Tufan Akcagöz, "Parlamenter sistem neden kötü olsun? Bu sistem, bu gün beğenmedikleri parlamenter sistem, Isparta'dan Senirkent'ten Süleyman Demirel'i aldı, Başbakan yaptı, Cumhurbaşkanı yaptı. Az iş midir? Demireller, Ecevitler hep bu Parlamenter yapının içinden çıktı. Bugün beğenmedikleri, büyümenin önünde engel diye lanse ettikleri sistem, Rizeli bir göçmen ailenin çocuğu olan birini aldı, önce İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı, sonra Başbakan, sonra da Cumhurbaşkanı yaptı. Neticede milletin dediği oldu. Yani millet ne isterse o oldu. Bir siyasetçinin yükselişini yalnızca millet engelleyebilir. Gerisi lafı güzaf. Peki, şimdi ne olacak? İstenilen sistem, bunu bütünüyle ortadan kaldırıyor. Bu sözlerimi lütfen bugünkü siyasetçileri aklınıza getirerek değerlendirmeyin. Halk oylamasında önümüze konulacak olan değişiklik, bundan elli yüz yıl sonrasının yönetimini belirliyor. Lütfen bugüne has olarak değerlendirme yapmayın. Bugün belki de hiç doğmamış, belki kim olacağı nerden ve hangi şartlarda yetişeceği belli olmayan birine öyle büyük yetkiler vermeniz isteniyor sizden. O kişi, hem Başbakan, hem Cumhurbaşkanı olacak. O kişi ne derse o olacak. Yargı ondan sorulacak. Yürütme zaten bizzat kendisidir. Atalarımız, beşer şaşar demiş. Ne güzel söylemişler. Beşer şaşar. Ya bu kadar yetki verdiğimiz biri şaşarsa. O zaman milleti kim kurtaracak? O nedenle, fren mekanizması olmayan, denetlenemeyen bir sisteme millet olarak hayır demek zorundayız. Yoksa alacağımız vebal büyük olur" diye konuştu.
şokhaber.net
